"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2167 E., 2024/183 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/483 E., 2020/5 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalı idare ile arasında İlaç ve Serum Mal Alımına Ait Sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre ilaçları davalı idareye teslim ettiğini, davalı idarenin faturaları ödemekten imtina ettiğini, icra takip dosyası kapsamında alacağın 575.407,19 TL olduğunu, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı idarenin itirazı üzerine takibin durduğunu, takipten sonra ve davadan önce yapılan ödemeler düşüldükten sonraki alacak miktarı üzerinden itirazın iptalini, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davalının kamu kurumu olması nedeniyle nakit sıkıntısı çekildiğini, hastanenin icra takibine konu edilen borcun bir kısmını ödediği, muhasebe kayıtlarına göre 30.03.2017 tarihi itibariyle 275.630,04 TL borçlu olduğunun bildirildiğini, alacağın likit olmadığını, bu nedenle kabul anlamına gelmemek kaydıyla aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; açılan davanın kabulüne, itirazın 575.407,19 TL asıl alacak miktarından iptali ile talebin devamına, icra takibi ve davadan sonra yapılan ödemelerin yapılan icra takibindeki alacaktan mahsubuna, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin14.01.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine göre kurumun nakit sıkıntısı durumunda Maliye Bakanlığının yazısına göre ödeme yapılacağı, idareden faiz talep edilmeyeceğinin kararlaştırıldığı, bedeli ödenen faturalar için icra takibi başlatıldığından alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan İlaç ve Serum Mal Alımına Ait Sözleşme uyarınca ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Mahkemece 14.01.2020 tarihli gerekçeli karar ile hüküm kısmında “ 1- Açılan davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun İzmir 25. İcra Müdürlüğü'nün 2016/13758 Esas sayılı dosyasında hakkında yapılan takibe itirazlarının 575.407,19 TL asıl alacak miktarında İPTALİ ile takibin DEVAMINA,
Davalı tarafça icra takibi ve davadan sonra yapılan 28.08.2018 tarihli fiş nosu ile 4.360,12 TL, 31/08/2018 tarihli fiş no ile 87.814,76 TL, 04.09.2018 tarihinde 117.165,87 TL, 07.11.2018 tarihinde 41.198,96 TL, 09.11.2018 tarihinde 27.889,19 TL, 20.12.2018 tarihinde 11.805,69 TL, 06.02.2019 tarihinde 39.086,83 TL, 22.02.2019 tarihinde 61.983,75 TL, 31.05.2019 tarihinde 42.679,05 TL, 29.04.2019 tarihinde 36.628,15 TL ödemelerin yapılan icra takibindeki alacaktan mahsubuna" %20 icra inkar tazminatı şeklinde karar verilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişkili hüküm fıkrası kurulmuştur.
2. Dava dosyasının incelenmesinden, 27.09.2016 tarihinde 579.116,48 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, 20.10.2016 tarihli dava dilekçesinde davalı borçlu tarafından icra takibi sonrası dava tarihi öncesinde bazı fatura bedellerinin ödenmesi ile 575.407,19 TL alacaklı olunduğunun belirtildiği, davalı idare vekilinin cevap dilekçesinde ise 30.03.2017 tarihi itibariyle davacı şirkete 275.630,04 TL borçlu olunduğu yönünde ikrarda bulunulduğu, 06.11.2019 tarihli dilekçesi ile dava tarihi sonrası 06.02.2019, 22.02.2019, 31.05.2019 ve 29.04.2019 tarihlerinde ödeme yaptığını belirttiği anlaşılmaktadır.
İcra takip tarihi itibariyle alacak miktarı ile icra takibinden ve dava tarihinden sonra yapılan bir kısım ödemelerin hesapta nazara alınması birbirinden farklı konulardır. Davacının talebi, icra takibine konu edilen miktardan icra takip tarihinden sonra ve davadan önce yapılan ödemelerin mahsubu ile itirazın iptaline konu alacağın tespiti, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin ise infazda nazara alınması olduğuna göre, tarafların bu husustaki beyanları dikkate alınarak ödemeyi ispat davalı borçluya ait olduğundan icra takibi ile dava tarihi arasında kalan ödemelerin miktar ve ödeme makbuzlarıyla davalı tarafından sunulmasını müteakip aynı bilirkişiden rapor alınarak ödemelerin ayrıştırılması, itirazın iptaline konu miktara hükmedilmesi, davadan önce ödeme bulunmaması halinde ise yazılı şekilde karar verilmesi gerektiğinden eksik tahkikatla karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3. Bozma nedenine göre, davalı idare vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca davalı idare yararına BOZULMASINA,
3. Bozma nedenine göre, davalı idare vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.