Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1620 E. 2024/1945 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yap-işlet-devret modeliyle ihale edilen bir otoparkın işletme süresinin, 1999 depremi ve diğer olumsuz koşullar nedeniyle uzatılması talebiyle açılan sözleşmenin uyarlanması davasında, uyarlama koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, sözleşmenin uyarlanması için gerekli koşulların bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararını bozması ve bozma kararının kesin hüküm oluşturması gözetilerek, yerel mahkemenin bozmaya uygun olarak davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Taraf vekilleri tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı idarece düzenlenen ihaleyi kazanması üzerine 06.05.1997 tarihli sözleşme ile otoparkın on üç yıl dokuz ay süreyle işletme ve kullanım hakkının kendisine devredildiğini, üzerine düşen edimleri yerine getirerek inşaatı tamamladığını ancak inşaatın bitmesinden kısa bir süre sonra 1999 depreminin meydana geldiğini, depremle insanlarda kapalı yerlere girme korkusunun oluştuğunu, otoparkın kullanılamadığını, düşük kapasite ile kullanıldığını, davalı idarenin edimlerini yerine getirmediğini, park yasağı konması gereken yerlere park yasağı konmadığını, otoparkın olduğu yerde yol genişletilerek çift yönlü trafiğin açılması taahhüdünün yerine getirilmediğini, yakınlarda ruhsatsız otopark işletilmesine izin verildiğini, otoparkın yeterli doluluk oranıyla çalışmadığını ve kazanç sağlanamadığını, bu sebeplerle sözleşme süresi sonunda taşınmazın iade edilmesiyle zarara uğrayacaklarını, sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması gerektiğini ileri sürerek; sözleşme süresinin altı yıl üç ay uzatılarak yirmi yıl olarak düzenlenmesini, sözleşmenin bu şekilde uyarlanmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; sözleşme süresinin ihalenin asli unsurlarından birini teşkil ettiğini ve sürenin uzatılamayacağını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 29.03.2016 tarihli ve 2012/470 E., 2016/105 K. sayılı kararla; alınan bilirkişi raporlarında uyarınca kâr durumuna göre bina maliyetinin ancak on yedi yıl altı ayda karşılanabileceği, binanın yirmi yıl süre ile kullanılması hâlinde ise ancak %13,7 oranında kâr elde edilebileceği, aynen ifa istenmesinin dürüstlük kurallarına aykırı düşecek şekilde davacının ağır zarara uğramasına yol açacağı ve sözleşme süresinin yirmi yıl olarak uyarlanması gerektiğinin mütalaa edildiği, bilimsel metotlara ve hakkaniyete uygun olmaları nedeniyle bilirkişi raporlarına itibar edildiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile taraflarca imzalanan 06.05.1997 tarihli yap-işlet-devret niteliğindeki otopark işletmesinin on üç yıl dokuz ay olan kullanma süresinin altı yıl üç ay uzatılmak suretiyle yirmi yıla çıkarılmasına, sözleşmenin bu şekilde uyarlanmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 23.12.2020 tarihli ve 2020/8344 E., 2020/8213 K. sayılı ilamla; tespit dosyasındaki bilirkişi raporlarında dolululuk oranındaki düşüklüğün sebebi olarak olumsuz çevre koşullarının gösterildiği, depremin doluluk oranlarına etkisinin gerekçeli olarak değerlendirilmediği, deprem nedeniyle insanlarda çok katlı binalara çıkmakta çekingenlik hissedildiği gibi genel ve mesnetsiz ifadelere yer verildiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında depremin otopark doluluğuna etkisi olduğunun tespit edilmediği, davacı davasını ispat edemediği gibi 17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen deprem gerekçe gösterilerek 2012 yılında sözleşme bitimine kısa bir süre kala işbu davanın açılmasının hakkın açıkça kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

B. Direnme ve Direnmeden Sonra Hukuk Genel Kurulu Kararı

1. Mahkemenin 30.09.2021 tarihli ve 2021/204 E., 2021/371 K. sayılı kararıyla; önceki karar gerekçesinin yanında, depremin mücbir sebep niteliğinde kabul edilmemesinin olanaksız olduğu, toplum psikolojisi gereği insanların kapalı alan mahiyetinde bulunan katlı otoparka girmek yerine açık alanda bulunan ücretsiz otoparklara ve yol kenarlarına park etme seçeneklerini tercih etmelerinin deprem ile illiyetinin ispata muhtaç olamayacağı, davacının basiretli bir tacir olarak davranma yükümlülüğünün beklenemez hâl nedeniyle uyarlamaya engel olmadığı, uyarlama talebinin dürüstlük kuralına aykırı düşmediği gerekçesiyle; bozma ilamına direnilmesine ve davanın kabulüne karar verilmiş; karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 27.10.2022 tarihli, 2022/3-609 E., 2022/1391 K. sayılı ilamla; sözleşmeye aykırı davranıldığı iddialarının uyarlama talebine dayanak olamayacağı, sözleşmeye aykırılık hükümleri 6100 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (6098 sayılı Kanun) özel olarak düzenlendiğinden bu hükümlere başvurmak yerine uyarlama talebinde bulunulamayacağı, bununla birlikte uyarlama kurumunun temelinde öngörülmeyen nedenlerle borçlunun sözleşme ile üstlendiği edimi ifada zorlanmasının olduğu, uyarlama davalarının genel uygulamasının kira sözleşmelerinde kira bedelinin günün koşullarına göre düzenlenmesi şeklinde vücut bulduğu, sözleşmenin diğer hükümlerinde değişiklik yapılamayacağı, aksi hâlin sözleşmeye müdahale teşkil edeceği, bu nedenle, davacının açmış olduğu sözleşmenin uyarlanması davasında uyarlama koşullarının mevcut olmadığı yönündeki değişik gerekçeyle direnme kararı bozulmuştur.

C. Direnme sonrası Mahkeme Kararı

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, verilen direnme kararı sonrasında yukarıda yer alan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ilamının 2797 sayılı Yargıtay Kanunu gereği kesin olması ve tekrar direnme kararı verilmesinin mümkün olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 20.12.2023 tarihli ve 2023/4424 E., 2023/3864 K. sayılı kararıyla; direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ilamı ile bozulması sonrasında anılan ilamda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmiş olmasına ve özellikle harçlandırılan dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedildiğinin anlaşılmasına göre hükmün onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

1. Davacı vekili; davalının kusurlu eylemleri neticesinde sözleşmenin uyarlanmasının bir zorunluluk haline geldiğini, meydana gelen depremin ise mücbir sebebin varlığının kabulü için yeterli olduğunu, Mahkemelerce değerlendirme ve nitelemelerde hatalar yapıldığını ileri sürerek; Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; davanın nispi harca tabi olup, hükmedilen vekalet ücretinin eksik ve hatalı değerlendirme sonucu maktu olarak hesaplanmış olmasının hatalı olduğunu ileri sürerek; Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sözleşmenin süresinin uzatılması suretiyle uyarlanması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 138 inci maddesi,

2. 04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma ilamı gereği inceleme yapılarak karar verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişkin itirazların yeniden incelenmesinin artık mümkün olmadığı, taraflar yararına oluşan usuli müktesep haklar da gözetilerek hüküm kurulduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle; Taraf vekillerinin karar düzeltme taleplerinin REDDİNE, Aşağıda yazılı para cezalarının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.