"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/115 E., 2023/67 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalılardan ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacı ...'ın karın ağrısı şikayetiyle davalı hastaneye başvurduğunu, hastane doktorlarından davalı ... tarafından muayene edildikten sonra midesinde reflü ve safra kesesinde taş olduğunun tespiti üzerine 03.03.2011 tarihinde yapılan ameliyat sonrasında davacı ...'nin ağrıları devam etmesine rağmen davalı doktor tarafından taburcu edildiğini, aynı günün akşamı ağrılarının kesilmemesi üzerine tekrar aynı hastaneye gitmek zorunda kaldığını, davalı doktor tarafından muayene edilmesi sonucunda midesinin gaz dolduğu ve bağırsaklarının düğümlenmiş olduğu belirtilerek ikinci ameliyata alındığını, bu ameliyatın birinciye göre daha uzun sürdüğünü, davacı ...'ın bağırsaklarının bir kısmının kesildiğini sonradan öğrendiğini, ikinci ameliyatın gecesi davalı doktor tarafından davacı ...'ye birinci ameliyat sonucu davacı ...’ın safra kesesindeki taşların kanallara düştüğü, kan değerlerinin yükseldiği, sarılık riski olduğu söylenerek tekrar ameliyat olması gerektiğininin söylenerek, üçüncü ameliyatın da yapıldığını, üçüncü ameliyatın ardından 15 günlük süreçte davacı ... ile ilgilenmek için davacı ...'nin işyerini kapatmak zorunda kaldığını, davacı ...'nin bu süreçte 65 kilodan 40 kiloya düştüğünü, taburcu edildikten sonra, hamile olduğunu öğrendiğini, davalı doktorun hamileliğin riskli olduğunun ve bebeği aldırması gerektiğini söylemesi nedeniyle bebeği aldırdıklarını ileri sürerek; davacı ... için 50.000,00 TL, davacı ... için 20.000,00 TL toplam 70.000.00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsilini istemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, her ameliyatın ve tıbbi uygulamanın risk taşıdığını, ameliyat sonrası komlikasyonların postoperatif olarak adlandırıldığını, dava dilekçesinde aynı hastalıktan ameliyat olan diğer hastaların gayet rahat şekilde hastanede yattıklarınının belirtildiğini, komlikasyonların ilk ameliyattan değil ikinci ameliyattan sonra gelişen komplikasyonlar niteliğinde olduğunu, davalının herhangi bir organ kaybı olmadığını, hayatı tehlike de geçirmediğini, müvekklininin tüm sorumluluklarının yerine getirdiğini, bu sebeple müvekkilinin sebep olduğu hukuka aykırı eylemi sözkonusu olmadığı, aydınlatılmış onam belgesiyle laparaskopik kolesistektominin hastaya uygulandığını, genel vital durumu iyi stabil olan hastanın 04.03.2011 günü taburcu edildiğini, 05.03.2011 günü karın ağrısı ve gaz ve gaita çıkaramama şikayeti nedeniyle başvuran hastanın muayenesinde batına metalik ses ve batında sistansiyon olması nedeniyle bağırsak tıkanması olduğu düşünülerek karın grafisi çekildiğini, gerekli tıbbi uygulamalardan sonra acilen hastanın ameliyata alındığını, izlemde karaciğer fonksiyonlarında artış olması nedeniyle biluribin ve ALB değerinin yüksek çıkması nedeniyle tıkanma ikteri olabileceği düşünelerek ameliyat edildiğini, tüm tetkiklerden sonra hastanın değerleri normale gelince 14.03.2011 gün taburcu edildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ....Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekili; davacı ...'nin, davalı genel cerrah uzmanı operatör doktor tarafından muayenesinin yapıldığını, davacı ...'nin operasyon öncesinde hekimler tarafından sağlık durumu uygulanacak tıbbi işlemler ve bunların faydaları ve sakıncaları tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek sonuçları konusunda hastanın aydınlatıldığını, aydınlatılmış onam belgesiyle laparaskopik kolesistektominin hastaya uygulandığını, hastanenin ve hekimin gerekli sadakat ve özeni gösterdiğini, davalıların en küçük ihmallerinin bulunmadığını, ameliyat sonra komplikasyonlarının normal olduğunu, davacıların gördüğü manevi zararlarda davalıların bir kusurları olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.03.2016 tarihli kararıyla; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 13.000,00 TL davacı ... için 3.800,00TL manevi tazminatın 05.03.2011 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, her davacı vekili için ayrı ayrı 1800 TL ücreti vekaletin ve davacı yargılama giderlerinin kabul oranında hesaplanan 493,13 TL'nin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Şirket tarafından temyiz edilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 12.12.2019 tarihli ilamla; Mahkemece, dosyada mevcut onam belgelerinin hangisinin hangi ameliyata ilişkin olduğu ve özellikle yapılan ikinci ameliyata ilişkin aydınlatılmış onam belgesinin bulunup bulunmadığı belirlenerek, yapılacak değerlendirme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu belirleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle; kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olay bakımından bilirkişi raporunda belirtilen onamlar ile aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiği anlaşıldığından davalı şirketin sorumluluğunun olmadığı, mahkemece verilen 15.03.2016 tarihli kararın sadece davalı şirket tarafından temyiz edildiği, kazanılmış hakların nazara alınması gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile; davacı ... için 13.000,00 TL, davacı ... için 3.800,00TL manevi tazminatın 05.03.2011 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ...’dan alınarak davacı taraflara verilmesine, davacı ... için 9.200,00 TL ve davacı ... için 3.800,00 TL vekalet ücretinin tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili; bozma sonrası alınan raporun hatalı ve geçersiz olduğunu, davacının aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, hastane onam belgelerinin hukuka uygun düzenlenmediğini, mahkemece rapora itirazlarının dikkate alınmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı ... vekili; bilirkişi raporlarında müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığı ve aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirdiğinin açık olduğu, Mahkemece müvekkili lehine rapor değerlendirilmeden aynı kararın verildiği ve ödediği vekalet ücreti gözetilmeksizin yeni tarife üzerinden vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiğini, kazanılmış hakkın tek taraflı uygulandığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, vekilin özen yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
1. Mahkemece bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verildiği, hükme esas alınan Bilirkişi raporunda belirtilen onamlar ile aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiği,hal böyle olunca, hastane veya doktora sorumluluk yüklenemeyeceğinin anlaşılmasına ve mahkemece verilen 15.03.2016 tarihli kararın Davalı ... tarafından temyiz edilmediği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen ve usuli kazanılmış hak oluşturan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının yeniden incelenemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 12.12.2019 tarihli ilamına uyulmakla usuli kazanılmış hakkın doğduğu, bozma ilamı dışında kalan hususların kesinleştiği, bu sebeple Mahkemece davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece ilk karardaki şekilde, "her davacı vekili için ayrı ayrı 1.800,00 TL vekalet ücreti ve davacı yargılama giderlerinin kabul oranında hesaplanan 493,13 TL'nin davalı ...'dan alınarak davacılara verilmesine" karar verilmesi gerekirken, bozmadan sonraki karar tarihindeki ücret tarifesine göre vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmesi, usul ve Kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici 3. madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacıların tüm, davalı ...'nın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... vekili tarafından temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (4), (5) ve (7 sehven tekrar 5 yazılı) nolu bentleri çıkarılarak yerlerine sırasıyla;
"4-Davacı ... davada kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden 1.800,00TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak bu davacıya verilmesine,
5-Davacı ... davada kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak bu davacı'ya verilmesine,
7-UYAP kaydına göre davacı tarafından yapılan 3.015,70 TL yargılama giderinden kabul oranında hesaplanan 493,13 TL'nin davalı ...'dan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına"
ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.