Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1899 E. 2024/2521 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konut satış vaadi sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi talebinin hukuki dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözleşmede belirlenen teslim tarihine kadar konutu teslim etmediği, davacının da sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ve fesih için gerekli ihtarnameyi gönderdiği, ayrıca TMSF’nin davalı şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiğini ve hak ve borçlarından sorumlu olduğunu bildirmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1586 E., 2023/377 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2018/332 E., 2020/199 K.

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin İstanbul ili, ... ilçesi,.. . mah, 3107 ada, 32 parseldeki taşınmazda A blok 19 nolu bağımsız bölümün 885.000,00 TL bedel karşılığında ön ödemeli olarak satışı hususunda davalı ile 24.05.2016 tarihinde sözleşme akdettiklerini, davalıya 24.05.2016 tarihinde 699.601,00 TL ödendiğini, sonrasında Gaziantep 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/09/2016 tarih ve 2015/555 D. İş sayılı kararı ile davalı şirketin yönetiminin TMSF'ye devredildiğini, sözleşmenin imzalanmasının üzerinden 2 sene geçmesine rağmen taşınmazın sadece temelinin atıldığını, 09.02.2018 tarihli ihtarname ile ödenen bedellerin davalıdan istendiğini, ancak davalı şirketin müvekkili ile herhangi bir sözleşme akdedip akdetmediklerini bilebilecek durumda olmadıklarını, sözleşmenin şekil şartı eksikliği nedeniyle kesin hükümsüz olduğunu, müvekkil tarafından tüm sözleşme bedeli ödenmeden davalıdan herhangi bir ifa beklenemeyeceğini, ödeme makbuzlarının ihtarname ekinde olmaması sebebi ile bu iddiaların mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu belirttiğini, bu nedenle davalıya ödenmiş olan 699.601,00 TL'nin 24.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşmeye göre taşınmazın davacıya 01.05.2017 tarihinde teslim edilmesi gerektiği halde taşınmazın kararlaştırılan tarihte teslim edilmediği gibi bilirkişi raporunun düzenlendiği 18.02.2019 tarihinde de inşaatın henüz tamamlanmadığı ve inşaatın davalı yerine üçüncü kişi tarafından yüklenilmiş olduğunun tespit edildiği, bu durumda davalının süresi içinde teslim yapmayarak sözleşmeye aykırı davrandığı, başka bir yüklenicinin işi tamamladığının anlaşılması karşısında sözleşmenin bu haliyle ayakta tutulmasının da mümkün olmadığı, davacının bu sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin hakkını kullanmak istediği, yine davanın açılmasından önce davacının sözleşmeden dönmeye ilişkin talebini 09.02.2018 tarihli ihtarname ile belirttiği, dosyada ihtarname tebliğ evrakının bulunmadığı, ancak buna karşılık davalı tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede tebliğ tarihinin 26.02.2018 olarak bildirilmiş olduğundan davalının bu tarih itibariyle temerrüde düştüğünün kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı ile davalı arasında "İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mah. 3107 Ada, 32 parseldeki taşınmazın A Blok 19 nolu bağımsız bölüm"ün satışına ilişkin olarak akdedilen 24.05.2016 tarih ve 885.000,00 TL bedelli sözleşmenin iptali ile davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının işbu sözleşme nedeniyle davalıya ödediği 699.601,00 TL'nin temerrüdün oluştuğu 26.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; Mahkemece faizin başlangıcı yönünde kurulan hükmün yerinde olmadığını, ödeme tarihinden faize hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.

2.Davalı vekili; davacının haklı bir feshinin söz konusu olmadığını, fesih iradesinin kötü niyetli olduğunu, şirket hakkında ticari ve iktisadi bütünlük kararı bulunduğunu, bu nedenle işlemlerin yapılması için işlerin üçüncü kişilere devredildiğini, müvekkil şirkete TMSF tarafından kayyım atandığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece yapılan keşif tarihi itibariyle taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan sözleşmeye göre belirlenen teslim tarihinin geçmiş olduğu, davalının edimlerini süresinde yerinde getirmediği, inşaatın hala devam ettiği, davacı tüketicinin edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşmeden doğan edimini yerine getirmediği anlaşıldığından sözleşmeden dönme ve ödenilen bedelin iadesi yönündeki talebinin yerinde olduğu, sözleşmenin feshine yönelik davacının ihtarname gönderdiği anlaşıldığından Mahkemece bu ihtarname nazara alınarak belirlenen temerrüt tarihinin de yerinde olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 45 inci maddesi, 11 inci maddesi

2.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığının, taraflar arasında imzalanan Satış Vaadi Sözleşmesinin alacağın temliki hükümlerine göre geçerli bir sözleşme olduğu, sözleşmede teslim tarihinin 01.05.2017 olarak kararlaştırılmasına karşın bilirkişi raporunun düzenlendiği 18.02.2019 tarihinde inşaatın tamamlanmadığı, o halde davacı tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmasının haklı nedene dayandığı, bununla birlikte davacı tarafından gönderilen sözleşmenin feshine ilişkin ihtarname ile davalının temerrüde düştüğünün kabul edilmesinin yerinde olduğu, ayrıca TMSF'nin 18.04.2019 tarihli yazısıyla şirkette görev yapan kayyımların yetkilerinin fona devredildiği, Fondan bağımsız tüzel kişiliği ve taraf ehliyetine haiz olan ...'nin hiçbir şekilde hak, borç, dava veya takipleri devralınmadığı gibi, şirket tüzel kişiliğinin hak ve alacaklarına sahip, borç ve yükümlülüklerinden sorumlu bulunduğunun bildirildiği de dikkate alındığında taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Kararı temyiz eden davacı taraf harçtan muaf olduğundan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.