Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1905 E. 2025/541 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak su kullanım bedeline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalı belediyenin sorumluluğu ve alacak miktarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususlara uygun olarak, kaçak su tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'ne göre hesaplama yapılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/37 E., 2023/381 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı Belediyenin mülkiyetinde bulunan yeşil alan parkta müvekkili idareye aboneliği olmadan kayıtsız su sayacı takılarak kaçak su kullanıldığının belirlendiğini, mahalle muhtarının beyanı dikkate alınarak 2004 yılından itibaren hesap yapılarak kaçak su tutanağı düzenlendiğini ve davalı aleyhine Ankara 14 İcra Müdürlüğünün 2013/290 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı Belediyenin itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; kaçak su kullanıldığı iddia edilen yerin Belediyeye ait park ve bahçeler envanterinde bulunmadığını, davacı idarenin iddialarının asılsız ve yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.01.2015 tarihli kararıyla; dava konusu yeşil alanın Çankaya Belediyesine ait park olarak kullanılmadığı, Belediye envanterinde böyle bir parkın olmadığı gibi dinlenen tanık Nizam'ın açık anlatımına göre 1989 yılından itibaren burada yapılaşma bulunduğu, sokak üzerinde bulunan evlerin karşısında kalan boşluğun ağaçlar dikilip sulandığı, kooperatifin faaliyeti sona erince de dikilen ağaçların komşular tarafından bahçelerinden temin edilen su ile sulandığı, 2004 yılında da kooperatifin yaptığı su şebekesini ASKİ'ye devrettiklerini ve ağaçların tanker ile sulanmaya başlandığını, ASKİ'nin kör tıpa takarak su akışını engellemesine rağmen zaman zaman komşuların bu tıpayı açarak ağaç suladıklarını beyan etmiş ise de, bu eylemlerin davalı ile ilgisinin bulunmadığı, bu nedenle de davalıya husumet yüklenemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, süresi içinde davacı vekili temyiz edilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1.Dairece verilen 14.04.2016 tarihli ilamla; uyuşmazlığın çözümü açısından, fiili kullanıcının tesbiti, bu bağlamda Mahkemece, düzenleme ortaklık payı devirlerine ilişkin belgelerin, kaçak su tesisatının bulunduğu mahalle ilişkin envanter kayıtlarının celbi, kaçak su kullanıldığı iddia edilen yere ilişkin 1/1000 lik imar planı getirtilmek suretiyle, zabıt mümzi tanıklar, fen bilirkişisi ve inşaat mühendisi refakatiyle keşif yapılmak suretiyle kaçak su tesisatının bulunduğu yerin imar planı üzerindeki konumunun saptanması, bu alanın sorumluluğunun Belediyeye mi, kooperatife mi ait olduğunun tespitinden sonra; davalının sorumluluğu cihetine gidilecekse; Aski Tarifeler Yönetmeliğinin tutanak tarihinde yürürlükte olan hükümleri uyarınca saptanması suretiyle davacının davalıdan istemekte haklı olduğu alacak miktarının tespiti gerektiği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

2. Mahkemenin 15.12.2016 tarihli kararıyla; önceki karar gerekçesi tekrar edilmek suretiyle bozma ilamına direnilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.06.2021 tarihli ilamıyla; "...her ne kadar Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, dava konusu yeşil alanın Çankaya Belediyesine ait park olarak kullanılmadığı, belediye envanterinde böyle bir parkın varlığının olmadığı, kaçak suyun kullanılmasına ilişkin eylemlerin davalı ile ilgisinin bulunmadığı, bu nedenle davalıya husumet yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamında dava konusu yeşil alanın davalıya ait park olarak kullanılmadığı ve belediye envanterinde böyle bir parkın var olmadığı yönünde bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu nedenle konunun araştırılması suretiyle davaya konu yerde davalı belediyenin sorumluluğunun olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlığa kavuşturulmasının gerektiği açıktır." gerekçesiyle, direnme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

4. Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu edilen yerin imar uygulamaları sırasında tescile konu olmayan ve kamuya ayrılan alanlardan sayılan yeşil alan ve aynı zamanda Park alanı olarak değerlendirildiği, daha önce Ankara Büyükşehir Belediye Meclisince alınmış olan kararla, “30 dönümden küçük park ve yeşil alanlarla, genişliği 15 metreden az olan yolların bakım ve sorumluluğunun ilçe belediyelerine ait olduğu” hususunun belirlendiği ... İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 06.05.2022 tarihli ve 388791 sayılı yazısı ekinde gönderilen plan örneğine göre dava konusu edilen alanın 647,52 m² olarak tespit edilmesi nedeniyle ...'nın sorumluluğunda olduğu, kaçak olarak kullanılan su miktarının 7.773 m³ olduğu, bu su miktarının tüketim bedelinin 51.712,21 TL olarak tespit edildiği, bu nedenle başlatılan takibin yerinde olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 51.712,21 TL asıl alacak ve (taleple bağlılık ilkesi gereği) 1.819,00 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; karara dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporunda; kaçak olarak kullanıldığı iddia edilen su miktarının ve tüketim bedelinin tespitine ilişkin olarak, bozma kararından önceki 27.11.2014 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin geçerli olduğu yönünde tespit ve beyanda bulunulduğu, ancak eski esaslı dosyada önceki bilirkişi tarafından düzenlenmiş olan 27.11.2014 tarihli rapora itirazlarda bulunmalarına rağmen toplamda kullanılan gerçek kaçak su miktarı ve bedeli de dahil edilerek hesaplama yapılması yönünde ek rapor alınmadığını, sonuçta eksik ve hatalı bilirkişi heyeti raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; bozma öncesinde alınan 27.11.2014 tarihli bilirkişi raporu ile bozma sonrası alınan iki raporun birbiriyle örtüşmemekte olduğu, müvekkili Belediyenin park envanterinde bu yeşil alanın bulunmadığı, yeşil alanın geçmiş yıllarda ... Yapı Kooperatifince yapılmış olduğu ve sulama sisteminin de kooperatif tarafından döşendiği gibi sulamanında kooperatif tarafından yapıldığını, bu hususun tanık olarak dinlenen o dönemin kooperatif başkanı tarafından da ispat edildiğini, dava konusu parkta abonelikleri mevcut olduğu için kaçak su kullanımının mümkün olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, kaçak su tahakkukuna dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

1.Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında; davalının sorumluluğu cihetine gidilecekse, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin tutanak tarihinde yürürlükte olan hükümleri uyarınca saptanması suretiyle davacının davalıdan istemekte haklı olduğu alacak miktarının tespiti gerektiği belirtilmiştir. Ne var ki, hükme esas alınan 11.06.2023 tarihli bilirkişi raporunda, bozmadan önce alınan rapordaki hesaplamaya atıf yapılmış, tekrar hesaplama yapılmamış, bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.

Bu nedenle Mahkemece; gerekirse yeniden konunun uzmanlarından oluşturulacak bilirkişi kurulundan, uyulan bozma ilamı uyarınca, kaçak su tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan ASKİ Tarifeler Yönetmeliğine göre davacının davalıdan istemekte haklı olduğu alacak miktarının araştırılarak tespit edilmesi için denetime elverişli rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeksizin, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.