"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/1968 E., 2024/518 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; imzalanan 03.09.2012 tarihli sözleşme ile davalıların sözleşme konusu taşınmaz üzerine sözleşmedeki şartlarla ve kiracının kullanıma uygun bina yapımını ve müvekkiline kiralamayı taahhüt ettiklerini, davalıların inşaatı tamamlayarak en geç 13.06.2013 tarihinde teslim etmesi gerektiğini, davalıların usulüne uygun teslim borcunu yerine getirmediklerini, gönderilen ihtarnamelere rağmen sözleşmeye uygun olarak inşaat bitirilmediği gibi kusurlu olarak teslim alınmaya hazır olunduğu bildirilmesine rağmen davalının eksik inşaat ile de teslimden kaçındığını, sözleşmenin 16.maddesinde bulunan 750.000,00 TL cezai şartın muaccel hale geldiğini ileri sürerek 750.000,00 TL cezai şartın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davacının kusurunda kaynaklanan ihtilaflar nedeniyle binanın tamamlanamadığını, cezai şart koşullarının oluşmadığını, müvekkillerinin gecikmede haklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.01.2022 tarihli kararıyla; davanın kabulüne, 750.000,00 TL cezai şartın temerrüt tarihi olan 03.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkeme kararının süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 20.06.2022 tarihli ilamla; davalıların sözleşme tarihi itibariyle tacir olup olmadıklarının araştırılması, tacir olduklarının tespiti halinde; cezai şartın davalıların iktisaden çöküntüye uğramasına yol açıp açmayacağı hususunda alanında uzman bilirkişilerden rapor alınarak değerlendirme yapılması, tacir olmadıklarının tespiti halinde ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 182. maddesi gereğince cezai şart bedelinden indirim yapılabileceği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
2. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre kiraya veren Tevfik'in sözleşmenin kurulduğu tarihte tacir olmadığı, diğer davalının ise tacir olduğu, dosyada yer alan verilere göre sözleşme kurulduğu tarihteki gelirine göre sözleşmede kararlaştırılan 750.000,00 TL cezai şartın davalıyı iktisaden çöküntüye uğratacağı kanaatine varıldığı, davalı ... yönünden ise sözleşmenin kurulduğu tarihte tacir olmadığı dikkate alınarak 6098 sayılı Kanun’un 182/3.maddesi uyarınca sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın fahiş olduğu kanaatine varılarak ve yine sözleşmenin kurulduğu tarihteki gelir miktarı dikkate alınarak cezai şartta indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 03.09.2012 tarihli kira sözleşmesinde kararlaştırılan 750.000,00 TL cezai şarttan 6098 sayılı Kanun’un 182/3 maddesi uyarınca indirim yapılmak suretiyle 500.000,00 TL cezai şartın temerrüt tarihi olan 03.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ :
A. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki değerlendirmenin hatalı olduğunu, raporun davalıların ticari defter ve kayıtları, güncel bilançoları, verilen vergi beyannameleri, şirket sicil dosyası vs. gibi başka bir deyişle ekonomik ve mali durumuna ilişkin belge ve kayıtlar üzerinde kapsamlı inceleme içermediğinden indirim koşullarının bulunup bulunmadığı konusunda ayrıntılı ve denetime elverişli olmadığını, davalıların tüm malvarlığının rapora konu edilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalılar vekili; müvekkil Tevfik tacir olmadığı ve cezai şartın fahiş olduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden cezai şartın öncelikle tamamen kaldırılması veya önemli oranda indirilmesi gerektiğini, Mahkemece yapılan indirimin düşük olduğu ve yeterince açıklanmadığını, diğer müvekkili yönünden; Mahkemenin müvekkili tacir saydığı dönemdeki ticari faaliyetinin dava konusu taşınmazı kiralama işlemi ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu kira sözleşmesinde, tacir sıfatı ile ve ticari işletme ile ilgili olarak hareket etmediğini, yapılan tenkis oranının çok düşük olduğunu, hükmedilen cezai şart bedelinin müvekkilin mahvına neden olacak nitelikte olduğunu, sözleşmede müşterek ve mütesselsil sorumluluk kaydı bulunmadığını, cezai şart talep edilmesinin koşullarının oluşmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya istek halinde iadesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. Maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.