"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1866 E., 2023/1888 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/207 E., 2023/320 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin 16.08.2013 tarihli sözleşme ile Kayseri İli Kocasinan İlçesi ... Mah. 2771 ada 2 nolu parselde yapılacak binanın 5. kat kuzey batı cepheli 140m2 lik dairesini 102.500,00 TL ye satışı konusunda dava dışı müteahhit ... İnşaat Ltd. Şti ile anlaştığını, sözleşmeye göre teslim tarihinin 31.12.2013 olmasına rağmen inşaatın bugün hala %50 seviyesinde olup, tesliminin mümkün bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin sözleşmeden dönerek ödediği miktarın iadesini istediğini, 70.000,00 TL peşinatın sözleşmenin 6. maddesi gereği davalı ... ...'in banka hesabına 16.08.2013 tarihinde gönderildiğini, diğer davalı ... ise dava konusu taşınmazın inşaat yapım işini ... İnşaat Ltd. Şti den devralmak suretiyle sorumluluk altına girdiğini, ...’un Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/33811 soruşturma numaralı dosyasında verdiği beyanında ... İnşaat Ltd. Şti sahibinin kardeşi olduğunu, arsa sahibiyle ilave 1 daire daha vermeyi kabul ederek ek sözleşme yaptığını ve inşaatı bu şekliyle devraldığını, alacaklıların tamamına borcu kendisinin ödeyeceğini beyan ederek sorumluluğu kabul ettiğini ileri sürerek, 70.000,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda hesaplanarak davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 30/05/2023 tarihli ıslah dilekçesiyle ilave olarak faiz, kira tazminatı ve cezai şart alacağını da talep ettiğini belirterek talep sonucunu 688.810,08 TL’ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davaya süresinde cevap vermemiştir; davalı ... vekili ıslaha cevabında zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile geçersiz sözleşmelerin, haksız iktisap kuralları uyarınca tasfiye edilirken denkleştirici adalet ilkesinin uygulanması gerektiği, buna göre davacının sözleşmeden kaynaklı davalıya ödemiş olduğu bedelinin, altın euro, dolar, asgari ücret, tefe endeksi verileri alınmak suretiyle yapılan uyarlama neticesinde ulaştığı değerin ve kira tazminatı ile cezai şart alacağının toplam 688.810,08 TL olduğu, davalıların müteselsilen sorumlu olduğunun tanık beyanlarından ve dosya arasındaki belgelerden anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne 688.810,08 TL' nin davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili, takibe konu sözleşmenin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğunu tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini isteyebileceklerini, geçersiz sözleşmede düzenlenen cezai şart ve kira tazminatının da geçersiz olacağını, dava dilekçesinin sonuç kısmı yerel mahkeme tarafından hatalı yorumlandığını, zira kira alacağı olan 121.622,35 TL kira bedelinin her iki müvekkilinden de talep edilmediğini, cezai şart alacağının da davalı ...'den istenilmediğini, sadece ...'tan talep edildiğini, taleple bağlılık ilkesi aşılarak hem kira tazminatından hem de cezai şart alacağından her iki müvekkilinin de sorumlu tutulduğunu, ana paranın yalnızca faiziyle istenebileceğini, davacının fazlaya dair hakkını saklı tutmadığını, ıslahın geçerli olmadığını, dava dilekçesinin müvekkillerine tebliğ edilmemesinden dolayı süresinde cevap verilemediğini, yerel mahkemede delil bildirme ve zaman aşımı defi taleplerinin haksız yere reddedildiğini, müvekkillerinin 16.08.2013 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini davanın 10 yıllık zaman aşımına uğradığını belirterek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesinin ifa edilmemesi nedeniyle davacı tarafından ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında denkleştirici adalet ilkesi nazara alınarak iadesinin talep edilebileceği, taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen kira tazminatı ve cezai şarta hükmedilmesine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, 515.476,77 TL'nin davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili, sözleşmede düzenlenen cezai şartın uygulanması ve gecikilen günler için kira tazminatı verilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin bu taleplerin reddine karar vermesinin gerekçesini göstermediğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
2.Davalılar vekili, ıslahın geçerli olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, sözleşmenin davacı, ... İnş. Ltd. Şti. ve Seyit ... arasında imzalandığını, müvekkillerinin sözleşmenin tarafı olmadığından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, Seyit ...'in müvekkili Pelin'in hesabına ödenen parayı kendisinden aldığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6.ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Türk Borçlar Hukukunun temel ilkelerinden biri olan nispilik ilkesine (relavitat der obligation) göre, borç ilişkisinden doğan alacak hakkı sadece borçluya karşı ileri sürülebilir. Bu ilişkiden doğan hak ve borçlar üçüncü kişileri etkilemez.
2.Dosya içeriğine göre davacı ile dava dışı ... ... İnşaat Limited Şirketi arasında16.08.2013 tarihli adi yazılı " Daire Satış Sözleşmesi" imzalanmış olup, sözleşmede şirket tarafından inşaa edilen binadan 1 adet dubleks dairenin 102.500,00 TL bedelle davacıya satıldığı, 70.000,00 TL peşinatın Pelin ... hesabına yatırıldığı ve karşılığında davacıya teminat senedi verildiği belirtilerek taşınmazın 31.03.2014 tarihine kadar teslim edileceği ve kalan bedelin teslimden sonra ödeneceği kararlaştırılmıştır.
3. Davalı ... ve dava dışı ... ... İnşaat Taahhüt Orman Ürünleri Nakliye Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile dava dışı arsa maliki Kenan Karahanlılar arasında 28.12.2020 tarihli düzenleme şeklindeki Noter senediyle Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Tadil Sözleşmesi imzalanmış, bu sözleşme ile 14.05.2010 tarihli sözleşmeye göre yükleniciye kalacak 1 adet dairenin gecikme nedeniyle arsa malikine bırakılmasına yeni teslim tarihinin 30.09.2021 olmasına, sözleşmede yer alan "başka birine devredilemez" şartı değiştirilerek ...'un yüklenici ile ortak olarak inşaata devam etmesine karar verilmiştir.
4.Buna göre, davacının, dava dışı yüklenici ile kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yükleniciye kalacak 1 adet dairenin kendisine satımı konusunda anlaştığı ancak kararlaştırılan tarihte taşınmazın tamamlanarak davacıya teslim edilmediği, dosyada alınan bilirkişi raporuyla inşaat seviyesinin halen %57 olduğunun belirlendiği, bu nedenle davacının aynen ifadan vazgeçerek ödediği paranın denkleştirici adalet ilkesine göre iadesini ve sözleşmede kararlaştırılan ceza ile gecikme tazminatının tahsilini istediği anlaşılmakta ise de davacıya karşı taşınmazın mülkiyetinin devri ve zilyetliğinin teslimi ile borçlanan kişi dava dışı yüklenici şirket olup davalı ..., yüklenicinin ifayı almakla yetkilendirdiği kişi olması nedeniyle, davalı ... ise arsa sahiplerine karşı inşaatı tamamlamayı taahhüt etmesi nedeniyle davaya konu sözleşmenin tarafı olmayıp, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği temerrüdün sonuçlarından sorumlu değildir.
5. Şu halde, Mahkemece davalıların davaya konu sözleşmenin tarafı olmamaları nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup davalılar yararına kararın bozulması gerekmiştir.
6. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca davalılar yararına BOZULMASINA,
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanunun 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.