Logo

3. Hukuk Dairesi2024/423 E. 2024/4168 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından davacı eczacıya uygulanan cezai işlemin iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, ceza mahkemesinin kovuşturmaya yer olmadığı kararına rağmen, davayı aydınlatma yükümlülüğü gereği tüm delilleri toplamadan ve reçete sahiplerini dinlemeden, davacı lehine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2358 E., 2023/2966 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 10.05.2022

SAYISI : 2021/34 E., 2022/185 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının eczacı ile davalı Kurum arasında sigortalılara ilaç teminine ilişkin sözleşme imzalandığını, davalının taraflar arasındaki sözleşme ve mevzuata aykırı olarak cezai işlem kararı aldığını ileri sürerek; 16.10.2012 tarihli cezai işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; cezai işlemin mevzuat ve sözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2019 tarihli ve 2018/347 E. 2019/355 K. sayılı kararıyla; davalı Kurum müfettişlerinin raporlarına dayanılarak davacıya uygulanan cezai şart işlemlerinin haksız olduğu, davacı eczacının bir sahteciliğinin ve kurumu zarara uğratma kastının bulunmadığı kabul edilerek; davanın kabulüne, dava konusu davalının işleminin iptaline ilişkin olduğundan davanın niteliği gereği maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içerisinde taraf vekillerinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2020 tarihli ve 2019/2683 E. 2020/2043 K. sayılı kararıyla; Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/22830 Soruşturma sayılı dosyası ile başlatılan ceza soruşturması sonucunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 165 inci maddesi de gözetilerek bekletici mesele yapılması, ilgililer hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde ise söz konusu soruşturma dosyasında toplanan delillerin Mahkemece değerlendirilmesi, karar yerinde tartışılması; dava dışı, davalı kurum sigortalısı hastalar/yakınları ile gerçeğe aykırı düzenlendiği iddia edilen muayene kayıtları/reçetelerde isimleri yazılı olan doktorların tanık sıfatı ile dinlenmesi; 2009 ve 2016 tarihli Protokol hükümlerinin her bir dava konusu işlem yönünden ayrı ayrı değerledirildiği denetime elverişli rapor alınarak, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, davacı eczacı veya çalışanın kasıtlı olarak davalı Kurumu zarara uğratmak amacı ile hareket edip, etmediğinin tartışılması sureti ile hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerektiğinden bahisle, başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; denetime elverişli 31.01.2022 tarihli bilirkişi ek raporu ve 12.04.2022 tarihli ikinci ek rapor birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafından Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 12.07.2012 tarihli raporuna istinaden davacı ve dava dışı diğer kişiler hakkında davalının şikayetiyle yapılan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/22830 Hazırlık sayılı soruşturmasında aralarında davacının da bulunduğu 18 şüpheli hakkında suç kasıtlarının bulunmadığı, suç kasıtları olmaması nedeniyle üzerlerine atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmayacağı gerekçesiyle 16.07.2014 tarihinde kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, karara karşı yapılan itirazın Şanlıurfa 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 22.07.2020 tarihli ve 2020/2619 D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği, dinlenen tanık beyanlarından doktorların hastaları görerek muayene ettikleri ve reçetelerin muayene sonuçlarına göre düzenlendikleri, ilaçların davacı eczaneden alındığı anlaşıldığından davalı Kurum tarafından 13.07.2012 tarihli sayılı soruşturma raporuna göre davacıya reçete bedeli, cezai şart bedeli ve sahte ilaç kupür bedellerinin yerinde olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle, davalı Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; cezai işlemin mevzuat ve sözleşmeye uygun olduğunu, bilirkişi raporunun yetersiz incelemeye dayandığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi heyetinden alınan, denetime uygun raporu, esas alınarak davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; İstinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.2.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi,

2. 6100 sayılı Kanun'un 31 inci maddesi,

3.Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2009, 2012 ve 2016 yılı Protokolleri.

3. Değerlendirme

1.6098 sayılı Kanun'un 74 üncü maddesi uyarınca; ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Öğreti ve uygulamada hukuk hakimi; maddi olaylara ve özellikle fiilin hukuka aykırılığına ilişkin olarak ceza hakimi tarafından yapılan tespitlerle bağlı olacağı kabul edilmektedir. Açıklandığı şekilde, hukuk hakimi kural olarak ceza mahkemesi kararıyla bağlı olmamakla birlikte eylemin taraflarca veya tarafların katılımı ile gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin tespiti halinde, bu belirleme hukuk hakimini bağlayacak niteliktedir.

2. İlk Derece Mahkemesince; Cumhuriyet Savcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, hukuk hakimlini bağlamayacağı gözetilerek, soruşturma dosyasının aslı getirtilip varsa bilirkişi raporunun bir örneği dosya arasına alındıktan sonra, davaya konu işleme esas alınan tüm reçete sahiplerinin tanık sıfatıyla dinlenmesi, adresi bulunamayan tanıkların adreslerinin ilgili Kurumlardan sorularak, gerekli araştırma yapılarak tespiti ile dinlenilmesi ve konunun uzmanlarından oluşan bilirkişi kurulundan; toplanan delilleri irdeleyen, bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gideren, sahte muafiyet raporlarının nasıl oluşturulduğunu ve her bir reçeteyi ve sonradan yürürlüğe giren Protokol hükümlerini değerlendiren; denetime elverişli rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, tanık sıfatıyla dinlenecek reçete sahiplerinin belirlenmesi hususunun taraflara bırakılması suretiyle 6100 sayılı Kanun'un 31 inci maddesi uyanıca hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davranılarak davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.