"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2010/1115 E., 2011/377 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili bankanın alacağını tahsil etmek amacıyla davalı aleyhine başlattığı icra takibinde, davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; duruşmaya katılmamış, beyanda bulunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının 14.07.2008 tarihli Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesine istinaden kredi kartı kullandığı, .... Noterliğinin 17.12.2009 tarihli ihtarnamesi ile kredi kartı sözleşmesinin feshedildiği, davalıya 22.12.2009 tarihinde ihtarnamenin tebliğ edilerek yedi günlük süre verildiği, davalının 30.12.2009 tarihinde temerrüde düştüğü, hesap özetine bir aylık süre içinde itiraz etmediği, itiraz edilmeyen hesap özetinin 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 68/b maddesi gereğince yazılı belge niteliğini kazandığı böylece asıl alacak ve faiz oranının kesinleştiği ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir durumda olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının Çorum 3. İcra Müdürlüğünün 2010/3808 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın, 1.652,08 TL'lik asıl alacak, 265,52 TL faiz alacağı ve 75,95 TL vergi masraf alacağı yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak %42,60 oranında faiz yürütülmesine, asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; müvekkile tebliğ edilen evrağın sadece tensip zaptı olduğunu, içerisinde dava dilekçesinin bulunmadığını, tahkikat aşamasında alınan bilirkişi raporunun tebliğ edilmediğini, üç ayda karar verildiğini, gerekçeli kararın da müvekkile tebliğ edilmediğini, ilgili gerekçeli karara binaen icra dosyasına devam edildiği ancak davada verilen kısmen kabul olunan miktar bakımından yeniden bir icra emri düzenlenerek müvekkile tebliğ edilmeden takibe devam edildiğini, Çorum 3. İcra Dairesi 2010/3808 E. sayılı icra dosyasının takipsiz bırakıldığını, 8 yıl sonra Çorum İcra Dairesi 2018/42003 esasını alarak yenilendiğini, yenileme emrinin de müvekkile tebliğ edilmediğini, dosyanın yine takipsiz bırakıldığını, 2 yıl sonra Çorum İcra Dairesi 2020/5881 E. esasını aldığını, yine yenileme emrinin müvekkile tebliğ edilmediğini, müvekkilin işyerine 27.01.2022 tarihli maaş haciz müzekkeresi yazılınca yapılan araştırmalardan işbu dava ve takibin sonuçlarından haberdar olunarak ilamın tebliğinin talep edildiğini, yapılan takibin haksız olduğunu, müvekkilin böyle bir borcunun bulunmadığını, hesap kat ihtarları ve ödeme emrinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, müvekkile usulüne uygun şekilde ihtarname tebliğ edilmediğini, müvekkile gönderildiği iddia edilen ihtarname de zaten usulüne uygun bir hesap kat ihtarnamesi özelliği taşımadığını, kullandırılan kredilerin, bu kredilere işlemiş faizin ve diğer ferilerinin, yapılan ödemelerin, mahsup işlemlerinin kalem kalem gösterilmesi gerektiğini, hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, kötüniyetli itiraz olunmadığı halde %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını, davacı tarafından icra dosyası on yıldır takip edilmediğini, şu an tahsil edilmeye çalışılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, borcun mevcut olması halinde dahi zamanaşımına uğradığını savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kredi kartı sözleşmesine dayanan banka alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 156 ncı maddesinin 2 nci fıkrası
2. 11.04.1940 tarih 1939/15 Esas ve 1940/70 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı
3. Değerlendirme
1.Mahkemece verilen temyize konu 17.03.2011 tarihli ve 2010/1115 E., 2011/377 K. sayılı karar, davalı vekiline 28.02.2022 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı vekili tarafından 11.03.2022 tarihinde temyiz edilmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde, borcun mevcut olması halinde dahi zamanaşımına uğradığını beyan etmiştir. Temyize konu hüküm tarihi ile kararın taraflara tebliğ tarihi arasında on yıldan fazla süre geçmiştir. Uygulanması gereken kanun maddesine göre hüküm, verildiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra zamanaşımını kesen sebeplerin varlığı kanıtlanamazsa alacağa ilişkin Mahkeme kararı zamanaşımına uğrar. Yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca Mahkeme, verilen hükmü kendiliğinden değiştiremez. İlam zamanaşımına uğramış olsa bile temyiz edilip Yargıtay tarafından bozulmadıkça davayı tekrar ele alıp zamanaşımı nedeniyle reddedemez. Bu durumda Mahkemece davalı vekilinin ilam zamanaşımı itirazları gözetilerek yeniden hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.
3.Bozma nedenine göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
2. Bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.