Logo

3. Hukuk Dairesi2024/495 E. 2024/4155 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılan sözleşmenin davalı belediye tarafından ifa edilmemesi nedeniyle, davacının ifa yerine geçen müspet zararın tazminini talep etmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede daireyi teslim edememesi ve davacının TBK m.125 uyarınca seçimlik haklarını kullanarak müspet zararın tazminini talep edebilmesi, zararın ise teslim edilmesi gereken konutun dava tarihi itibariyle rayiç bedeli kadar olduğunun bilirkişi tarafından tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/223 E., 2023/375 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/9 E., 2021/399 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 2981 sayılı İmar Affı Yasası uyarınca hak sahibi olduğu yapının bulunduğu bölgenin davalı ... Meclisinin kararı ile "... Vadisi 4. ve 5. Etapları Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı" olarak ilan edildiğini, müvekkili ile davalı ... arasında 11.08.2006 tarihli sözleşme imzalandığını, aradan geçen 13 yıllık süreçte davalı tarafından ifa edilmemesi ve süreçten sonra ifa edileceğine ilişkin herhangi bir emarenin bulunmaması ve ayrıca inşaatlara başlansa dahi müvekkili açısından artık bir öneminin/faydasının da kalmaması sebebiyle ifa yerine geçen müsbet zararın belirlenerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 05.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 1.050.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; ... Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında kalan ve ... Vadisi 4. ve 5. etaplarda yer alan taşınmazların kamulaştırılması ve projenin uygulanmasına ilişkin esasların Belediye Meclisinin 17.02.2006 tarih ve 483 sayılı kararı ile belirlendiğini, bu kapsamda davacı ile 11.08.2006 tarihli sözleşme imzalandığını, bu kapsamda yapılan konut sözleşmesinin idari bir sözleşme olduğunu, bahse konu kentsel dönüşüm projesinin Ankara 13. İdare Mahkemesinin 13.09.2009 gün ve 2008/363 E., 2009/594 K., sayılı kararı ile iptal edildiğini bu karar doğrultusunda anılan alanda müvekkilinin yetkisi kalmadığını, Belediye Başkanlığının vatandaşların mağduriyetinin önüne geçilmesi için çözüm yolları ürettiğini, 07.07.2010 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden proje uygulamalarına dönülmesi ve kesintiye uğrayan ödemelerin karşılıklı olarak ifasına tekrar başlanılacağı hususunda hak sahibine 29.09.2010 tarihli tebligat gönderildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında düzenlenen 11.08.2006 tarihli Tapu Tahsisi Belgeli Tesis Sözleşmesinin dava tarihine kadar ve halen davalı ... tarafından ifa edilmediği, ... Vadisi Son Etap Kentsel Dönüşüm Projesi alanında davacı ...'in tapu tahsis belgeli gecekondusu için 11.08.2006 tarihli Uzlaşma Komisyon kararı ile 11.08.2006 tarihli 100,00m²'lik konut karşılığı Tapu Tahsis Belgeli Tesis Sözleşmesinin rızai olarak imzalandığı, davacının söz konusu sözleşme gereğince Büyükşehir Belediyesine ödemesi gereken bedelin; 29.475,74 TL olduğu, dosyada yer alan hesap ekstresinden anlaşıldığı kadarıyla borcun tamamının ödendiği, dava konusu taşınmazla aynı mevkide hak sahibi olan Aytekin Kaya'nın açmış olduğu, bu dava ile aynı nitelikli olan davaya ilişkin dosyaya ibraz edilen Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.02.2019 tarihli ve 2016/18 E., 2019/47 K. sayılı kararı incelendiğinde; dava konusu başka bir taşınmaz için, 100 metrekarelik bir dairenin taahhüt edilmesine rağmen anılan iptal kararı nedeniyle verilemediğinden yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporuna istinaden davacı hak sahibine 2009 yılı için 350.000,00 TL'nin dava tarihi 2013 yılı için ise 475.000,00 TL bedelin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 26.06.2019 tarihli ve 2019/2412 E., 2019/7771 K. sayılı ilamıyla onandığı, bu kararın güçlü delil olarak kabul edilmesi kanaatine varıldığı, dava konusu taşınmazların bulunduğu ... Vadisi ve yakın çevresinin semt ve mevkii olarak özellikleri ile emsal dairelerin piyasa rayiçleri ve Yargı Kararları dikkate alındığında, TÜİK-ÜFE endeksleride göz önünde bulundurularak sözleşme konusu ifanın imkansız hale geldiği Mayıs 2009 tarihi itibariyle değerinin arsa bedeli dahil 350.000,00 TL, dava tarihi olan 09.01.2020 tarihi itibariyle taşınmazın arsa bedeli dahil değerinin 1.050.000,00 TL olacağı sonuç ve kanaatine varılarak davacının davalıdan isteyebileceği 1.050.00,00 TL için davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davanın idari yargının görev alınına girdiğinden görev yönünden reddi gerektiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin idari sözleşme olduğunu, proje kapsamında sözleşmenin feshini gerektiren bir durum bulunmadığı, davacıya kira yardımı yapılmaya devam edildiğini, bilirkişi raporunda belirlenen bedelin fahiş ve emsal kararlara aykırı olduğunu, davacının sözleşmede iptal ya da bedel arttırım için yargı yoluna gitmeyeceği taahhüdüne aykırı davrandığını ileri sürülerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması, davanın adli yargının görev alanına girmesi, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 1 adet 100 metrekare daireye ilişkin olması, sözleşme tarihi ile dava tarihi arasında sözleşme konusu konutun davacıya teslim edilmemesi, konutun bulunduğu inşaata henüz başlamaması ve bundan sonra inşaata başlanacağı yönünde bir faaliyetin bulunmaması ve davacının sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemesi karşısında dairenin makul teslim süresinin geçmiş olduğunun kabulünün gerekmesi, buna göre hak sahibi davacı açısından sözleşmede taahhüt edilen dairenin verilme şartlarının ortadan kalkması, bilirkişi raporu ile belirlenen daire bedelinin emsallerine uygun olması, davacının sözleşmede iptal ya da bedel arttırımı için yargı yoluna gitmeyeceğine ilişkin taahhüdünün geçersiz olması, davalının sözleşmeye göre edimini yerine getirmemesi nedeniyle davacının seçimlik hakkından ifayı ret ile müspet zararın tazminini isteyebilmesi ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesini tekrarlayarak, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kentsel dönüşüm projesi kapsamında taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ifa olanağının ve faydasının kalmaması sebebi ile ifa yerine geçen müspet zararın tazminini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 123 ve 125 inci maddeleri.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/(13) 3-42 E., 2022/42 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle, davalı Belediyenin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede daireyi teslim edemediği, bu durumda davacının 6098 sayılı Kanun'nun 125 inci maddesi kapsamında seçimlik haklardan yararlanabileceği; somut olayda davalının imar planının iptali nedeniyle edimini ifa edememesinden doğan zararın, davacıya teslim edilmesi gereken konutun rayiç bedeli kadar olduğu, dava tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedelinin bilirkişi tarafından hesap edildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.