Logo

3. Hukuk Dairesi2024/665 E. 2025/2139 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararına rağmen, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre satış bedeli ve iyileştirme bedellerinin tahsili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş mahkeme kararında davacının dava konusu taşınmazı davalıya haricen sattığı, davalının davacıya 700.000 USD ödediği savunmasını ispatlayamadığı, faydalı masraf miktarının 473.000 TL olarak tespit edildiği ve davalının ek dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/611 E., 2023/3481 K.

DAVA TARİHİ : 15.07.2016

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/223 E., 2022/250 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince duruşma talepli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 15.04.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'nın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının, dava dışı ...'dan 22.01.2008 tarihli satış sözleşmesi ile Silivri, ... Köyünde bulunan 41 pafta, 2326 parsel sayılı 14.280 m²'lik alana sahip çiftliği 1.100.000,00 USD bedelle haricen satın aldığını, çiftlik için 10.000,00 USD nakit, 01.09.2008 tarihli ve 40.000,00 USD bedelli, 01.09.2009 tarihli ve 45.000,00 USD bedelli çekler ile kendisine ve eşine ait Silivri'de bulunan iki adet dairenin tapusunu devrederek ödediğini, kalan 775.000,00 USD için her biri 12.500,00 USD bedelli 60 adet senet yapılmasını kararlaştırdıklarını, davacının fiilen de teslim aldığı çiftliği iyileştirmek çin 650.000,00 USD iyileştirme masrafı yaptığını, dava dışı ...'nin haricen sattığı çiftliği yaklaşık 2 yıl sonra 30.09.2009 tarihinde çiftliği davalı ...'e tapuda satış suretiyle devrettiğini, ancak davacıdan alınanlar iade edilmediği gibi satış nedeni ile bir ödeme de yapılmadığını, davacının çiftliğin davalıya satışı nedeni ile uğradığı zararını gidermek için açtığı davada bozma üzerine Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/520 E. sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, çiftliğin 2008 yılındaki davacıya satış bedeli 1.100.000,00 USD olup, yapılan harcamaların da kesinleşen dosyada yapılan keşif neticesinde 473.000,00 TL olarak belirlendiğini, davalının çiftliği satın alması nedeni ile yaptığı 599.000,00 TL ödemenin düşülmesi ile (o tarihteki USD karşılığı 400.000,00 USD) kalan 700.000,00 USD ile iyileştirme masrafları olan 473.000,00 TL'nin davacının zararı olduğunu, alacağın günümüze uyarlanması gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 2.503.000,00 TL'nin çiftliğin satışının yapıldığı 30.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taraflar arasında bir satım sözleşmesi akdedilmediğinden eldeki davada davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davacının önceki davada zararının dava dışı ... tarafından tazmin edilmesi gerektiğini belirtmesine rağmen, eldeki davayı davalıya yöneltmesinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, davacının yerin bedelini ödeyemediğini ve hiçbir zaman yeri satın alamadığını, davacının bu işten kendisini kurtarmasını istemesi üzerine davalının pazarlıkları ... ile yaparak taşınmazı satın aldığını, ilgili tüm bedellerin ...'ye ödendiğini, ayrıca davacının çiftliğin bedelini ödeyip ödemediği hususunun da araştırılması gerektiğini, davacının harici satım sözleşmesindeki edimlerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının harici satış sözleşmesinden kaynaklı satış bedeli olarak ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde dava dışı ...'den talep etmesi gerektiği, satış bedelinin dava dışı ...'ye ödendiğinin davacı beyanları ile sabit olduğu, davacının davalı ... ile arasında sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsilini talep edebileceği alacağa dayanak bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından taşınmazın fiilen teslim alındığı tarih ile davalı ...'e devredildiği tarih arasında yapıldığı iddia edilen iyileştirmelerin ise ispata elverişli delillerle ispatlanamadığı, davacının beyanı doğrultusunda hazırlanan tespit veya rapora istinaden hüküm verilemeyeceği, davacı tarafın alacak taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş; kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı arasında herhangi bir yazılı sözleşme mevcut değil ise de, kesinleşen Mahkeme kararı ve dosya kapsamındaki deliller ile taraflar arasındaki hukuki ilişkinin nitelik ve boyutunun davacının iddia ettiği biçimde olduğu, kesinleşen Mahkeme kararının söz konusu davada da davalı olarak yer alan davalı ... açısından kesin delil niteliği arz etmesi sebebiyle İlk Derece Mahkemesinin sözkonusu taleplerin davalıdan değil, dava dışı kişiden istenmesi gerektiğine ilişkin gerekçesinin yerinde görülmediği, davacının bu davada çiftliğe yaptığı harcamaların Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/520 E. sayılı dosyasında yapılan keşif neticesinde 473.000,00 TL olarak belirlendiğini, davalının çiftliği satın alması nedeni ile yaptığı 599.000,00 TL'nin düşülmesi ile (Tarihteki USD karşılığı 400.000,00 USD) kalan 700.000,00 USD iyileştirme masrafları 473.000,00 TL'nin zararı olduğunu, bu durumun kesinleşen kararda belli olduğunu ileri sürdüğü, ilk davada ise 22.01.2008 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesinin ifa edilmemiş olması nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 50.000,00 TL'nin 30.000,00 TL'lik kısmının sebepsiz zenginleşmeleri nedeniyle her iki davalıdan, 20.000,00 TL'lik kısmının ise davalı ...'den işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece davalı ... yönünden talep edilen 30.000,00 TL'nin tahsiline karar verildiği, Yargıtayca onanarak kesinleşen kararın gerekçesi dikkate alındığında; davada dava konusu talep yönünden davalıya husumet düştüğü, davacının dava konusu taşınmaz için yaptığı iyileştirme masraflarını ve satış bedelinin ödenmeyen kısmını davalıdan isteyebileceği, kesinleşen dosyadan davalının 700.000,00 USD ödeme yapmadığının anlaşıldığı, dava tarihindeki USD kuru üzerinden bu miktarın 2.030.000,00 TL'ye tekabül ettiği, kesinleşen davada hükmedilen 30.000,00 TL'nin çıkarılması ile kalan yer bedelinin 2.000.000,00 TL olduğu, yine davacının bu taşınmaza yaptığı faydalı masraf miktarının kesinleşen mahkeme kararında 473.000,00 TL olarak tesbit edildiği, bu davada alınan bilirkişi kurulu raporunda da sözkonusu masrafların zeminde uygun olduğu ve iş bedelinin de yapım tarihi itibarı ile kadri marufunda çiftlik iyileştirme masrafı ve bedeli olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, ispatlanan masraflara ilişkin talebin ve yer bedeline ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle; istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden davanın kısmen kabulü ile 2.000.000,00 TL satış bedeli ve 473.000,00 TL masraf bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davalının taraflar arasında görülüp kesinleşen karara gerekçe yapılan 700.000,00 TL ödeme savunmasını ispat edemediği gibi, kesinleşen davaya verdiği 08.04.2010 havale tarihli cevap dilekçesinde açıkça bu satış nedeniyle davacıya 700.000,00 USD bloke çek ile ödeme yaptığını savunup bu savunmasını da yasal delillerle ispat edemediğini, bunun dışında yapılan ödemelerin toplamının da 599.900,00 TL olduğu kesinleşen karar gerekçesinde açıkça belirtildiğinden Bölge Adliye Mahkemesince davalının 700.000,00 USD ödeme savunmasını ispat edemediğine vurgu yapılıp buna göre hesaplama yapılmış olmasına rağmen, kesinleşmiş karara da konu edilen 700.000,00 TL tutarındaki ödeme savunması yönünden davacı lehine hüküm kurulmamasının doğru olmadığını, Yargıtayın yerleşik içtihatları da gözetilmek suretiyle davaya konu çiftliğin imar ve ihya edilmiş hali ile aktin ifasının imkansız hale geldiği tapuda dava dışı ... tarafından davalıya devrin sağlandığı 30.09.2009 tarihi itibariyle rayiç değerinin mahallinde keşif yapılmak suretiyle belirlenmesi, belirlenen bu değerden davalının ödediği toplam 599.900,00 TL'nin mahsubundan sonra bakiye alacağa denkleştirici adalet ilkeleri uygulanmak suretiyle eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle alacağın ulaştığı değerin çeşitli ekonomik veriler uygulanmak suretiyle belirlenmesi, belirlenen miktar davalının ödediğini ispat edemediği 700.000,00 TL ve 700.000,00 USD'nin toplamından çok ise bulunan miktara; yok eğer bulunan miktar denkleştirici adalet ilkelerine göre hesaplanan miktardan az ise davalının ödeme savunmasını ispat edemediği kesinleşmiş karar ile sabit olan 700.000,00 TL ve 700.000,00 USD'nin TL karşılığına hükmedilmesi gerektiğini, ilk dava dosyasının açılış tarihinden değil de ek dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasının da yerinde olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince hatalı bir şekilde davacının ne ödediği ve kendisine ne ödendiğine bakılmaksızın, davacı taşınmazı sanki temellük etmiş gibi değerlendirme yapıldığını ve davacının hiçbir zaman maliki olmadığı taşınmaz kapsamında, yine hiçbir zaman ödemediği bakiye satış bedelinin davalıdan tahsiline karar verilerek davacının sebepsiz zenginleştirildiğini, sadece kesinleşmiş Mahkeme kararına göre taraflar arasında harici ve şifahi bir satış vaadi sözleşmesinin varlığının kabul edildiğini, husumet itirazları ... kalmak kaydıyla yapılması gereken işin, davacının cebinden neyin çıkığı ve cebine neyin girdiği hesabıyla verilecekse buna istinaden hüküm verilmesi olduğunu, taşınmazın bakiye bedeline hükmedilmesi gibi maddi gerçeğe aykırı bir hükmün kabulünün mümkün olmadığını, davalı tarafından iyileştirme masraflarını da kapsayacak şekilde ödeme yapılmış iken, diğer deyişle davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmediği sabit iken ve İlk Derece Mahkemesince davanın reddi kararı isbaetli iken, bu kararın kaldırılıp davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, taraflar arasında görülerek kesinleşen davada davacının dava konusu taşınmazı davalıya haricen sattığı, ancak tapuda davalıya devir işleminin satış bedelinin bir kısmını alan tapu maliki ... tarafından yapıldığı, davalının davacıya 700.000,00 USD ödediği savunmasını ispatlayamadığı ve yine faydalı masraf miktarının 473.000,00 TL olarak tesbit edildiği gerekçesiyle verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş bulunmasına, davalı ancak bu dava tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olacağından, Bölge Adliye Mahkemesince ek dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin yerinde olduğunun anlaşılmasına göre; taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

28.000,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin karşılıklı alınarak birbirlerine verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.