Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11165 E. 2023/2070 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine rağmen davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi gereğince, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Davanın Açılmamış Sayılmasına

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 150 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Kayseri ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 854 ada 1705 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde, fiilen ve hukuken kullanıldığını bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma dava şartı sağlanmadığını, taşınmaza fiilen el atılmadığından idari yargının görevli olduğunu ve husumet itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma dava şartı sağlanmadığını, taşınmaza fiilen el atılmadığından idari yargının görevli olduğunu ve husumet itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.12.2011 tarihli ve 2011/550 Esas, 2012/476 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idareler adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 11.12.2011 tarihli ve 2011/550 Esas, 2012/476 Karar sayılı kararına karşı süresinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi’nce yapılan inceleme sonucu; İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği kaldırıldığından husumetin Valiliğe yönetilmesi gerektiği ve fiilen el atılmayan kısımlar yönünden idare yargının görevli olduğundan bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 31.03.2016 tarihli ve 2015/411 Esas, 2016/265 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, taşınmazın fiilen el atılmayan kısımlara yönelik davanın usulden reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 31.03.2016 tarihli ve 2015/411 Esas, 2016/265 Karar sayılı kararına karşı süresinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dosyaya sunulan 29.03.2016 tarih ve 11411 yevmiye nolu resmi senede göre yargılama devam ederken davacının hissesini dava dışı ...'ye sattığı anlaşıldığından 6100 sayılı Kanun'un 125 inci maddesi ikinci fıkrası uyarınca davanın açılmasından sonra, dava konusunun davacı tarafından devredilecek olması halinde, devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden itibaren devam edeceği düzenlendiğinden, mahkemece yeni malik ...'ye bildirimde bulunarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 06.09.2021 tarihli ve 2019/659 Esas, 2021/452 Karar sayılı kararı ile bozma doğrultusunda inceleme ve işlem yapılarak davanın 6100 sayılı Kanun'un 150 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği hâlde, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekili temyiz dilekçesinde; Avukatlı Asgari Ücret Tarifesinin 7 nci maddesi uyarınca idaremiz lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 6100 sayılı Kanun'un 150 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece dosyanın işlemden kaldırılma tarihi olan 20.04.2021 tarihinden itibaren aradan üç ay geçmiş olmasına rağmen dava taraflarca takip edilip yenilenmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 150 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idareler vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7 nci maddesinin birinci fıkrasında; "Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez." düzenlenmesine yer verilmiştir. Aynı tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde ise 2021 yılı asliye mahkemeleri için 4.080,00 TL vekâlet ücreti öngörülmüştür. Eldeki davada, davalının kendisini vekille temsil ettirdiği ve mahkemece ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmakla, davalı lehine tarifeye göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak “Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,) cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.