Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14195 E. 2023/3958 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma davasının davacı tarafından geri alınması üzerine, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin temyiz itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davalı idarenin açık rızasıyla geri alınması ve davanın açılmamış sayılması nedeniyle, dava tarihinde davacının haklılık durumu gözetilerek davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin isabetli olduğu değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 123 üncü maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Paşa Mahallesi 252 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza bir müdahalelerinin olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.03.2014 tarihli ve 2012/424 Esas, 2014/123 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın fiilen yol olarak el atılmasından sonra davacının alıcısı olduğu aynı taşınmazın satışı somut emsal olarak alınmış olup davacının bu satış işlemi üzerinden 1 ay geçmeden kamulaştırmasız el koyma nedeniyle dava açtığı dikkate alındığında satış işleminin özel amaçlı olduğu izlenimini uyandırdığını, bu sebeple bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından söz edilemeyeceğinden emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerektiğinden bahisle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 18.12.2018 tarihli ve 2016/384 Esas, 2018/691 Karar sayılı kararı ile davanın 6100 sayılı Kanun'un 123 üncü maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; 6100 sayılı Kanun'un 123 üncü maddesi uyarınca davacının ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabileceğinin düzenlendiği, bu nedenle müvekkil Belediye Başkanlığı vekilinin ‘beyana karşı bir diyeceğimiz yoktur şeklindeki’ ifadesinin açık şekilde rıza, kabul olarak yorumlanarak davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın tahsili davasının geri alınması ve hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun)

26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un 123 üncü ve 323 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacının 18.12.2018 tarihli duruşmada davalının açık rızası alınarak davasını geri almasında ve bu nedenle 6100 sayılı Kanun'un 123 üncü maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3. Mahkemece ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmış olmakla dava tarihinde davacının haklılık durumu gözetilerek 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü ve devamı maddeleri gereğince davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen mahkeme kararınında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davalı idare vekilinin ileri sürdügü temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.