"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 218 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.03.2014 tarihli ve 2012/222 Esas, 2014/135 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmaza komşu olan 16.686,20 m² yüzölçümlü 218 ada 2 parsel sayılı taşınmazın önce 5.734,39 m²lik bölümü, daha sonra da 4.333,18 m²lik bölümünün davacı idare tarafından kamulaştırıldığı, 5.734,39 m²lik bölüme ilişkin olarak Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2006 tarihli ve 2005/251 Esas, 2006/268 Karar sayılı dosyasında 13.10.2005 tarihi itibarıyla metrekare birim fiyatının 275,00 TL belirlendiği; 4.333,18 m²lik bölüme ilişkin olarak Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.11.2009 tarihli ve 2009/95 Esas, 2009/300 Karar sayılı dosyasında ise 03.04.2009 tarihi itibarıyla metrekare birim fiyatının 314,95 TL belirlendiği ve bu kararların Dairemiz denetiminde geçerek kesinleştiği gözetildiğinde, dava konusu taşınmaza 06.08.2012 tarihi itibariyle daha düşük değer belirleyen bilirkişi kurulundan, taşınmazın 218 ada 2 parsel sayılı taşınmaza olan mesafesi ve konumu da dikkate alınmak suretiyle sözü edilen dosyalarda belirlenen bedellerden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile hüküm kurulması ve dosya içerisinde bulunan ... 10. Bölge Müdürlüğü tarafından Tirebolu Belediye Başkanlığı’na karşı yazılan 17.06.2013 tarihli yazıda “13+608-14+117 arası irtifak hakkı planı kapsamında kalan dava konusu taşınmazda tünel sağ dış duvarından en az 40 metrelik alan içerisinde ve parselin sol tarafında herhangi bir yapılaşmaya izin verilmemelidir” denildiği de gözetilerek, tünel hattının geçtiği bölüm ile birlikte taşınmazın sol tarafının tamamının, diğer tarafta ise tünel sağ dış duvarından 40 metrelik alanın bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle tünel hattı geçen bölüm için taşınmazın tamamında meydana gelen değer düşüklüğüne (irtifak hakkı karşılığına) hükmedilmesi doğru görülmediğinden bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, 05.01.2017 tarihli ve 2016/377 Esas, 2017/12 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; davacı idare ile bir kısım davalıların dava konusu taşınmazdan geçen tünel hattı nedeniyle taşınmazın 1107,14 m² ve 369,05 m²lik bölümünde idare lehine irtifak hakkı tesisi hususunda uzlaştıkları ve bir kısım davalılar tarafından 2011 tarihli ferağ verilmek suretiyle irtifak hakkının tapuya tescilinin sağlandığı anlaşılmış olup, tarafların tapuda rızai ferağa konu irtifak hakkı bedeli indirilmek suretiyle dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi, 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un 10 ncu maddesine eklenen hüküm uyarınca dava dört ay içinde sonuçlandırılmadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarihli ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak bozma öncesi tespit edilen bedele dört ayın bitimi tarihi olan 07.12.2012 tarihinden ilk karar tarihine, bozma sonrası fark bedele 07.12.2012 tarihinden son karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde faize hükmedilmesi, doğru olmadığı gibi; 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen son Karar
Mahkemenin 18.07.2022 tarihli ve 2019/407 Esas, 2022/248 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz arazi olduğu halde arsa olarak değer tespiti yapıldığı, arta kalan alanla ilgili sağlıklı değerlendirme yapılabilmesi için Tirebolu Belediye Başkanlığına müzekkere yazılarak tünel kamulaştırması sonucu imar durumu, yapı kısıtlılığının olup olmadığının araştırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kamulaştırma bedeline ilişkin tüm itirazlarını tekrar ettiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. İdare ile uzlaşan bir kısım davalılara ödenen irtifak bedelinin mahsup edilerek ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4. Bozma öncesi belirlenen kamulaştırma bedeline ilk karar tarihine kadar, bozma sonrası fark bedele ikinci karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken hatalı şekilde faize hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli, 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
a) (3) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak, yerine "Tespit edilen kamulaştırma bedelinden irtifak hakkı tesisi hususunda uzlaşma ile tapuda rızai ferağ veren bir kısım davalılara ödenen 86.484,00 TL bedelin mahsup edilerek kalan kısmın davalılara payları oranında mükerrer ödemeye sebep olmayacak şekilde derhal ödenmesine," cümlesinin yazılmasına,
b) (4) numaralı bendinde yer alan ''son karar'' ibaresinin çıkarılarak yerine ''ikinci karar tarihi olan 05.01.2017'' ifadesinin yazılmasına,
c) Davacı idare lehine takdir edilen vekâlet ücretine ilişkin (9) numaralı bendin hükümden çıkarılmasına, kararın böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.