Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14658 E. 2023/5638 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İdarece kamulaştırma yapılmadan yola dahil edilen taşınmaz nedeniyle açılan müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme, ecrimisil ve verim kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin tespitinde dava tarihi olan 2013 yılı yerine 2012 yılı resmi verilerinin kullanılması, üretim giderlerinin eksik hesaplanması ve davacının ıslah talebi olmamasına rağmen davanın kısmi kabulü ile reddedilen kısım için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme, ecrimisil ve taşınmazın verim kaybı bedelinin tahsili istemli davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 1394 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne 2011 yılı Haziran ayında davalı idarece hafriyat dökmek sureti ile el atıldığını, taşınmaza el atmanın önlenmesine, taşınmazın eski hale iadesine, ecrimisil ve taşınmazın verim kaybı bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek yüklenici firma ile davalı idare arasında akdedilen sözleşme gereği davanın yüklenici firmaya açılması gerektiğini, bu nedenlerle açılan davanın hem esas hem de usulen reddedilmesi gerektiği, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karyı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Alaca Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.11.2014 tarihli ve 2013/55 Esas, 2014/442 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Alaca Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırmasının yapılarak, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile yol olarak terkinine, yer bedelinin fazla olması halinde ise el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne ve eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşülmemesi, davacının el atmanın önlenmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması, dava konusu taşınmaza 2011 yılı Haziran ayında el atıldığı belirtildiği halde, 2011 yılı Ocak ile Haziran ayları arası ecrimisil bedeline de hükmedilmesi, eski hale getirme bedeli, kararın infazı sırasında belirleneceğinden infazda tereddüt yaratacak şekilde el atılan taşınmazın eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınması, davalı idare harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Alaca Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taleple bağlılık kuralının ihlal edildiğini, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber bedelin düşük belirlendiğini, davalı tarafa vekâlet ücreti ödenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu bu sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarım yapılmasını engelleyici bir durum olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, hukuki sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu, taşınmazın tapu kaydındaki takyidatların kaldırılması gerektiğini bu sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, müdahalenin meni ve eski hale getirme, ecrimisil ve verim kaybı bedelinin tahsili talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmî şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaz 2942 sayılı Kanunu'nun 11inci maddesinin birinci fıkrasını (f) bendi gereği olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri üzerinden değerinin tespit edilmesi yöntem itibarıyla doğru ise de değerlendirme; dava tarihindeki resmî verilere göre yapılır.

4. Bu nedenle; karar tarihi itibarıyla resmi verilerin oluştuğu gözetilerek dava konusu taşınmaza değerlendirme tarihi olan 2013 yılı resmî verilerine göre değer biçilmesi gerekirken 2012 yılı resmî verileri uygulanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.

5. Bilirkişi kurulunca değerlendirmeye esas alınan münavebe ürünlerinin 2013 yılı itibarıyla ayrıntılı üretim giderini (harcama kalemlerini tek tek) gösteren veri cetveli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilip sermaye faizi, genel idarecilik giderleri, tarla kirası ve bilinmeyen masraflar kalemlerinin üretim masraflarına dâhil edilmeyeceği göz önünde tutularak hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.

6. Kabule göre de; davacı vekilinin davayı ıslah etmediği gözetilerek dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak ve reddedilen bir bedel olmadığı gözetilerek hüküm kurulması gerekirken hükme esas alınan raporda belirlen bedel üzerinden hüküm kurularak reddedilen talepler yönünden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair hususlar incelenmeksizin kararın BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.