"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle meni müdahale, kal ve ecrimisil bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ecrimisil talebi yönünden ecrimisil bedelinin karar tarihi itibarıyla istinaf sınırının altında kaldığından usulden, kal davası yönünden esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 144 ada 9 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek meni müdahale, kal ve ecrimisil karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idarî eylem sonucu oluşan davalarda İdare Mahkemesinin görevli olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, sağlık ocağının 1986 yılında yapıldığını, müteveffanın 2006 tarihinde vefat ettiğini ve dava açma süresinin müteveffanın vefat ettiği tarihe kadar olabileceğini, ayrıca zamanaşımı süresi işlemeye başlamadan önce zarar gören tarafın bilinmesi anlaşılması olanağı bulunmadığı tarihten 1 yıl içinde açılabileceğini, ancak dava konusunu oluşturan parsel üzerinde yapılan sağlık ocağının hizmet verdiğinde bölgede yaşayan halkın bilgisi olduğunu, bu nedenle zamanaşımı definde bulunduklarını, Hatay Valiliği İdare Kurulunun 15.02.1983 tarihinde dava konusu taşınmazın üzerine sağlık ocağı yapılması için kamulaştırma kararı alındığını ve bedelinin ödendiğini, ancak yapılan kamulaştırmaya itiraz etmediğini veya bedeli almadığını, açılabilecek tüm davaların zamanaşımına uğradığını, bu nedenle kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza 1983 tarihinden önce el atıldığını, bu nedenle 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacıların dava açma hakkı bulunmadığını, dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin davacıların murisine ödendiğini, kamulaştırmanın davacıların murisi hayattayken yapılmış olup murisin dava açmadığını, dava konusu taşınmazın tamamının davacıların murisine ait olmadığını, maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ecrimisil bedeli ve davacıların hisselerine düşen bedel dikkate alındığında karar tarihi itibarıyla kararın ecrimisil yönünden istinaf yoluna kapalı olduğu gerekçesiyle usulden reddine; kal talebi yönünden yapılan incelemede, Mahkemece dava konusu taşınmaz başında refakate alınan bilirkişiler ile birlikte davacıların talepleri doğrultusunda keşif yapılmış olup dava konusu taşınmazda davalı tarafından uzun zaman önce yapılmış olan sağlık ocağının bulunduğu, işbu yapının davalı tarafından kamulaştırma işlemi olmaksızın yapılmış olduğu anlaşıldığından ve davacıların sağlık ocağı binasının bulunduğu taşınmazın hissedarları olduğundan ve sağlık ocağı olarak kullanılan alanın haksız el atma niteliğinde olup kal'ine karar verilmesinin de yerinde ve doğru olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.