"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 107 parsel parsel sayılı davacının malik olduğu 277.000,00 yüzölçümündeki taşınmazın, tapu müdürlüğünce yörede 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesine göre yapılan düzeltme ve 3083 sayılı Kanuna göre yapılan toplulaştırma işlemleri sonucunda azalma meydana geldiğini, davacının bu durumdan hiç bir şekilde haberdar olmadığını bildirerek, mülkiyet hakkının kaybı nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin 4721 sayılı Kanun'un 1007 inci anlamında sorumluluk şartlarının gerçekleşmediğini, maddi zararın gerçekleşmediğini, davanın haksız açıldığını savunarak bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.07.2015 tarihli ve 2015/290 Esas, 2015/454 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 08.07.2015 tarihli ve 2015/290 Esas, 2015/454 Karar sayılı yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; ıslah harcı yatırılmadığından mahkemece ıslah harcının tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verilmeli, kesin süre içinde harç tamamlandığı takdirde, ıslah edilen değer üzerinden karar verilmeli, harç tamamlanmaz ise ıslah beyanına değer verilemeyeceğinden, başlangıçta talep edilen dava değeri ile bağlı kalınarak hüküm kurulmalı, ayrıca yörede 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesine göre teknik hataların düzeltilmesi ve 3083 sayılı Kanuna göre toplulaştırma işlemleri yapıldığı anlaşıldığından, çekişmeli taşınmazın yüzölçümündeki azalmanın hangi işlemden kaynaklandığı, tersimat hatası olup olmadığı ve nedenleri araştırılmalı, sözü edilen işlemlere ait tüm belgeler, askı ilan tutanakları getirtilmeli, düzeltme işlemine karşı taraflarca açılmış dava olup olmadığı araştırılmalı, dava varsa sonucu beklenmeli, mülkiyetteki azalmanın hangi işlem sonucu oluştuğu kesinliğe kavuşturulduktan sonra bu işlemin kesinleştiği tarih zararın oluştuğu tarih kabul edilmek suretiyle, zarar tarihi itibarıyla arsalarda emsal satış; tarlalarda net gelir yöntemine göre değer tespiti yaptırılarak, bundan sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 19.12.2018 tarihli ve 2016/1170 Esas, 2018/1001 Karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 19.12.2018 tarihli ve 2016/1170 Esas, 2018/1001 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; ıslah harcının tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verilmeli, kesin süre içinde harç tamamlandığı takdirde, ıslah edilen değer üzerinden, harç tamamlanmaz ise dava değeri ile bağlı kalınarak hüküm kurulmalıdır. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/347 Esas, 2011/408 Karar sayılı dosyasının getirtilerek 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesine göre teknik hataların düzeltilmesi ve 3083 sayılı Kanuna göre toplulaştırma işlemleri yapıldığı anlaşıldığından, çekişmeli taşınmazın yüzölçümündeki azalmanın hangi işlemden kaynaklandığı araştırılarak ek rapor alınması, mülkiyetteki azalmanın hangi işlem sonucu oluştuğu kesinliğe kavuşturulduktan sonra bu işlemin kesinleştiği tarih zararın oluştuğu tarih kabul edilmek suretiyle, zarar tarihi itibarıyla arsalarda emsal satış; tarlalarda net gelir yöntemine göre değer tespiti yaptırılarak, bundan sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmesi, gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL'si dava tarihi olan 12.05.2015 tarihinden, bakiyesinin ıslah harcının yatırıldığı tarih olan 28.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanaklarına itiraz edilmediğini, dava açılmadığını, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi koşullarının oluşmadığını, mahkemece tazminata hükmedilmesinin sebepsiz zenginleşme oluşturacağını davacının taşınmazı alırken yüz ölçümü farklılığını fark etmemesinin iyi niyetli olmadığını, davacının kusurunun tazminat hesaplanırken dikkate alınması gerektiğini, kabul ve ret oranına göre vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.
3. 4271 sayılı Kanun'un 1020 nci maddesi.
4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının ... ili, ... ilçesi, ... köyü 107 parsel sayılı 277.000,00 yüz ölçümündeki taşınmazdaki payını dava dışı ...'dan 14.06,2006 tarih 1300 yevmiye ile 3727360/19568640 pay olarak satın aldığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/347 Esas, 2011/408 Karar sayılı kararı ile davacının dava konusu taşınmazda sahip olduğu 3727360/19568640 hissesinin iptal edilerek 4928/19568640 olarak tesciline karar verildiği, verilen kararın taraflarca temyiz edilmeyerek 10.11.2011 tarihinde kesinleştiği, söz konusu karara istinaden taşınmazda 25.02.2012 tarihli ve 354 yevmiye ile tapuda hisse oranları düzeltmesi yapılmış olup; davacının taşınmazdaki hisse payı düzeltmeden önce 52.761,90 m² iken düzeltmeden sonraki 69.76m² olmuş, 52.692,15 m²lik bir azalma meydana geldiğini ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur.
3. Davacının paydaşı olduğu ... köyü 107 nolu parselin yüzölçümünde, tapu müdürlüğünce yörede 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesine göre yapılan düzeltme ve 3083 sayılı Kanuna göre yapılan toplulaştırma işlemleri sonucunda azalma meydana geldiğini, davacının bu durumdan hiç bir şekilde haberdar olmadığını bildirerek, mülkiyet hakkının kaybı nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemi ile dava açtığı, davacı vekilinin duruşmadaki beyanı ile tapu kaydında oluşan azalmanın 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinden değil ... Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği hisse düzeltilmesi kararından kaynaklandığını bildirerek davasını bu yönde ıslah ettiği, dosya kapsamında 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi uyarınca bir düzeltme yapılmadığı, yüzölçümünde meydana gelen azalmanın toplulaştırma çalışmalarından önce yapıldığı, dava konusu taşınmazın tapu kaydının tetkikinde; davaya konu payın ... adına 03.04.2006 tarihli ve 645 yevmiye ile hükmen tescili sonrası, satış ile ...'ya intikal ettiği, sonrasında davacının 14.06.2006 tarihli ve 1300 yevmiye ile satış yolu ile malik olduğu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/347 Esas, 2011/408 Karar sayılı tapu iptal ve tescil kararı gereği tapuda payların düzeltilmesi nedeni ile davacının payının azaldığı anlaşıldığından ... adına 03.04.2006 tarihli ve 645 yevmiye ile hükmen oluşan kayda ilişkin mahkeme ilamının ve eki kroki ile tüm belgelerin tedavülleri ile birlikte temini ile tapu iptal tescil kararına esas tüm maliklerin hisseleri ile tapulama tutanaklarının dosya arasına alınarak eski tapu kayıtlarındaki hisseler ve hissedarlar ile birlikte değerlendirilmek suretiyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı bir zarar olup olmadığını belirledikten sonra 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan kararın BOZULMASINA,
12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.