Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12230 E. 2024/5127 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve davacı idareye vekalet ücreti ödenip ödenmeyeceği hususunda anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazda bulunan yapıların bedellerinin tapu kaydı ve bilirkişi raporlarına göre hesaplanmasının doğru olduğu, kamulaştırma davalarında idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin ise yasal olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/27 Esas, 2022/102 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesi 294 ada 135 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idareleri adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma işleminin iptali için dava açtığını, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, teklif edilen bedeli kabul etmediğini beyan etmiştir.

2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; Haki Tüfekçinin beyanlarına katıldığını belirtmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.04.2016 tarihli ve 2014/87 Esas, 2016/101 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; usul ve kanuna uygun hükmün onanmasına karar verilmiştir.

3. Dairenin onama kararına karşı süresi içinde ... karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4. Dairemizce yapılan karar düzeltme incelemesi sonucunda; karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin onama ilâmının kaldırılmasına karar verilerek, arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki yapılara bayındırlık birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülmek suretiyle, ağaçlara ise maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş; ancak bilirkişi raporuna ve karar düzeltme dilekcesine ekli fotoğraflarda dikkate alınarak, dava konusu taşınmazda bulunan ve anayola çıkış için yapılmış olan yol ve bu yola ait duvar ile havuz, foseptik çukuru, beton zemin, tandırlık-ocaklık ile 2 katlı betonerme evin bodrumu ve merdivenli balkonu bulunup bulunmadığı yönünden tarafların delilleri toplandıktan sonra mahallinde keşif yapılıp alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararındaki yapıların tamamının kendisine ait olduğunu, 3 muris mirasçıları haricinde diğer davalılarca kendisine iade yapıldığını, merdiven ve sundurmaların hesaplanmadığını, merdiven ve basamaklarını afyon mermerinden yaptırdığını, bu hususun hesaplamaya dahil edilmediğini, bodrum katın alan hesaplamasının hatalı olduğunu, bağlantı yolu bedelinin düşük hesapladığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.

3. Bozma sonrası hüküm altına alınan yapı bedellerinin, dosyada mevcut tapu kaydı ve bilirkişi raporlarına göre payları oranında davalılara ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekili ve davalı ...’nin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Mahkeme kararınının ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı ... den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.