"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/447 Esas, 2023/36 Karar (Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/363 Esas, Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/79 Esas)
KARAR :
Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; dava konusuYalova ili,Çınarcık ilçesi ... mevkii, 154 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içersinde bulunduğundan bahisle Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/338 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazın orman sınırları içerisinde bulunduğundan bahisle tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu durumun davacıların mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkillerinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, ormanların özel mülkiyete konu olamayacağını, geçerli bir hukuksal nedene dayanmayan tescilin yolsuz tescil hükmünde olacağını ve kayıt malikine mülkiyet hakkını kazandırmayacağını, orman niteliğindeki taşınmazın hukuki niteliğini kaybettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.03.2021 tarihli ve 2019/304 Esas, 2021/159 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2915/362 Esas sayılı dosyası yönünden davaların kabulüne, birleştirilen Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/79 Esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin 23.03.2021 tarihli ve 2019/304 Esas, 2021/159 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davalı ... vekilinin tüm,davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile birleştirilen 2019/79 Esas sayılı dosyası ile açılan Fatma Tetik mirasçıları olan davacılar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gibi davalı ... harçtan muaf olduğundan davacılar tarafından asıl ve birleştirilen davalar yönünden yatırılan harcın talep halinde iadesine karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile belirlenen bedelin davalı Hazineden tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle;Mahkemece hükmedilen bedelin taşınmazın gerçek karşılığı olmadığını, enflasyon farkı gözetilerek yeniden hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemiyeceğini, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinde belirtilen şartların oluşmadığını, bilirkişi raporunun hatalı ve eksik incelemeye dayandığını, metrekare bedelinin yüksek belirlendiğini, ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, harçların ilavesiyle yargılama giderlerinin ve nispi vekâlet ücretinin Hazinece ödenmesine karar verilmesinin 492 sayılı Kanun ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 427 ile 439 uncu maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.