Logo

5. Hukuk Dairesi2023/301 E. 2023/7093 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması neticesinde bedele dönüştürülen davacı payı karşılığının artırılması talebiyle açılan davada, davalı idarenin icra takibi yoluyla yaptığı ödemelerin davayı konusuz kılıp kılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarece icra tehdidi altında yapılan ödemelerin, davanın esasını oluşturan bedel artırımı talebini ortadan kaldırmadığı ve mahkemenin, son yasal değişiklikler uyarınca dava konusu alacak miktarını tespit etmesi gerekirken, icra yoluyla yapılan ödemeleri esas alarak davanın konusuz kaldığına karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek temyiz isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/609 Esas, 2020/269 Karar

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı karşılığının artırılması istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı idare tarafından yapılan imar uygulaması sonucu davacının paydaş olduğu İstanbul ili, Tuzla ilçesi, ... Mahallesi 441 parsel sayılı taşınmazın 585 m²lik hissesinden müvekkiline eksik verilen 64.83 m² yerin 115,00 TL rayiç bedel üzerinden bedele dönüştürüldüğünü; yine İstanbul ili, Tuzla ilçesi, ... Mahallesi 2854 parsel sayılı taşınmazın 307 m²lik hissesinden eksik verilen 16.69 m² yerin 75,00 TL rayiç bedel üzerinden bedele dönüştürüldüğünü, fazlaya ilşkin hakları saklı kalmak kaydı ile bu bedelin artırılmasını ve dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; adli yargının görevsiz olduğunu, davanın idari yargıda açılması gerektiğini, ayrıca uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, talebin mesnetsiz olduğunu ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.01.2014 tarihli ve 2013/283 Esas, 2014/15 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, idarece takdir edilen toplam 8.706,45 TL bedelin 42.338,55 TL artırılarak 51.045,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 13.03.2015 tarihli ve 29294 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Geçici 6 ncı maddesinin on ikinci fıkrası iptal edildiğinden imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen ya da davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davalarında, 6487 sayılı kanun'un 21 ... maddesi ile 2942 sayılı kanun'a eklenen Geçici 6 ncı maddenin on ikinci fıkrasının uygulanması mümkün olmadığından taşınmazların ödeme tarihlerindeki değerinin tespit edilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 02.02.2017 tarihli ve 2016/133 Esas, 2017/22 Karar sayılı kararı ile yargılama aşamasında davacı tarafın alacağı ödenmiş olduğundan, ödeme sebebiyle davanın konusuz kaldığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucu; bozma öncesi hükme esas alınan ve icra takibi yoluyla idare tarafından ödenen 42.338,55 TL bedelin yürürlükteki yasal düzenlemeye uygun olmayan hesap yöntemi ile belirlenen bir bedel olduğu, bu bedelin icra tehdidi altında ödenmiş olmasının kabul ya da sulh mahiyetinde olmadığı; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 ... maddesi ile 2942 sayılı kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi gereği rapor alınması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı tarafın icra tehdidi altında yaptığı ödemenin davayı konusuz hale getirmediğini, icrada yapılan ödemenin kabul ve sulh mahiyetinde olmadığını, idarece fazla ödeme yapıldığını, mahkemece alacak miktarının hüküm altına alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı karşılığının artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 6745 sayılı Kanun'un 35 ... maddesi ile eklenen Geçici 12 nci maddesi.

3. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 40 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosyadaki belgelerin incelenmesi sonucu; davacının hissedar olduğu İstanbul ili, Tuzla İlçesi, ... Mahallesi, eski 441 ve 2854 parsel sayılı taşınmazları kapsayan bölgede yapılan imar uygulamasının 06.01.2009 tarihinde tescil edildiği, bu uygulamada davacı payı açısından 441 parsel sayılı 585 m² miktarlı taşınmazın düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra yer verilemeyen 64.83 m² kısmının 7.455,45 TL olarak; 2854 parsel sayılı 307 m² miktarlı taşınmazın ise düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra yer verilemeyen 16.68 m² kısmının ise 1.251,75 TL olarak bedele dönüştürüldüğü, bu bedelin ödendiğinin taraflar arasında ihtilafsız olduğu, zaten davanın bu bedellerin artırılmasına ilişkin olduğu, yargılama sürecinde verilen kararlar akabinde ilamlı icra takibi nedeniyle idarenin parça parça ödemelerde bulunduğu, neticede son yasal değişikliğe göre rapor düzenlenmesi için Dairemizce bozma kararı verildiği anlaşılmıştır.

3. 2004 sayılı Kanun'un 40 ncı maddesi ve Dairemizin bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafça icra tehdidi altında yapılan ödemeler iş bu davanın konusu olmadığından mahkemece yapılması gereken Dairemizin son bozma ilamında belirtildiği üzere 6745 sayılı Kanun'un 35 nci maddesi ile 2942 sayılı kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi ile getirilen düzenlemeye uygun dava konusu alacak miktarının tespiti olduğu halde ilamın icrasına ilişkin yapılan ödemeler esas alınarak davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.