Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3302 E. 2023/9624 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan araziye ilişkin bedelin tespiti davasında, gelir yöntemiyle hesaplanan bedelin tespitinde üretim giderlerinin doğru belirlenip belirlenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir yöntemine göre değer tespitinde, münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınmasının doğru olmadığı gibi brüt gelirinin 1/3’ü oranından da az olmaması gerektiği gözetilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bu hususta eksik inceleme ile hüküm tesis ettiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1348 Esas, 2022/2875 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/78 Esas, 2021/183 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Denizli ili, Pamukkale ilçesi, ... Mahallesi, 281 parsel sayılı taşınmazın 3.497,70 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelin ilk kararla tespit edilen kısmına 09.02.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 27.03.2018 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası tespit edilen ve bloke edilen fark bedele ise 09.02.2015 tarihinden son karar tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, kamulaştırma konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline, tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın kısmi kamulaştırılması nedeniyle arta kalan kısmın değer kaybedeceğinden söz edilemeyeceğini, aksine yola cepheli hale gelmesi nedeniyle değer kazandığını, bu nedenle değer artışının tespit edilen kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerektiğini, net gelir hesabı yapılırken üretim giderlerinin düşük alındığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınmayacağını, taşınmazın tapu kaydındaki haciz, ipotek ve sair takyidatların hükmedilen bedele yansıtılması gerekirken bu hususta hüküm tesis edilmediğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın değerinin çok düşük belirlendiğini, piyasa rayiçlerinin altında olduğunu, taşınmaz üzerindeki ağaçların yıllık getirisinin hesaplanması gerekirken hesaplanmadığını, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, davaya konu taşınmaza komşu parselin kamulaştırılması kapsamında, bedel tespit ve tescil istemiyle açılan davada taşınmazın birim metrakaresinin 39,48 TL olarak tespit edildiğini, davanın halen derdest olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sulu tarım arazisi niteliğindeki davaya konu taşınmaza resmi verilere uygun olarak net gelirine göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine taşınmaz üzerindeki muhdesatlara değer biçilirken resmi verilerin esas alındığı, taşınmazın kısmi kamulaştırılması nedeniyle arta kalan kısımda zirai faaliyetlerin ekonomik olarak yapılması güçleşeceğinden tespit edilen değer düşüklüğü oranının yerinde olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime açık olup, hüküm kurmaya elverişli olduğu, kamulaştırma bedelinin hukuka uygun olarak tespit edildiği, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak; üzerinde bulunan yapıya aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiş; kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının makul olduğu sonucuna varılmıştır.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5.Dairemiz yerleşik uygulamasına göre; arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir yöntemine göre değer tespitinde, münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması doğru olmadığı gibi, brüt gelirinin 1/3'ü oranından da az olmaması gerektiğinin gözetilmesi gerekirken; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu bu yönde denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.