Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3318 E. 2023/9749 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedeline ilişkin itiraz üzerine, belirlenen bedelin tespiti ve tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine emsal değer üzerinden, üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınarak değer biçilmesi ve belirlenen bedelin davalıya ödenmesi yönünden usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1964 Esas, 2022/2801 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/303 Esas, 2021/27 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Denizli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2304 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için davacı idare tarafından teklif edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla daha değerli olduğunu, yapı bedelinin de düşük hesaplandığını ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz için piyasa değerinin çok üstünde fahiş bir bedel belirlendiğini, bilirkişi raporunun objektiflik ve bilimsellikten uzak haksız değerlendirmeler içerdiğini, dosyaya sundukları emsallerin değerlendirilmediğini, emsal alınan taşınmazın uygun niteliğe sahip olmadığını, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, bilirkişilerce emsal olarak alınan taşınmazın üzerinde bulunan binanın ekonomik ömrünü doldurmuş olması sebebiyle alım tarihinden hemen sonra yıkıldığı belirtildiği halde değerlendirilmediğini, arsanın bedeli belirlenirken üzerinde bulunan bina bedelinin satış bedelinden düşülmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde kalması nedeniyle zeminine arsa niteliğine göre emsal araştırma yöntemi ile kıymet takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, gerek dava konusu taşınmazın gerekse bilirkişi raporunda kıyasi emsal olarak kabul edilen taşınmazın imar uygulaması sonucunda oluşan imar parselleri olduğu her iki taşınmazdan da uygulama esnasında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı, bilirkişi raporunda kıyasi emsal kabul edilen taşınmaz satışına ilişkin resmi senedin dosyaya getirtildiği, emsal taşınmazın resmi satış senedine göre satışın dava tarihinden önce tapuda ve gerçek kişiler arasında yapıldığı özel amaç taşımadığı, emsal olma özelliğine sahip bulunduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yanlarının hükme esas alınan bilirkişi raporunda tartışıldığı, dava konusu taşınmazın emsale göre %49 oranında daha değerli olduğu kabul edilerek buna göre hesaplama yapıldığı, yapılan değerlendirmeye göre taşınmazların emlak vergi değerleri açısından da ters orantı oluşturmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın zeminine ilişkin tespit edilen 2.700,00 TL/m² birim fiyatının dava tarihi itibarıyla yerinde olduğu, nitekim dava konusu taşınmazla aynı adada bulunan 2304 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında verilen hükmün davacı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine verilen hükmün Yargıtay 5. Hukuk Dairesince onanmasına karar verildiği, anılan hükümde sözü edilen taşınmazın zeminine aynı tarih itibarıyla 2.700,00 TL/m² kıymet takdir edildiği, öte yandan taşınmaz üzerindeki mesken niteliğindeki yapıya 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınarak, yaşına uygun yıpranma payı da düşülmek suretiyle değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Denizli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2304 ada 2 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapılara ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.