Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3495 E. 2023/10669 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar dışında davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakların ihlal edilerek bozma sonrası verilen kararda dükkan ve baraka tarzı tuvalet bedeline hükmedilmemesi ve tespit edilen kamulaştırma bedeli bozma öncesi ilk kararla hükmedilen bedelden az olduğu halde ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmemesi doğru bulunmadığından hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/108 Esas, 2022/174 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şırnak ili, ... ilçesi, ... köyü 809 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.05.2015 tarihli ve 2014/87 Esas, 2015/166 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline, baraj gölü olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 28.05.2015 tarihli ve 2014/87 Esas, 2015/166 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; idarenin kıymet takdir tutanağında bulunmayan ancak bilirkişi heyetince dava konusu taşınmaz üzerinde 2-3 yaşında olduğu kabul edilen istinat duvarlarının ilanın askıdan indiği 27.09.2013 tarihinden önce yapılıp yapılmadığı konusunda taraflardan delilleri sorulup araştırma yapıldıktan sonra; askıdan indiği günden önce yapıldıklarının tespiti halinde, duvar bedellerine hükmedilmesi, ilanın askıdan indiği günden sonra yapıldıklarının tespiti halinde ise söz konusu duvar bedellerine hükmedilmemesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamının gereklerine uygun rapor hazırlamadığını, bozmadan önceki kararda belirlenen kamulaştırma bedelinin üzerinde bir değer hesaplanarak usuli müktesep haklarının ihlal edildiğini, dava konusu taşınmazın içerisinde sulama tesisi mevcut olmadığı hâlde, taşınmazın sulu olarak kabul edilmesinin bilimsel verilere aykırı olduğunu, taşınmazın sulanması için yapılması gereken masrafların düşürülmediğini, dava konusu taşınmazın 3.sınıf susuz tarla niteliğinde olduğunu, herhangi bir gerekçe ve kaynak göstermeden sulu olarak kabul edildiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 7 olması gerektiğini, taşınmazda sebzecilik yapıldığından bahsedildiğini; ancak sebzecilik yapıldığına dair fatura ve belgenin dosya içerisinde bulunmadığını, taşınmazın objektif olarak herhangi bir değer arz etmediğini, münavebeye esas alınan ürünlerin verim miktarları, net gelirleri, ortalama birim fiyatlarının resmi verilere dayanmadığını, taşınmaz içerisinde bulunduğu iddia edilen ağaçların yaşı küçük olmasına ve kamulaştırma kararının ilanından sonra ekilmiş olmasına rağmen, bilirkişilerce yüksek gösterildiğini, kıymet takdir komisyonu raporunda herhangi bir ağaca rastlanmadığını, ayrıca ağaçların yaşının da bilirkişi raporunda belirtilmediğini, dikilen ağaçların sonradan dikildiğini, taşınmaza hem meyve bahçesi bedeli, hem de zemin bedeli takdir edildiğini, zemin bedelinin düşürülmesi gerektiğini, ağaç verimleri ve fiyatları çok yüksek alınarak kamulaştırma bedelinin haksız yere artırılmasına neden olunduğunu, taşınmaz üzerindeki yapıların kamulaştırma kamu yararı kararının son ilan tarihinden sonra yapıldığını, yapıların yaşı 10 ve üzeri gösterilmesine rağmen, gerçekten de bu yaşta olmadıklarını, taşınmaz üzerinde bulunan haciz ve ipoteklerin kamulaştırma bedeline yansıtılarak tapunun kısıtlamalardan ari olarak DSİ Genel Müdürlüğü adına tapudan terkinine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; keşif sırasında alınan görüntüden de anlaşıldığı üzere istinat duvarının yola paralel ve zemine bitişik olduğunu, aksi halde yolun çökmesinin çok yüksek ihtimal olduğunu, hem bu hem de komşu taşınmazla olan sınırların belirlenebilir olması için bu istinat duvarının davalı tarafça yapıldığını, uydu görüntüsünün ise çok yüksek bir mesafeden kuş bakışı olarak alındığını, uydu görüntüsünde görülmeyebileceğini, 13.04.2015 tarihinde usulüne uygun bir şekilde yerinde yapılan keşif ve keşif heyetince taşınmaz üzerinde mevcudiyeti tespit edilen istinat duvarının alınan bilirkişi raporuna göre 3 yaşında olduğu tespit edildiğini, bu durumda istinat duvarının 27.09.2013 tarihinden önce yapıldığının anlaşıldığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların dışındaki temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Tespit edilen kamulaştırma bedeli bozma öncesi ilk kararla hükmedilen bedelden az olduğundan ve bu bedel bozma öncesi depo edildiğinden, tespit edilen bedele ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.

4. Bozma öncesi verilen kararda dükkan bedeli olarak 12.600 TL ve baraka tarzı tuvalet bedeli olarak 810 TL'ye hükmedildiği, bu husus bozma konusu yapılmadığı halde, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek bozma sonrası verilen kararda dükkan ve baraka tarzı tuvalet bedeline hükmedilmemesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.