Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3818 E. 2023/11106 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin yatırılmaması nedeniyle reddedilen kamulaştırma davasının, bedelin sonradan yatırılmış olması sebebiyle tekrar görülüp reddedilmesine karşı yapılan temyiz isteminin incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı idareye kamulaştırma bedelini yatırması için tanınan süre içerisinde bedelin yatırılmaması nedeniyle davanın reddedilmesi ve davacı idarenin sonradan bedeli yatırmış olsa dahi, bozma kararına uygun şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunduğundan, temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/557 Esas, 2022/847 Karar

KARAR : Ret

Taraf arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü, 669 ve 671 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini, yol olarak terkininin talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan kıymet takdir raporunda taşınmazların özelliğinin tarım arazisi olarak nitelendirildiğini, dava konusu taşınmazların tarım arazisi olarak değerlendirmesinin hukuken mümkün olmadığını, kamulaştırılan dava konusu taşınmazlar ... Ağır Sanayi Bölgesinin hemen yanında yer aldığını, tarım arazisi olarak değil arsa olarak değerlendirilmesi ve emsal karşılaştırılması sureti ile değer biçilmesinin yasal zorunluluk olduğunun izahtan vareste olduğunu, mahkemece icra edilecek keşif kararı sonrası taşınmazın bulunduğu konum itibari ile durumunun ortaya çıkacağını bildirmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.10.2015 tarihli ve 2014/130 Esas, 2015/262 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmaması, davalıların hissesine düşen miktarın kamulaştırma bedeli olarak tespitine karar verilmesi gerektiği ve dava konusu taşınmazların tapu kaydının davalıların hissesi oranında iptali yerine tamamının tapu kaydının iptaline karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 12.07.2021 tarihli ve 2018/16 Esas, 2021/486 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak tespit edilen kamulaştırma bedeli davalı idarece verilen sürelere rağmen bankaya bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemesince tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen usulüne uygun yasal süreler içerisinde bedel depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı idare vekili tarafından sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin 04.01.2022 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından Taraflara davanın esası hakkındaki beyanları sorularak usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davalılar vekillerinin davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; içinde bulunulan ekonomik durgunluk neticesinde ödenek yetersizliği nedeniyle kamulaştırma bedelinin belirlenen sürelerde yatırılamadığını, yürütülen yol yapım hizmetinin kamu hizmeti olduğu, süreklilik arz ettiği ve davaya konu yolun yapılmasının kamunun yararına olduğu hususları birlikte gözetildiğinde; davanın reddedilmesinin öncelikle usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceğini, ayrıca gecikmesine neden olunan projenin kamuya yükleyeceği ek külfetler ve davanın mahiyeti de göz önünde bulundurularak yüksek kamu menfaati gereğince kararın bozulması gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü, 10 uncu ve 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.