Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3935 E. 2023/10443 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar, vergi değerleri ve resmi birim fiyatlar gözetilerek hesaplanan kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, davacı idarenin genel bütçe kapsamında olması sebebiyle kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilinin doğru olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1844 Esas, 2023/194 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/269 Esas, 2021/621 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak,düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, ... ilçesi, Yenice Mahallesi 878 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılardan ... ve ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların da içinde bulunduğu Ankara Ulus-Hergele meydanı olarak Mahkemenizde açılmış bulunan kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davası öncesinde birkaç kez Bakanlar kurulu kararıyla Belediye ve başka Kamu kurumlar için kamulaştırma kararları alınarak bölgenin neredeyse Ankara’nın Cumhuriyet dönemi öncesinden başlayan ve Cumhuriyet dönemi ile daha ağırlık kazanarak devam eden yerel ticari faaliyetlerin merkezi haline gelen ve bölgede bulunan insanların yüzyıldan daha fazla bir zamandan beri kuşaktan kuşağa taşınarak devam eden birikimlerinin sonucu edinilmiş olan mallarının kamu yararı gibi bir gerekçe ile örtülerek yok pahasına ellerinden alınmak istendiğini, öncelikle söz konusu kamulaştırma girişimlerinin her seferinde yargıdan dönmesi ve sonrasında aynı yer için sürekli değişik gerekçeler ile kamu yaran gerekçesi ile tekrar tekrar kamulaştırılınmaya çalışıldığını, hatta mahkemenizde görülen davaya konu kamulaştırma kararı ile ilgili idari yargı süreci ve dolayısıyla dava konusu idari işlem henüz sonuçlandırılmadan bu seferde 23.10.2019 tarihli ve 1694 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 6306 sayılı Kanun'un 2 ve ek 1 maddeleri uyarınca dava konusu taşınmazların da bulunduğu yerler riskli alan olarak ilan edilmiş olup bu durum dahi tek başına dava konusu kamulaştırma işlemi için gerekçe olarak gösterilen kamu yargı kararının somut ve inandırıcı bir dayanağının bulunmamasının en açık delili olduğunu, özetle yukarıda açıklanan nedenleri ve resen dikkate alınacak sair nedenler ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın reddini talep etmiştir.

2. Diğer davalılar dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmesine rağmen yargılamaya cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepler

Davacı idare vekili istinaf dilekçelerinde özetle; mahkemece kısa kararda bedel ve tescil yönünden kesin olarak karar verilmiş gerekçeli kararda açıklama yapılarak çelişki olmaması nedeniyle yine kesin karar verildiği açıklanmış olup kararın bedel yönünden kesin olmadığını bu nedenle kararı bedel yönünden istinaf ettiklerini, emsal incelemesinin de doğru olmadığını, bedelin yüksek belirlendiğini, yapı bedelinin yüksek belirlendiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın yurt ihtiyacı nedeni ile kamulaştırıldığı, davalı idare ile bedelde uzlaşma sağlanamadığından iş bu eldeki davanın açıldığı anlaşılmış olup arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, emsal ile dava konusu taşınmazın vergi değerleri de kıyaslanmak suretiyle değerinin tespit edilmesinde, taşınmaz üzerinde bulunan yapıya resmi veriler esas alınarak ve yıpranma payı da düşülerek değer tespitinde tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında ödenen bedel mahsup edilmek suretiyle, bakiye kamulaştırma bedelinin faizi ile birlikte davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi doğru olduğu gibi davalı dava açmaya sebebiyet vermediğinden ve 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderlerinden davacı idare sorumlu olduğundan, ayrıca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi halinde Anayasa'nın 46 ncı maddesinde düzenlenen "taşınmazın gerçek karşılığının ödenmesi" ilkesi ve dolayısıyla da mülkiyet hakkı ihlali söz konusu olacağı göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine karar verilmemesi de doğru bulunduğundan, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı, ne var ki dava konusu taşınmazdaki davacı paylarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi ve tescile ilişkin husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen dikkate alınması da gerektiği de gözetildiğinde davacı idare vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine,üzerindeki yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülmek suretiyle değer biçilerek adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3.Davacı idare 5108 sayılı Kanun'a ekli (1) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamında kamu idaresi olduğu gibi davacı idarenin adına tescilini istediği ... Ankara İl Müdürlü özel bütçesi olan kamu idaresi olmadığından kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili doğrudur.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 oy birliğiyle karar verildi.