"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/46 Esas, 2023/78 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen menfi tespit ve ipoteğin terkini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafindan hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip geregi düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava safahatı esnasında dosyadaki haklarını temlik eden önceki davalı ... ...'e ait Ümraniye 2. Bölge Yukarı Dudullu Mahallesi 1170 ada 3 ve 7 parsel ... taşınmazdaki payları Ümraniye Belediye Başkanlığı Belediye Encümenliğinin 28.10.2004 ve 5566 ... kararı ile 3194 ... İmar Kanunu'nun 18 inci maddesine dayalı olarak şuyulandırıldığını ve 3 parseldeki 117,70 m² ile 7 parseldeki 155,35 m² alanın müvekkili davacı adına tahsis edildiğini, müvekkilinin şu andaki adresinin Yeni Çamlıca Mahallesi Ataşehir İstanbul olan ve belediyenin şuyulandırma işlemi sonucu adına tahsis olunun G22A04A2D pafta 1170 ada 7 parselde yer alan 245,25 m² miktarındaki arsa vasıflı taşınmazın sahibi olduğunu, taşınmazın tamamı üzerinde davalı ... ... lehine 3 parsel 117,70 m² alan içinde 2.792,500.00 eski ... lirası ve yine davalılardan ... ... Lehine 155,35 m² için 3.883,750.000 eski ... lirası miktarında kanuni derecede 04.03.2005 tarih ve 2620 yevmiyeli ipotek tesis edildiğini, müvekkili davacı adına tahsis edilen taşınmazın çekişmesiz bedeli olarak tespit edilen bedellerin tamamını davalılardan ... ...'e ödendiğini, ipotek alacaklısı ... ... vekili tarafından 05.08.2005 tarihli ipotek terkini alt başlıklı tescil istem belgesi ile ipoteğin terkinin yapıldığını, ancak belediye encümenliğinin 28.10.2004 tarihli ve 5566 ... kararına dayalı şuyulandırma işlemleri neticesinde bir kısım hissedarları tarafından İstanbul 3. İdare Mahkemesinde belediye encümenliğinin 28.10.2004 tarih ve 5566 ... kararının iptali davacı açıldığını Ümraniye Belediye Başkanlığının Encümeni tarafından verilen 28.10.2004 tarih 5566 ... encümen kararının İstanbul 3. İdare mahkemesi 03.07.2007 tarihinde 2005/1496 esas ve 2007/1878 karar ile kaldırıldığını kararın onandığını ve kesinleştiğini, ümraniye belediye başkanlığına oluşan belediye encümenin 28.10 .2004 tarih ve 5566 ... kararı ile imar yasasının 18 maddesine dayalı olarak şuyulandırma işleminin başlatılmasına ve bitirilmesine karar verildiği, bu karar doğrultusanda davacı ... adına belirtilen 3 ve 7 parseller oluşturulmakla tescil edildiğini davacı adına oluşturulan bu parseller sebebi ile bu kere davalılardan ... ... adına kayıtlı taşınmazdaki hisseden artırılmaya gidildiğini ve arttırılan hisse oranı tutarı olarak da davalılar lehine ipotek tesis edildiğini , davalılardan ... ... ipotek bedeli artırım dava hakkını temlik ederek diğer davalı ... devrettiğini ... vekilinin ipotek bedelinin artırılması davası açtığını müvekkilinin yurt dışında yaşadığı ve davadan haberdar olmadığı için kesinleştiğini ve bu ilamının ... vekili tarafından İstanbul Anadolu 19. İcra müdürlüğünün 2011/14426 ... dosyası ile icraya konulduğunu, müvekkili davacı aleyhine davalılar lehine tesis edilen ipoteğin çekişmesiz bedelini ödediğini ve belediye encümen kararına dayalı şuyulandırma kararının iptal edildiği halde davalının müvekkilinin aleyhine 25.09.2009 tarihinde ipoteğin bedelinin arttırılması davası açtığını, bu dava ve bu dava sonucunda başlatılan takibin tebligatlarının müvekkilinin yurt dışında olduğu için davacıya ait tapu adresine Tebliğat Kanun'un 35 inci maddesine göre yapıldığını ve müvekkilinin davacının ne davadan ne de icra takibinden takip kesinleşinceye kadar haberi olmadığını Ünraniye belediye encümen kararının iptal edilmiş bulunmakla şuyulandırma kararının bütün hukuki neticelerininde ortadan kaldırıldığını, davalılar lehine tesis edilen kanuni ipoteklerin tescil sebebinin de ortadan kalktığını, davalılar lehine tesis edilen kanuni ipoteklerin tescil sebebi de ortadan kaldırıldığını yapılan tapudaki tescil ve hisse iptallerindeki hukuki sebep de kalmış bulunduğundan yolsuz tescile dayalı yasal hakları sebebi ile bu davayı açtıklarını, yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve eski hali ile tescili ile ipoteklerin terkinini talep ettiklerini bildirerek davalılar lehine müvekkili davacının gayrimenkulü üzerine konulan 04.03.2005 tarih 2620 yevmiye numaralı ipoteğin artık ortada hukuki bir sebebi kalmadığından fekkine karar verilmesini, 04.03.2005 tarihli ve ve 2620 yevmiye numaralı ipoteğe bağlı olarak açılan bedel artırım davacı sonucu başlatılan İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2011/14426 Esas ... icra takibinin artık ortada hukuki bir sebebi olmadığından iptaline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle, idare mahkemesince verilen kararda taraf olmadığından, davalı için sonuç doğurmayacağını, komşu parsellerle ilgili olarak açılan bedel artırım davalarının kabul edildiğini ve Yargıtay’ca onandığını, ileri sürerek davanın usulden ve esastan reddini reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.02.2015 tarih ve 2014/45 Esas ve 2015/47 Karar ... ilamı ile davanın kabulüne, dayanak takip dosyası olan İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün 2011/14426 ... dosyasında davacı borçlunun davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, takibin durmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda davaya konu ipoteğin tesisine ilişkin Ümraniye Belediye Encümenin 28.10.2004 tarihli ve 5566 ... kararına dayanılarak yapılan imar uygulamasının İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 03.07.2007 tarih ve 2005/1496 Esas, 2007/1878 ... kararı ile iptal edildiği ve iptale ilişkin bu hükmün 21.12.2009‘da kesinleştiği, bu nedenle Ataşehir Belediye Encümeninin 04.03.2010 tarih ve 2010/268 ... kararıyla İdare Mahkemesinin iptal gerekçesi gözönüne alınarak yeniden imar uygulaması çalışmasına başlandığı, 03.01.2013 tarih ve 2013/9 ... Belediye Encümen Kararına istinaden tapuların üzerine ''İmar uygulamasına tabidir'' şerhinin işlenmesi için ilgili Tapu Müdürlüğüne bildirimde bulunulduğu ve 05.08.2013 tarihinde de uygulamanın iptali nedeniyle kök parsellere geri dönüşüm işlemlerinin yapılması için ihale yapıldığı anlaşıldığından kök parsellere geri dönüşüm işlemlerinin yapılması dava neticesini etkileyeceğinden bu hususun bekletici mesele yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmeyerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, dayanak takip dosyası olan İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün 2011/14426 ... dosyasında davacı borçlunun davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, takibin durmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, Yargıtay ilamında belirtilen kök parsele dönüş işleminin nasıl sonuçlandığı ve taraflara etkisinin kararda belirtilmediğini, müvekkilinin ipotek hisselerinin davacı lehine döndüğünü, müvekkilinin alacağının mahkeme kararına dayandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
1. 2709 ... Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 141 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır.” hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm ile gerekçenin önemi Anayasa düzeyinde vurgulanmış olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.
2. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 ... Kanun) 297 nci maddesinde bir mahkeme hükmünün hangi hususları kapsaması gerektiği açıklanmıştır. Maddenin birinci fıkrasının (c) alt bendine göre hüküm; tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde içermelidir.
3. 07.06.1976 tarihli ve 1976/3-4 Esas, 1976/3 Karar ... Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” şeklindeki açıklamaya yer verilmiştir.
2. Değerlendirme
1. Yukarıda belirtilen ilgili hukuk uyarınca bir mahkeme kararında; tarafların iddia ve savunmalarının özetlerinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür.
2. “Gerekçe, hâkimin tespit etmiş olduğu (sabit gördüğü) maddî vakıalar ile hüküm fıkrası (sonucu) arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde, sabit görülen vakıalardan çıkarılan sonuç ve hukukî sebep (veya sebepler), başka bir deyimle, hükmün dayandığı hukukî esaslar açıklanır. ... Hâkim, tarafların kendisine sundukları ve ( tahkikat sonucunda ) sabit gördüğü maddî vakıaların hukukî niteliğini (hukukî sebepleri) kendiliğinden (resen) araştırıp (m.33) bularak, hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. Hâkim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendi kendini denetler. İstinaf mahkemesi ve Yargıtay da, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. ... Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz. ... Hukukî dinlenilme ..., mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini de içerir.” (... Kuru, Medeni Usul Hukuku El Kitabı, C.I, Ankara, İkinci Baskı, 2021, s.890-892)
3. Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
4. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
5. Mahkeme kararlarının taraflar, bazen de ilgili olabilecekleri başka hukuki ihtilaflar yönünden etkili ve bağlayıcı kabul edilebilmeleri, başka bir dava yönünden kesin hüküm, kesin veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi hukuksal değerlendirmeler de bu kararların yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür.
6. Gerekçeye ilişkin hükümler, kamu düzeni ile ilgili olup gözetilmesi kanun ile hâkime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama, gerek yargı erki ile hâkimin gerek mahkeme kararlarının her türlü kuşkudan uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
7. Somut olayda; Mahkemece, Anayasa'nın ve 6100 ... Kanun’un aradığı anlamda herhangi bir gerekçe oluşturulmadan karar verildiği, kararın hangi sebep ya da sebeplerle verildiğine ilişkin açıklama ve gerekçe içermediği görülmüştür.
8. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte gerekçe içeren önceki hüküm sonucuna uygun bir karar vermek olmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının usulden BOZULMASINA,
Bozma sebeplerine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.