"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/923 Esas, 2023/598 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/603 Esas, 2022/24 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usuli eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.01.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacılar vekili Avukat Ahmet Aksebzeci gelmiş, davalı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, ... Mahallesi 750 parsel sayılı taşınmaza davacı idarece fiilen el atıldığını belirterek taşınmazın el atma bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mülkiyet hakkının kısıtlandığına dair iddiasının gerçeği yansıtmadğını, idari yargının görevli olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Uyuşmazlık Mahkemesi kararını gözeterek idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine, davalı idare lehine maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay kararları dikkate alındığında adli yargının görevli olduğunu, aleyhe değil lehe vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Uyuşmazlık Mahkemesinin 20.09.2021 tarihli ve 2021/271 Esas, 2021/478 Karar sayılı ilamında eldeki davanın çözümünde İdari Yargının görevli olduğuna ilişkin kesin olarak karar verildiğinden, İlk Derece Mahkemesinin yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği sebebi ile davanın usulden reddine dair kararında ve ayrıca aynı bölgeden geçen benzer nedenle reddedilen dava dosyalarında davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesi yönündeki kararın onanmasına ilişkin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 01.03.2022 tarihli ve 2021/9071 Esas, 2022/3231 Karar sayılı ilamı da dikkate alındığında, vakıa ve hukuki değerlendirmesinde hata bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın ikinci kez kesilen düzenleme ortaklık payına ilişkin olduğunu, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ve Hukuk Genel Kurulu kararları gereği adli yargının görevli olduğunu, benzer durumdaki bir çok dosyanın Yargıtay denetiminden geçerek onandığını, aleyhe vekâlet ücretine hükmedilerke mağdur edildiklerini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, düzenleme ortaklık payı kesintisinin ikinci kez yapıldığına ilişkin kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluşu ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 28 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı tarafın Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, ... Mahallesi, 750 parsel sayılı taşınmazda 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılan düzenleme sonucunda kesinti yapılmasına rağmen daha sonra 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesine göre yapılan imar uygulamasında düzenleme ortaklık payı alınarak ikinci kez kesinti yapıldığı iddiasıyla fazla kesinti bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi isteminde bulunulduğu, davalı idarece, davanın İdari Yargının görevine girdiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulduğu ve mahkemece itirazının reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istenildiği, bunun üzerine Mahkeme dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği, Uyuşmazlık Mahkemesince 20.09.2021 tarihli ve 2021/271 Esas ve 2021/478 Karar sayılı ilam ile eldeki davanın çözümünde İdari Yargının görevli olduğuna ilişkin kesin olarak karar verildiğinden İlk Derece Mahkemesinin yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği sebebi ile davanın usulden reddine dair karar vermesi uygundur.
3. 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme bu kanuni düzenleme içinde yer aldığı kanun gözetildiğinde hiç kuşkusuz adli yargı yerinde görülecek davalarda ve adli mahkemeler arasındaki görevsizlik kararlarında uygulanacaktır. Açıklanan maddede "davaya bir başka mahkemede devam edilmesi" hâli düzenlenmiştir. Oysa yargı yolu bakımından görevsizlik kararları akabinde davaya adli yargı kolu içinde başka bir mahkemede devam edilmesi söz konusu olmayıp, kendine has usul kuralları bulunan farklı yargı yerinde yeniden açılacak bir dava söz konusu olacaktır ve bu dava adli yargı yerindeki davanın devamı niteliğinde değildir.
Bu sebeple davacı davasını, yürürlükte bulunan kanuni düzenlemelere göre görevsiz yargı yerinde açmış ise "yargı yolu bakımından görevsizliğe" dair verilecek kararla birlikte; harç, masraf ve vekâlet ücreti yönünden hüküm kurulması uygundur (Dairemizin 2021/9071 Esas, 2022/3231Karar sayılı ilamıda bu yöndedir.)
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.