"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/914 Esas, 2023/11 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki İlk Dere Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşim düzeninin bozulması nedeniyle taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu Konya ili, Hadim ilçesi, ... Mahallesi, 269 ada 124 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmadığını; ancak Bozkır Barajı kamulaştırılması nedeniyle taşınmazın fiilen kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek oluşan zararın davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.03.2021 tarihli ve 2020/767 Esas, 2021/296 Karar sayılı kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 08.03.2021 tarihli ve 2020/767 Esas, 2021/296 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli ve 2021/1373 Esas, 2021/2023 Karar sayılı kararı ile
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) dava şartlarının incelenmesi başlıklı 115 inci maddesi "1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez." şeklindeki düzenlemeleri doğrultusunda; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli ve 2021/1373 Esas, 2021/2023 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası 27.03.2018 tarihli ve 30373/2 mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7103 sayılı Kanun uyarınca değiştirilerek 2942 sayılı Kanunu'na geçici 13 üncü madde olarak; “Bu Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası hükümleri, görülmekte olan davalarda da uygulanır ve dava, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilerek, dava açanların dosyalarının mahkeme tarafından ilgili valilik komisyonuna gönderilmesine karar verilir. Reddedilen davalarda yargılama gideri kamu üzerine bırakılır ve davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.” hükmünün eklenmiş olduğu, 7 Mayıs 2021 tarihli 31477 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 03.03.2021 tarihli ve 2018/99 Esas, 2021/14 Karar sayılı iptal kararı ile 7103 sayılı Kanun'un 28 inci maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 13 üncü maddenin iptaline karar verildiği anlaşıldığından 7103 sayılı Kanun'la değişik 12/6 maddesinin 29.09.2017 tarihinde açılan eldeki davada uygulanma imkanı kalmadığından işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile dava konusu olan 26 ada 124 parsel taşınmazın DSİ tarafından kamulaştırılan 269 ada 125 parsel olması nedeniyle 9-10 metre kot farkıyla yukarıda kaldığı, tarlanın ulaşımının ortadan kalkmış olduğu, yaya ve vasıta ile ulaşım imkanının kalmadığı, bahçenin bakım ve tarımsal işlerinin yapılamadığı, taşınmazın değer kaybına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın kullanımının kısıtlı olmadığını, kullanılabilir durumda olduğunu, taşınmaz sulu olduğu için motopomp masraflarının düşülmesi gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, bedelin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrasına dayanan tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası..
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Dava konusu 269 ada 124 parsel sayılı taşınmazın parsel numarasının hükümde 114 olarak yazılması bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan ''114'' sayısının çıkartılması yerine "124 " sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.