"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/98 Esas, 2022/2186 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/51 Esas, 2020/500 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın bir kısım davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin site altında bulunan taşınmazları, site yönetiminin kararı dahi olmadan davalılar tarafından iş yeri olarak kiraya verildiğini, kiraya verilen bu taşınmazların tapuda garaj olarak görüldüğünü, garaj olarak görülen bu alanların 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 24 üncü maddesi gereğince kiraya verilmesinin mümkün olmadığını, ancak davalılar bu alanları kanuna aykırı olarak kiraya verdiğini ve kiracının da iş yeri (eczane) olarak taşınmazı kullandığını, ortak kullanım alanları, taşınmaz maliklerince doldurulduğu, diğer maliklerin kullanımının kısıtladığını, davalıların kanuna aykırı olarak taşınmazın kullanılmasının yanında müvekkil siteye ait davalıların kanuna aykırı olarak bahçe duvarlarını da yıktığını, ortak kullanım alanlarının diğer kat maliklerince kullanmasının engellendiğini, davalılar site duvarının yıkılması ve ortak kullanım alanlarının işgal edilmesi yönünde site yönetimince karar alınmadığını, buna karşılık herhangi bir bedel ödemediğini, bu sebeplerle davalıların haksız müdahalelerin önlenmesini ve site ortak kullanım alanlarının eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde, davalı ...'nın söz konusu eczanelerde herhangi bir ilişkisi bulunmadığını, davalı ...'ün garajları iş yeri olarak yaklaşık 12 yıldır kiraya verdiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, davacının bu davayı açabilmesi için kat maliklerinin tamamından oy birliği ile karar alması gerektiğini, ancak dava dilekçesinde bu şekilde alınan hiçbir kararın olmadığını, davalı ...'e çekilmiş olan herhangi bir ihtar bulunmadığını, davalı ...'in kat maliki olduğunu, davanın hiçbir yasal dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde, davacı yönetimin bu davayı açabilmesi için kat maliklerinin tamamının oy birliğiyle karar alınması gerektiğini, intifadan men koşulu gerçekleşmeden dava açılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davalıların bağımsız bölümleri yaklaşık 12 yıldır kiraya verdiklerini, davalılara ait taşınmazlara girişin sağlanabilmesi için davacıların ortak kullanım alanları olarak tabir ettiği alanların kullanılmasının kaçınılmaz olduğunu, taşınmazların binanın inşası sırasında arsadaki eğimden dolayı toprak seviyesinden yaklaşık 1 - 1,5 metre yükseklikte yapıldığını, davalılara ait taşınmazlara girişin ancak merdiven ya da yüksek eğimli rampa vasıtası ile yapılabileceğini, davalıların kendi imkanlarıyla düzenleme yaptıklarını, iş yerlerine girişin sağlanması için yapılan merdiven düzenlemesi sırasında tabii zeminin bozulmadığını, toprak dolgu yapılmadığını, sadece mevcut beton zemin üzerine bazalt taş kaplaması yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili Avukat ... istinaf dilekçesinde özetle; davacının oybirliği ile karar alınmaksızın davayı açamayacağını, ortak kullanım alanı olarak belirlenen yerde müvekkillerinin de kullanım hakkı olduğunu, toprak dolgunun zorunluluk olduğunu, kullanımı kısıtlamadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile harca tabi dava değerinin 12.240,00 TL olduğu halde davacı tarafça sadece 44,40 TL peşin harç ödendiği, mahkemece hükümde dava değeri üzerinden davalılardan harç tahsili hususunda karar verilmediği, harcın kamu düzenine ilişkin olduğu, resen gözetilmesi gerektiği, tespit edilen bu hukuka aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilerek davanın kısmen kabulüne, davalılar ... ve ... yönünden açılan davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili Avukat ... temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek istinaf taleplerinin incelenmediğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İlk Derece Mahkemesince keşif yapılarak alınan bilirkişi raporu hükme esas alınmak için yeterli olmayıp ana gayrimenkulün kat mülkiyetli olduğu gözetilerek, ana gayrimenkule ait geçerli ve yürürlükteki mimari proje, vaziyet planı ve ilgili ekleri getirtilerek tapu sicili, yönetim planı ve tüm bu belgeler üzerinden araştırma yapılarak müdahale olduğu iddia edilen alanın tespiti, hukuki değerlendirmesi ve davalıların hukuka aykırı müdahalesi olup olmadığı değerlendirilmelidir. Dosyadaki uzman bilirkişi raporu mimari proje üzerinden ölçüm ve değerlendirme yapmamış, aykırılıklar ve eski hale getirme işlemleri bakımından hiçbir tespitte bulunmamıştır.
3. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu; ancak kararda hangi imalatların projeye aykırı olduğu ne şekilde eski hale getirileceğinin belirtilmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesine göre mahkemece verilen kararın hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve verilen karar ile iki tarafın leh ve aleyhine hükmedilen görev ve hakların gayet açık ve anlaşılır biçimde yazılması gerekmektedir. Mahkemece projeye aykırılıkların ve müdahalelerin neler olduğunun ve ne şekilde eski hale getirileceğinin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde açıkça belirtilmemesi doğru görülmemiştir.
4. Bölge Adliye Mahkemesince 634 sayılı Kanun'dan kaynaklanan ve konusu doğrudan para alacağı olmayan davaların niteliği gereği harç yönünden maktu tarifelere tabi olduğu gözetilmeden nispi harca hükmedilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalılar Mahir Yusuf ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.