"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3379 Esas, 2023/48 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, ... Mahallesi 7297 ada 1 parsel ... taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen el atıldığını, bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, fiili el atma şartlarının oluşmadığını, idari yargının görevli olduğunu ve davanın husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2021 tarihli ve 2020/58 Esas, 2021/96 Karar ... kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2021 tarihli ve 2020/58 Esas, 2021/96 Karar ... kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2021 tarihli ve 2021/722 Esas, 2021/1261 Karar ... kararı ile taşınmaza park ve spor sahası yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın fiilen el atıldığı, dava konusu taşınmaz arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırma yöntemi ile dava konusu taşınmazın değerinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, tespit edilen m² birim fiyatının yerinde olduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde fiili olarak trafo bulunmadığı ancak imar planında trafo alanı olarak gözüken yer bulunduğu, fen bilirkişisinin yaptığı ölçümlere göre trafo alanının 200 m² olarak tespitinin yapıldığı, taşınmazın toplam yüzölçümünden bu kısım çıkartıldıktan sonra davacı hissesi hesaplanıp karşılığının tazminat bedeli olarak hesabının yerinde olduğu, ancak kamulaştırmasız el atma tazminat bedeli için ayrı, ecrimisil tazminat bedeli için ayrı vekâlet ücreti takdiri gerekirken toplam bedel üzerinden tek bir vekâlet ücreti takdirinin hatalı olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2021 tarihli ve 2021/722 Esas, 2021/1261 Karar ... kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; ecrimisil bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz isteminin reddine karar verildikten sonra tazminat bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, hükme esas alınan 13.11.2020 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı örneğinde güneydoğu kısmında 200m²lik trafo alanı bulunduğu ve davacının payına bu alandan 2,24m² isabet ettiği belirtilmiş olup, İlk Derece Mahkemesince trafo alanı olarak hukuken el atılan bu kısım da dahil olmak üzere taşınmazın tamamında davacı payına düşen kısmın bedeline hükmedildiği, Bölge Adliye Mahkemesince ise taşınmazın toplam yüzölçümünden 200 m²lik trafo alanı çıkartıldıktan sonra kalan alandaki davacı hissesi hesaplanarak bedele hükmedilmesinin yerinde olduğu belirtildiği halde, hüküm fıkrasında taşınmazın tamamında davacı payına düşen kısmın bedeline hükmedildiği anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın uygulama imar planında trafo alanı olarak planlanan 200 m²lik kısmında sorumlu olan idare tespit edilerek şayet davalı ... ise taşınmazın tamamında davacı payına düşen kısmın bedeline hükmedilmesi, aksi halde 200 m²lik trafo olanı toplam alandan mahsup edilerek kalan kısımdaki davacı payına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde çelişkili ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uygulama imar planında trafo alanı olarak planlanan 200 m²lik kısmın zeminde fiilen park olarak kullanıldığı ve davalı idare tarafından fiilen el atıldığı anlaşıldığından taşınmazın tamamında davacı payına düşen kısmın bedeline hükmedilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın süre ve husumetten reddi gerektiğini, tazminat şartlarının oluşmadığını, el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak değer biçilmesi gerektiğini, emsal ile dava konusu taşınmazın emlak vergi değerleri arasında fahiş fark bulunduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ... kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar ... kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 ... Kamulaştırma Kanunu’nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. 7421 ... Kanun ile 2942 ... Kanun'a eklenen Ek madde 4 ün üçüncü fıkrası; "Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir." şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonra tamamına fiilen park olarak el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 ... Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı, bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar ... kararlarından aldığı nazara alındığında harcın nispi olarak hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde maktu harç alınmasına karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 ... Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Kamu düzeni gereği Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; 7 numaralı bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine “Alınması gereken 18.293,93 TL karar harcından, peşin yatırılan 13.197,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.096,56 TL harcın davalı idareden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,varsa fazla yatırılan harçların yatıran tarafa iadesine,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.