"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/315 Esas, 2021/203 Karar
DAVA TARİHİ : 18.04.2013
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 177 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; idare tarafından teklif edilen bedelin taşınmazın gerçek değerinden düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın merkezi yerde olup ana yola sınır olduğunu, taşınmazın tüm belediye hizmetlerinden yararlandığını, kamulaştırma nedeni ile müvekkilinin taşınmazından beklediği menfaatin önemli ölçüde düştüğünü, taşınmazın tüm özelliklerinin değerlendirilerek bedelinin tespitini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.05.2014 tarihli ve 2013/293 Esas, 2014/401 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 04.06.2018 tarihli ve 2017/2701 Esas, 2018/11093 Karar sayılı bozma ilâmı ile Mahkemece 2013 yılında ... İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği, taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %5 uygulanması, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun %250 oranında uygulanması, dava konusu taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan bölümünde herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, kalan alanın bir kısmı için değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedildiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısımlarının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın kamulaştırılan alanın hatalı yazıldığını, bedelin yüksek belirlendiğini, verim, fiyat ve gelir yüksek alınmışken giderlerin oldukça düşük gösterildiğini, kıymet takdir kurulu raporu ile bilirkişi raporunda belirlenen dava konusu taşınmazın birim fiyatları arasındaki farkın çok fazla olduğunu, yüksek objektif değer artışlarına karar verilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların, zemin üstü değerlerin bedellerinin yüksek alındığını, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin düşük hesaplandığını, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, objektif değer artışını etkileyen diğer faktörlerin yeterince değerlendirilmediğini, taşınmazın kamulaştırmadan geriye kalan kısmının otoyol kamulaştırması sonucunda otoyolun bitişiğinde kalacağından, taşınmazın özelliğinin bozulacağını ve ulaşım imkanlarının daralacağınını, müvekkilinin 5 numaralı parselin de maliki olduğunu, iki taşınmazı bütünlük kurmak gayesi ile edindiğini, ancak her iki taşınmaz da kamulaştırma işlemine konu edilerek taşınmazların bütünlüğünün azaldığını, beklenen menfaatlerin önemli ölçüde düştüğünü, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Mahkemece taşınmazın kamulaştırılan kısmının yüzölçümünün hatalı gösterilmiş olması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/315 Esas, 2021/203 Karar sayılı kararının (1) numaralı bendinde yer alan "364" sayısının çıkartılarak yerine "369" sayısının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.