Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6358 E. 2024/1035 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, taşınmazın sulu veya kuru tarım arazisi olarak değerlendirilmesi ve üzerindeki yapı ve ağaçların durumuna göre belirlenen bedelin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın durumunu yerinde tespit ederek bilirkişi raporuna dayalı olarak yaptığı değerlendirmede ve gelir metodunu kullanarak belirlediği kamulaştırma bedelinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/207 Esas, 2022/150 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Malatya ili, Hekimhan ilçesi, ... Mahallesi ( eski 1560 parsel) 107 ada 1088 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.04.2014 tarihli ve 2013/582 Esas, 2014/384 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 30.04.2014 tarihli ve 2013/582 Esas, 2014/384 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18.Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; 2942 sayılı Kanun'un 4650 sayılı Kanun'la değişik 10 uncu maddesi “Tarafların anlaştığı veya tarafların anlaşamaması halinde hakim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, peşin ve nakit olarak veya kamulaştırma bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise, ilk taksitin yine peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, hak sahibi tespit edilememiş ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere 10 uncu maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir.” hükmünü içermektedir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda anılan kanun hükmü uyarınca kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için 15 günlük süre verileceği, gerekmesi halinde bu sürenin bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabileceği gözardı edilerek Kanun'a aykırı olarak depo bedelinin yatırılması için iki haftalık kesin süre verilmesi doğru görülmediği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 10.07.2018 tarihli ve 2018/142 Esas, 2018/334 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılar tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 10.07.2018 tarihli ve 2018/142 Esas, 2018/334 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmazla ilgili olarak idare tarafından hazırlanan kıymet takdir raporunda kuru tarım arazisi olarak değer biçildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise dava konusu taşınmazın sulu arazi olarak kabulü ile değer tespit edildiği gözetildiğinde bu çelişkinin giderilmesi için yeniden keşif yapılarak, öncelikle dava konusu taşınmazın sulanıp sulanmadığı, sulanıyorsa fiilen nereden ve ne şekilde sulandığı, yapılan sulamanın yeterli olup olmadığı, mahkemece ve bilirkişi kurulunca bizzat gözlemlenip, yeniden alınacak raporla çelişki giderildikten sonra karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde bedel tespiti ve dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline dair hüküm kurulmaması nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; 30.04.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda dava konusu parselin "sulu meyve bahçesi " niteliğinde olduğu ve üzerinde 20 yaşında 20 adet ceviz ve 20 yaşında 20 adet kayısı ağacı bulunduğunun tespit edildiği, içinde keson kuyu, havuz ve ev bulunduğunun belirtildiği ve toplam 116.605,86 TL bedel tespit edildiği, yeniden keşif sonucu verilen raporda ise " kayısı ağacı 8 adet" olarak belirtildiği ve kapama meyve bahçesi olarak değerlendirilmediği, ilk keşif tarihi ile işbu raporun dayanağı keşif arasında yaklaşık 6-7 yıl geçmiş olduğunu, müvekkillerinin ilk keşif tarihinden sonra bu parselin bakımını bıraktıklarını, bu nedenle ağaçların kuruduğunu, oysa ilk raporda belirtildiği gibi dava konusu taşınmazın kapama meyve bahçesi olduğunu, ilk raporda evin 100 m² olarak tespiti yapılmış olup şimdiki raporda 20 m² olarak tespiti yapıldığını, yine ilk keşif tarihinden sonra bakımsızlık nedeni ile evin bir bölümünün yıkıldığı ve sadece bu binanın eklentisinin kaldığını, bu durumda bilirkişilerin yanılgıya düşerek gerek m² gerekse binanın yaşı olarak hatalı rapor verdiklerini, kamulaştırma ve ilk keşif tarihi itibari ile evin m² si ve yaşının yanlış hesaplandığını, yine ilk raporda keson kuyu ve havuz hesaplanmış iken işbu raporda havuz ve keson kuyu hesabı yapılmadığını, bu nedenle ilk keşiften sonra yıkılan bina, havuz, kuyu ve ağaçların tespiti bu raporda yapılmadığından bilirkişi raporu eksik ve hatalı olduğunu, her iki rapor arasındaki çelişkinin mahkemece giderilmediğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ile 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.