"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/215 Esas, 2022/319 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkin asıl ve ilk davada saklı tutulan kısmın tahsili istemine ilişkin birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; keskinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde; İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, ... Mahallesi eski 1175 ada 105 ve 106 parsel sayılı taşınmazlarda bedele dönüşen payı için takdir edilen bedelinin artırılarak dava tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacılar vekili birleştirilen dava dilekçesinde; asıl davada bilirkişi raporu ile tespit edilen bedelden asıl davada talep edilen bedelin mahsubu ile bakiye bedelin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle açılan davanın idari dava olduğunu, davanın idare mahkemesinde açılması gerektiğini, şuyulandırma işleminin 1993 yılında yapıldığı kayıtlara işlendiği için davanın zamanaşımına uğradığını, davacının ödemeyi alıp almadığının tespit edilmesini, yapılan uygulama ile taşınmazın ekonomik değerinin artığını iddia ederek davanın görev ve zamanaşımı yönünden reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.05.2016 tarihli ve 2013/139 Esas, 2016/170 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen 12 nci maddesi gözetilerek, bu hususta rapor alınması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın ve birleştirilen davaların husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımı süresinin geçtiğini ve belirlenen bedelin yüksek olduğunu, harç ve vekâlet ücretinin maktu hesaplanması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına idarece takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 6745 sayılı Kanunu'nun 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 12 nci maddesi.
3.2942 sayılı Kanun'nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası ile getirilen;"Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır." hükmü uyarınca harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanmaması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
a) Harca ilişkin 3 üncü bendinin hükümden tümüyle çıkartılması, yerine "Alınması gereken 80,00 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslah harcının toplamından mahsubu ile fazla yatan harcın talep halinde yatırana iadesine," cümlesinin yazılması,
b) Vekâlet ücretine ilişkin 4 üncü bendinin hükümden tümüyle çıkartılması, yerine "Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5100,00 TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine," cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
25.01.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.