Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6702 E. 2024/68 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın mülkiyetinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesi uyarınca idare adına tesciline ilişkin istemin koşullarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılardan bazılarının açtığı tezyidi bedel davasının sonucuna göre ödenen bedelin tespit edildiği ve mirasçıların tamamı adına kamulaştırma bedellerinin ödendiğinin tespit edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1346 Esas, 2023/478 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/409 Esas, 2021/267 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçelerinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi 452 parsel sayılı taşınmazın tamamının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, tapu maliki davalılar tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini; ancak davalı tarafından tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerine kamulaştırma bedelinin ödenmediğini, idare tarafından ferağ vermeye davalıların davet edilmediğini, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

2. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden kabulüne, muris ... mirasçılarına karşı açılan davanın ise reddine ile taşınmazın davalılar ..., ..., ... ve ... tapu malikleri adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulüne uygun bir şekilde kamulaştırma işlemleri tamamlandığından davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ilk Derece Mahkemesi kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 sayılı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı gerekçe göstererek idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemiş ise de söz konusu kararların kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davalarına ilişkin olduğunu, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını, dava açılmasına davalılar sebebiyet verdiğinden idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken davalı lehine vekâlet ücreti hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddeye dayanılarak tescil kararı verilebilmesi için taşınmaz sahibine usulüne uygun olarak noter aracılığı ile tebligat yapılması, idari yargıya başvurulmuş ise kesin olarak sonuçlanması, bedel arttırım davası açılmamış olması veya açılmış ise davanın kesin olarak sonuçlanması, takdir edilen ve artırılan bedelin tamamının (çekişmeli ve çekişmesiz) milli bankalardan birine mal sahibi adına bloke edilmiş olması gerektiği, muris ... payı yönünden yapılan incelemede; tapu kaydı malikine usulüne uygun olarak noter aracılığı ile kamulaştırma tebligatı yapılmadığı gibi, bedelin milli bankalardan birine mal sahibi adına bloke edildiği de kanıtlanamadığından yasal koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilerek kendilerini vekille temsil ettiren davalı mirasçılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, muris ... payı yönünden yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın tamamı için davacı idare tarafından kamulaştırma işlemine başlandığı, kamulaştırma işlemine karşı muris ... tarafından açılan Tezyidi Bedel davasında takdir edilen bedelin artırılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiğinin anlaşıldığı, tapu kaydı maliki olan davalıların davadan önce tapuda ferağ için davet edilmediği ancak davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği halde davayı kabul ettiğine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil için ferağ da vermedikleri dikkate alınarak davacı idare idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmadığından İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kamulaştırma bedelleri yatırıldığını ve noter tebligatları çekildiğini, dava konusu parsel için taşınmaz maliklerince müvekkil idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını ve mahkeme kararı sonucu hükmedilen bedelin de müvekkil idarece ödendiğini, kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını fakat tapu kayıt maliklerine kamulaştırma neticesinde her ne kadar noter tebligatları yapılmış olsa bile, tapu kayıt maliki tapuda ferağ işlemini yaptırmadığından kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilinin mümkün olmadığını ileri sürerek kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragraf dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın 16.05.1995 tarihli kamu yararı kararı ile idarece kamulaştırıldığı, kamulaştırma tarihinde ... ile ...’nin tapu maliki olduğu, ...’nin 31.12.1992 tarihinde vefat ettiği ve mirasçıları ..., ..., ... ve ...’ye kamulaştırma evraklarının tebliğ edildiği, dava konusu taşınmaz yönünden ..., ... ve ... tarafından Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/237 Esas, 1998/578 Karar sayılı dosyası ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığı ve dava sonucu karar verilen bedel icra takibine konularak, idarece ödemesine ilişkin karar alındığı anlaşıldığından, tapu maliki muris ...’nin mirasçıları ... ve ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gibi ayrıca Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/237 Esas, 1998/578 Karar sayılı dosyası getirtilerek tapu maliki ...’nin tapudaki kendi payı dışında muris ...’nin hissesinden gelen paya ilişkin de tezyidi bedel davası açıp açmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.