"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2111 Esas, 2022/3010 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/92 Esas, 2020/142 Karar (Birleştirilen 2019/185-2019/279 Esas sayılı dosyalar)
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; dava konusu İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesi 831 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı idarece kamulaştırmaksızın fiilen yol ve tretuar olarak el atıldığını bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza ne zaman el atıldığına dair bilgi ve belgenin bulunmadığını, kadastral parsel olduğunu, terkini yapılmadan yapılaşma izni verildiğini, yapılaşma tamamlandığı için indirim yapılması gerektiğini, istenen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, değerin rayiçlerin altında belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; maktu vekâlet ve maktu harca hükmedilmesi gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini, el atılan alanın bedelsiz terk edilmesi gereken yerlerden olduğunu, % 45 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini, yapılaşmanın tamamlanmış olması nedeniyle objektif değer azaltıcı unsurunun uygulanması gerektiğini, ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen dosyalarda dava konusu taşınmazın 66,22 m²lik kısmına davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmaksızın asfalt yol ve tretuvar yapılmak suretiyle el atılmış olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararına dayanak olan raporda dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek emsal karşılaştırması yoluna gidildiğini, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yönleri gözetilerek karşılaştırmasının yapıldığını, dava konusu taşınmazın kadastral parsel olduğu, emsal alınan parselin ise imar uygulanması ile oluşan imar parseli olması nedeniyle asıl dosya bakımından % 40, birleştirilen dosyalar bakımından davaların açıldığı tarihler nazara alınarak % 45 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılarak ve değer düşüklüğü uygulanmadan taşınmazın m² birim değerinin asıl ve birleşen davaların açıldığı tarihler esas alınmak suretiyle, 22.02.2019 tarihi itibarıyla 15.602,00 TL, 07.10.2019 ve 23.10.2019 tarihleri itibariyle 15.178,00 TL m² değeri belirlendiği ve bu değerin Dairemizin incelemesinden geçen benzer mahiyetteki dosyalarla uyumlu bulunduğu dikkate alındığında hükmedilen bedelin yerinde görüldüğünü, fiilen el atma tarihi 1983 sonrası kabul etmek gerektiğinden uzlaşmanın dava şartı olmadığını belirterek taraf vekillerinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun. 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas. 1956/6
Karar sayılı kararının ilgili bölümü şeyledir: "Usûlü dairesinde islimlak muamelesine tevessü! edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkıtliinü yola kaideden amme hiikmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bıı fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulunun bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi."
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun. 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar say ılı kararı ile "... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulunun bedelinin tahsiline ilişkin olarak. gayriıııeııkııliinU yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzııubahis olamayacağına ve bu itibarla da. hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi, aynı bölgeden Dairemize intikal eden ve denetimden geçen dosyalar dikkate alındığında yerinde olduğundan, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğrudur.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukukî kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkeleri, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Bedeline hükmedilen fiilen el atılan alanın, infazı zorlaştırıcı şekilde hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi hatalıdır.
6. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılması gerekirken, yazılı şekilde takyidatların ana taşınmaz üzerinde bırakılmasına karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (1, 2 ve 3) numaralı bentlerinin ikinci paragraflarında yer alan “atılan” kelimesinden sonra gelmek üzere “66,22 m²lik” ibaresinin ayrı ayrı eklenmesi, devamla (1, 2 ve 3) numaralı bentlerinin ikinci paragraflarında yer alan “ana taşınmaz kayıtları üzerinde bırakılmasına," ibaresinin çıkartılması, yerlerine “hüküm altına alınan bedele yansıtılmasına” ibaresinin ayrı ayrı eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.