"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2286 Esas, 2022/2903 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/113 Esas, 2022/128 Karar
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı ... Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili Adalar ilçesi, Heybeliada- Mahallesi 85 ada 28 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile iptal edilerek Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini, taşınmazın mülkiyetinin kullanılmasını imkansız hale geldiğini belirterek taşınmazdan kaynaklanan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000 TL’nin ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın süresinde açılmadığını, ormanların özel mülkiyete konu olamayacağını, dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında iade kapsamında da olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne belirlenen tazminatın 01.07.2020 tarihinden itibaren işleycek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, ormanların özel mülkiyete konu olamayacağını, iyiniyetle edinilemeyeceğini, yapılmış olan tescilin yolsuz tescil hükmünde olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olmadığını, ıslah edilen bölüm yönünden faizin ıslah tarihinden itibaren başlatılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza arsa niteliği ve emsal satış metoduna göre tapu kaydının iptal edildiği 2020 yılı itibari ile değerinin tespit edilmiş olması usul ve kanuna uygun bulunarak mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi yönünden verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü husuları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, İstanbul ili, Sadalar ilçesi, Heybeliada Mahallesi 85 ada 28 parsel sayılı 442 m² yüzölçümlü taşınmazın kadastro çalışmaları esnasında 10.08.1959 tarihinde ... kızı ... ... adına tespit ve tescil gördüğü, davacıların murisi ...’e ise 20.10.1959 tarihinde irsen intikal ettiği, Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptal tescil davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ilişkin Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.09.2017 tarihli ve 2013/129 Esas, 2017/156 Karar sayılı kararının Yargıtay denetiminden geçtikten sonra 01.07.2020 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde 22.06.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki Heybeliada Mahallesi, 85 ada 28 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.