Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8476 E. 2024/3013 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmına ağaç dikilmek suretiyle davalı idare tarafından fiilen el atıldığı, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının "orman vasfı ile" ibaresi çıkarılarak düzeltilmesine ve onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1768 Esas, 2023/1653 Karar

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/293 Esas, 2022/83 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin olarak kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.03.2024 tarihli tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... gelmiş, davalı vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, Mamak ilçesi, ... Mahallesi 51267 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen ağaç dikilmek suretiyle el atıldığından taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline, dava konusu taşınmazda davacı adına tapuya kayıtlı olan hisselerin iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle husumet nedeniyle usulden reddine, usulü itirazın kabul edilmemesi halinde davaya konu taşınmazın yer aldığı Üreğil Mahallesinde Orman Kadastrosu ve 2/b çalışmalarının 82 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 1991-1994 tarihleri arasında yapılarak 22/11/1994 tarihinde askı ilanı ile ilan edilmek suretiyle kesinleştiğini, 51267 ada 1 parselin "Ankara - İ-29-B-09-C" indeksli Orman Kadastro Haritasında orman sayılmayan alan olarak sınırlandırılan alana isabet etmesi nedeniyle orman ve orman sayılan alanlarla ilgisi bulunmadığından ve ağaçlandırma çalışmaları idare tarafından yapılmadığından davanın esastan reddine karar verilmesi talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline husumet düşmediği, el atma olmadığı gibi, taşınmazın orman sınırları dışında kaldığı, davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007 nci maddesi uyarınca değerlendirilmesi ve Hazinenin davaya dahil edilmesi gerektiği, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi ile 5. Hukuk Dairesinin bu husustaki kararlarının dikkate alınmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın imar planında “Turizm Alanı” kullanımında kaldığı ve imarla 14.11.2014 tarihli ve 50523 nolu işlem ile tescil gördüğü, aynı yerde 1994 yılında 82 nolu Orman Kadastro Komisyonu Başkanlığınca 6831 sayılı Orman Kanunu'na (6831 sayılı Kanun) göre orman kadastrosu ve aynı Kanun'un 3302 sayılı kanun'la değişik 2/B madde uygulamasının yapıldığı, orman kadastro tutanak suretleri ve haritalarının 22.11.1994 tarihinde mahallinde askı suretiyle ilan edilerek kesinleştiği, davaya konu 51267 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının askı suretiyle ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanun'a göre orman kadastrosu ve aynı Kanun'un 3302 sayılı Kanun'la değişik 2/B uygulaması çalışmasında 371, 372, 373 ve 374 numaralı orman sınır noktaları ile sınırlandırılan Alıçlar I Devlet Ormanının dışında kalan orman sayılmayan yer olarak sınırlandırıldığı, üzerinde 20-25 yaşlarında karaçam ağaçlarının bulunduğu, orman sayılmayan yerde kalan dava konusu taşınmazın sınırlarında kalan devlet ormanı ile birlikte çam ağaçları dikilmek suretiyle, dikilen ağaç türü de dikkate alındığında davalı tarafça fiilen el atıldığının anlaşıldığı, imar öncesi itibarıyla çam ağaçlarının taşınmaz üzerinde dikili ve ağaçlandırmanın mevcut olduğu, bu yönüyle taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atıldığı ve davacı tarafın taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının süresiz olarak engellendiği, tapunun halen ayakta olup davacı taraf adına hisseli olarak kayıtlı olduğu, bu yönüyle davanın kamulaştırmasız el atma niteliğinde değerlendirilmesi gerektiği ve husumetin Orman Genel Müdürlüğüne ait olduğunun kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilip faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline dair kararda, taşınmazın paydaşları tarafından açılan davada aynı değerlendirme tarihi itibarıyla tespit edilen 1.000,00 TL/m² birim bedelinin Dairenin 2022/1103 Esas, 2023/989 Karar sayılı kararı ile uygun bulunduğu da dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ne var ki davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de bu kararla çelişecek şekilde davacı tarafından dava açılırken yatırılan harçlar ile ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekcesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca orman sayılmayan, müvekkil idare tarafından ağaçlandırılmayan, herhangi bir tasarrufta bulunulmayan dava konusu taşınmaza ilişkin iş bu davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceği, el atmayı kabul etmemekle beraber aksi düşünülmesi halinde ise dava konusu taşınmazın 16.300,00 m²lik kısmının ağaçlarla kaplı olduğu gözönüne alınarak tazminat bedelinin belirlenmesi, aynı taşınmaza ilişkin farklı bedeller belirlendiği gibi paydaş dosyalarında davacı tapusunun iptali ile Maliye Hazinesi adına tesciline karar verildiği halde iş bu dosyada orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesinin infazda tereddüte yol açacağını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca dava konusu taşınmazdaki davacı payı karşılığının davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmaz 6831 sayılı Kanun'a göre kesinleşen orman kadastrosu ve aynı kanun'un 3302 sayılı Kanun'la değişik 2/B uygulaması çalışmasında 371, 372, 373 ve 374 numaralı orman sınır noktaları ile sınırlandırılan Alıçlar I Devlet Ormanının dışında kalan orman sayılmayan yerlerden olduğu halde davalı tarafça bir kısmına ağaç dikilmek suretiyle fiilen el atıldığı anlaşıldığından bu bölüm yönünden el atma bedeline hükmedilmesi yerindedir. Ancak bedeline hükmedilen davacı payının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmediğinden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının; (A) harfi ile gösterilen bendinin (1) numaralı alt bendinde yazılı ''orman vasfı ile'' kelimelerinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.