"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/189 Esas, 2022/892 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare ile bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle... köyü 271 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın çok değerli olduğunu, 2942 sayılı Kanun'da belirtilen esaslar dahilinde dava konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 02.07.2014 tarihli ve 2013/399 Esas, 2014/634 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekillerinin temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; kısmen sulu kapama zeytinlik, kısmen sulu tarım arazisi niteliğindeki Yenmiş köyü 271 parsel sayılı taşınmazın zeminine gelir metoduna göre, değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi üzerinde bulunan yapıya niteliğine göre değer biçilmesinde de bir isabetsizlik görülmediği; ancak Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5 yıl) normal koşullarda İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının ortalamasının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir. Bu durumda Mahkemece 2013 yılında ... ilçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 300 oranında olacağı gözetilmeden daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre az bedele hükmedilmesi, tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 09.09.2013 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde, faiz başlangıç tarihi hüküm fıkrasında açıkça gösterilemeyerek infazda tereddüte yol açılması doğru olmadığı gibi 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinin düşünülmemesi gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3. Dairemizin yukarıda belirtilen bozma ilamına karşı davacı idare vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
4. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; münavebe ürününün dekara verim ve brüt gelirinden indirilen üretim masraflarının uygun olduğu bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından; karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilerek bozma bentlerinden “Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5 yıl) normal koşullarda İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının ortalamasının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir. Bu durumda mahkemece 2013 yılında ... İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, '' ifadesinin çıkartılmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15.12.2020 tarihli ve 2019/437 Esas, 2020/708 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekillerinin ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak Avukat ... tarafından verilen temyiz dilekçelerinde her ne kadar temyiz eden olarak davalı ... ismi de belirtilmişse de adı geçen davalı tarafından Av....'e verilmiş vekâletnamesine dosya içerisinde rastlanmadığı ve davalı tarafça ilk karara karşı temyiz başvurusunda bulunulmadığı anlaşılmış olup, bozma öncesi hükmedilen bedel adı geçen davalı yönünden kesinleşmiştir. Temyiz etmeyen davalı ...'nın payı yönünden önceki kararla tespit edilen bedel davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağından bu husus gözetilmeden ...'nın payı yönünden fazla bedele hükmedilmesi, bozma öncesi tespit edilen bedelden acele kamulaştırma dosyasında depo edilen bedelin mahsubu ile fark 93.280,68 TL bedele 09.09.2013 tarihinden ilk karar tarihi olan 02.07.2014 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekâlet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi, davacı idare harçtan muaf olduğu ve Mahkemece bu yönde karar verildiği hâlde, bir kısım davalılar vekilleri tarafından ilk karara karşı yapılan temyiz başvurusu için yatırılan temyiz başvuru ve karar harcının davacı idareden alınarak davalıya iadesine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespitine, taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın nitelikleri göz önüne alındığında objektif değer artış verilmemesi gerektiğini, faiz hükmünün hatalı kurulduğunu, Hazine adına tescil hükmü kurulması gerektiğini, bedelin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
2. Bir kısım davalılar vekili Av. ... temyiz dilekçesinde özetle; davalı ... yönünden usuli kazanılmış hak olmadığını, taşınmaz vasfının hatalı belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 3 alınması gerektiğini, objektif değer artış oranının daha yüksek alınması gerektiğini, bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın nitelikleri göz önüne alındığında objektif değer artış oranının daha yüksek alınması gerektiğini, bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın dışında kalan temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmazın Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmesi gerekirken davacı idare adına tesciline karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/189 Esas, 2022/892 Karar sayılı kararının (1) numaralı bendinde yer alan ''davacı kurum'' ifadesinin çıkartılması yerine ''Hazine ''kelimesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılar ... ve ...'dan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.