Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8779 E. 2024/1738 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında, bedelin tespiti, ağaç bedellerinin belirlenmesi ve yasal faizin başlangıç tarihi hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırılması ve resmi birim fiyatlar üzerinden yapılan bedel tespitinde yöntem hatası bulunmamasına rağmen, ağaç bedellerinin belirlenmesindeki çelişki ve düzenleme ortaklık payının dikkate alınmaması, ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının derdest davaya uygulanması gerektiği gözetilerek yasal faizin başlangıç tarihinin hatalı belirlenmesi nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/366 Esas, 2023/1250 Karar

KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kozan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/69 Esas, 2022/293 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun davacı idare yönünden esastan reddine, bir kısım davalılar vekilleri yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ile davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;Adana ili, Kozan ilçesi, ... Mahallesi, 26 ada 8 parsel (ifrazen 18 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan kısmın idare adına tescili ve yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, idare tarafından oluşturulan Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen değerin gerçek değerin çok altında kaldığını, taşınmazdaki ağaçların cinsi, miktarı ve yaşının eksik tespit edildiğini, yapıların ve müştemilatlarının alanı ve yaşının yanlış tespit edildiğini, taşınmazda kısmi kamulaştırma yapıldığından arta kalan kısımda % 100’e yakın değer düşüklüğü meydana geleceğini, tespit edilecek kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek oranda faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, kamulaştırılan taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsalin uygun olmadığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ve müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Bir kısım davalılar vekilleri istinaf dilekçelerinde özetle; enflasyon karşısında belirlenen bedelin çok düşük kaldığını, iadesine karar verilen bedelin hatalı gösterildiğini, yasal faiz yönünden hatalı karar verildiğini, emlak vergi değerlerine göre dava konusu taşınmaz daha değerli olduğu halde dava konusu taşınmaz ile emsalin eşit değerde kabul edildiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısmın nazım imar planında yol olarak göründüğü ve üçgen şeklinde olduğu da nazara alınarak değer azalışı uygulanması gerektiğini, muhdesatlara düşük değer biçildiğini, yapı ve ağaçların gerçek bedelinin tespit edilenden çok daha yüksek olduğunu ve tespit edilen bedele kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olup emsal karşılaştırması yapılarak ve üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yapının yaşına göre yıpranma payı düşülerek ve taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlara maktuen değer biçilerek kamulaştırma bedelinin tespit edilmesinde ve dava konusu taşınmaz tek olup dava aynı hukuki sebebe dayandığından davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği, ancak dava 4 aylık yasal süre içinde bitirilemediğinden, ilk hükümle tespit edilen kamulaştırma bedelinin Kozan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/599 Esas sayılı dosyasının kesinleşmesi halinde ödenmesine karar verildiği, anılan dosyanın ilk karar tarihinden sonra yargılama aşamasında kesinleştiği anlaşılmakla, kamulaştırma bedeline son (üçüncü) karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından yasal faiz yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmaz üzerinde bulunan yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir.

4.Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerindedir.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6. Dava tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaz ile içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgelerin Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden, dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından emsalden kesilen oranda düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle hesap yapan rapor doğrultusunda eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.

7. Davacı idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda 53 adet ağaç bedelinin 6.268,00 TL olarak tespit edildiği ve 27.09.2016 tarihli ilk karara esas alınan bilirkişi raporunda ise 54 adet ağaç için 13.000,00 TL belirlendiği halde, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve gerekçesi açıklanmadan hükme esas alınan bilirkişi raporunda 10 adet ağaca değer biçilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin 2 inci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı ve müstakar kararlarında Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest davalara uygulanacağına dair bizim de iştirak ettiğimiz kabulü nazara alınarak; davalı tarafın açıkça, “Yasal Faiz”in dışında bir “Faiz”in uygulanmasına ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26/1 inci maddesinde düzenlenen “Taleple bağlılık ilkesi” kapsamında değerlendirilebilecek bir temyiz talebi de bulunmadığından, sonucu itibarıyla katıldığımız, Dairemiz Sayın çoğunluğu tarafından verilen kararın, “Değerlendirme” bölümünün 4 No’lu bendinde yazılı olan gerekçesine açıkladığım nedenlerle katılmıyorum. 15.02.2024