Logo

5. Hukuk Dairesi2023/93 E. 2023/7267 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Birden fazla parsel üzerine kurulu sitede, farklı parsellerin maliklerinin birlikte aldığı kat malikleri kurulu kararlarının geçerliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Toplu yapı yönetim planı olmadığı ve parsellerin birlikte yönetilmesine dair tüm parsellerin oybirliği ile kabul ettiği bir yönetim planı bulunmadığı gözetilerek, farklı parsellerdeki kat maliklerinin diğer parsellerle ilgili karar alma yetkisinin olmadığı ve bu şekilde alınan kararların davacı için bağlayıcı olmadığı kabul edilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1380 Esas, 2022/1255 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Datça Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/56 Esas, 2022/48 Karar

Taraflar arasındaki 23.08.2018 ve 05.08.2019 tarihli kat malikleri kurulu toplantısının yok hükmünde olduğunun tespiti ile alınan kararların iptali davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 415 ada 1 parsel ile 416 ada 1 parsel maliklerinden bazılarının 23.08.2018 ve 05.08.2019 tarihlerinde toplanarak her iki parseldeki kat malikleri kurulu adına ortak kararlar aldıklarını ve yönetici seçtiklerini; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (634 sayılı Kanun) hükümlerine göre başka bir gayrimenkulün maliklerinin kendi özel mülkiyeti ile ilgili karar alamayacaklarını, karar alma ve oy kullanma haklarının bulunmadığını, aksi halde kendi mülkiyet hakkına müdahale edilmesi gibi bir sonuca ulaşılacağın belirterek yok hükmünde ve mutlak butlanla hükümsüz olan kararların ve yönetici seçiminin iptal edilmesini veya 416 ada 1 parsel açısından kararların hükümsüz olmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kat malikleri kurulu kararının iptali istemine ilişkin olduğunu, genel kurul kararlarına karşı iptal davasının üç aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, bu sürenin genel kurul kararının alındığı tarihten itibaren başladığını, davanın açıldığı tarih itibarıyla bu sürenin geçtiğini, ayrıca açılan davanın mahkemenin 2019/18 Esas sayılı davası ile ilişkili olması nedeniyle derdestlik itirazlarının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, Kat Malikleri Kurulu kararın iptali için Kanun'da öngörülen 3 aylık hak düşürücü sürenin dava tarihi itibarıyla geçtiğini, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazların bulunduğu sitede bu zamana kadar ki süreçte birlikte yönetim sürecinin devam ettiğini, kat malikleri kurulunca tek bir site olmak üzere iki farklı komşu taşınmaz ilişkilendirilmek suretiyle toplu yapı yönetimi şeklinde hareket edildiğini, alınan kararların bu sebeple hukuka uygun olup iptalinin söz konusu olamayacağını davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verildiğini belirterek istinaf incelemesi sonunda kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iddiaları doğrultusunda mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini ve istinaf taleplerinin incelenmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 23.08.2018 ve 05.08.2019 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerine kurulu olup, toplu yapı yönetim planı olmadığı ve henüz toplu yapı yönetimine geçmediği hususunda uyuşmazlık yoktur.

3. İki ayrı parselden oluşan sitede, her parselin ayrı ayrı yönetim planı bulunduğu, bu planlarda parsellerin birlikte yönetileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, tüm siteyi oluşturan parsellerin birlikte oybirliği ile kabul edilip imzalanmış yönetim planı bulunmadığı ve bu nedenle parsellerin fiilen birlikte yönetimi uygulamasına dair 23.05.2018 ve 05.08.2019 tarihli kat malikleri genel kurul toplantısında kararlarının davacı için bağlayıcı olmadığı ve iptali talebinin yerinde olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.