"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/307 Esas, 2023/303 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen çekişmeli taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin asıl dava ile uğranılan zararın tazmini için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dosyaya ilişkin dava dilekçesinde; Yalova ili, Çiftlikköy ilçesi, ... köyü, 186 ada 79 parsel (eski 740 parsel) sayılı taşınmazın maliki iken Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/680 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile eylemli orman olduğu gerekçesiyle taşınmazın tapusunun iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın kesinleştiğini bu nedenle uğranılan zararın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
2. Davacı vekili birleştirilen dosyaya ilişkin dava dilekçesinde; davacının maliki olduğu ... Köyü 186 ada 79 parsel (eski 740) parsel sayılı taşınmazın Yalova 1 Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden davasında alınan bilirkişi raporunda miktarın 403.741,00 TL olarak belirlendiğini, bu nedenle ek dava açmak zaruretinin doğduğunu belirterek, 35.790,00 TL bedelin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.04.2019 tarihli ve 2018/293 Esas 2019/181 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.03.2021 tarihli ve 2019/2578 Esas, 2021/443 Karar sayılı ilamı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 04.03.2021 tarihli ve 2019/2578 Esas 2021/443 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22 nci maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu dava konusu ... köyü, 740 parsel sayılı, 5.317,99 m² yüzölçümlü, taşınmazın 186 ada 79 parsel numarası ile 5.380,00 m² olarak tapuya tescil edildiği gözetildiğinde, yenileme sonucu oluşan yeni duruma göre tazminat bedelinin tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olduğu gibi,dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken dava tarihine göre değerlendirme yapılması gerekirken, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihi esas alınarak değer belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru olmadığı, asıl dava ile birleştirilen ek dava aynı hukuki nedene dayalı olarak açıldığından, davacı lehine toplam bedel üzerinden tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne,birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; bedelin düşük olduğunu,objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini ,bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, objektif değer artış oranının yüksek belirlendiğini, üretim masraflarının hatalı alındığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
3 . Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
6. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun )146 ncı maddesine (eski 125 inci md.)
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya incelendiğinde; dava konusu Yalova ili, Çiftlikköy ilçesi, ... köyü (eski 740)186 ada 79 parsel sayılı, 5.317,99 m² yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın 1960 yılında yapılan tapulama ile davacının mirasbırakanı adına tespit ve tescil edildiği, 29.05.1990 tarihinde taksim ve diğer hissedarların payını almak sureti ile davacının taşınmazın tamamında malik olduğu, Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/680 Esas, 2015/485 Karar sayılı kararı ile taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın 25.05.2017 tarihinde kesinleştiği, eldeki asıl davanın 11.09.2015 tarihinde, birleştirilen davanın 07.01.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3. Arazi niteliğindeki Yalova ili, Çiftlikköy ilçesi, ... köyü, 186 ada 79 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki husus dışında ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
5. Dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken dava tarihi itibarıyla değerlendirme yapılmış olup,belirlenen bedele bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren faize karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin tüm ,davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüne Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.06.2023 tarihli ve 2022/307 Esas 2023/303 Karar sayılı ilamının asıl dosyaya ilişkin bölümünün 2.bendinden “tapu iptal tescil kararının kesinleşme tarihi olan 25.5.2017” ibaresinin tümüyle çıkartılmasına, yerine “asıl dosyaya ilişkin dava tarihi olan 11.09.2015 ” ibaresi yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.