Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1476 E. 2024/6907 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili ile yargılama giderlerinin niteliğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza hukuki el atma gerçekleştiği, yargılama giderlerinin ise 7421 sayılı Kanun'un 5. maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkânı bulunmadığı, ancak dava konusu taşınmaza fiili el atma değil hukuki el atma yapıldığı için Ek Madde 4'ün uygulanmasının doğru olduğu gözetilerek, davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/280 Esas, 2023/2717 Karar

DAVA TARİHİ: 30.04.2021

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/214 Esas, 2022/425 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kamu düzeni yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili,... ilçesi, ... Mahallesi 43215 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imarda spor alanı olarak ayrıldığını, tapu kaydı üzerine kamulaştırma şerhinin konulduğunu beyan ederek taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süre yönünden reddi gerektiğini, husumetin idarelerine düşmediğini, taşınmazın spor alanı kullanımından özel spor alanı kullanımına dönüştürülmüş olduğunu, mülk sahiplerince kullanılabileceğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; harcın maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğini, taşınmazın özel spor alanı kullanımında olduğunu, mülkiyet hakkının kısıtlanmadığını, maliklerin tasarrufta bulunabileceklerini, husumetin kendilerine düşmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.10.1995 tarihli ve 711 sayılı kararı ile onaylı 1/5000 ölçekli "... Köyü Çevresi Revizyon ... Planı" ve bu doğrultuda hazırlanarak... Belediye Meclisinin 25.05.1996 tarihli ve 85 sayılı kararı ile uygun görülerek 19.08.1996 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli "... Köyü ve Çevresine ait Uygulama İmar Planı" kapsamında “Spor Alanı" olarak belirlendiği,... Belediye Meclisinin 05.05.2012 tarihli ve 355 sayılı kararı ile uygun görülen, Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.07.2012 tarihli ve 1165 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli İmar Planı Değişikliği ile eski plan koşulları korunarak, taşınmaz kullanımının "Özel Spor Alanı" olarak değiştirildiği, bu plan değişikliğinin Ankara 13. İdare Mahkemesinin 2020/2157 Esas sayılı kararı ile iptaline karar verildiği, ancak bu kararın Ankara Bölge İdare Mahkemesince kaldırıldığı, bu durumda taşınmazın halen 2012 onay tarihli 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında “özel spor alanı” kullanımında kaldığı, sorumluluğun davalı idarede bulunduğu anlaşılmış olup husumete yönelik itirazın yerinde olmadığı, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1/6 sayılı kararı ile Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662 Esas, 2010/651 Karar sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerektiğini taşınmaza da kamuya özgülenme durumunun devam ettiği, taşınmaza fiili el atma olgusu gerçekleşmemiş olsa dahi imar planlarının onay tarihi dikkate alındığında makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerektiği dikkate alındığında, arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılıp vergi değerleri de kıyaslanmak suretiyle değerinin tespit edilerek davalı idareden tahsiline, dava konusu taşınmazdaki davacı payının tapu kaydının iptali ile idare adına tapuya tesciline dair kararda, bir isabetsizlik görülmediği; ancak 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 nci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrasında “Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi yapılmıştır. Kanun koyucu tarafından daha önce 09.11.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasındaki fiili el atmalarda maktu harca hükmedilmesi gerektiği 6487 sayılı Kanun değişikliği ile kabul edilmiş olup, bu Kanun halen yürürlükte olduğundan 7421 sayılı Kanun'un 5 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasında kabul edilen hükümle 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin amaçlandığı açıktır. Kanun'un genel gerekçesinde de herhangi bir süre sınırlamasına tabi olmaksızın idare aleyhine açılan tüm kamulaştırması el atma nedenine dayalı olarak açılan davaları kapsadığı belirtilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 125 nci maddesi uyarınca 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının harca ilişkin özel bir düzenleme olduğu ve bu özel kanun hükmünün öncelikle uygulanması gerektiği göz ardı edilemeyeceğini, bu nedenle, harca yönelik düzenleme usul hükümlerine ilişkin olduğundan derhal uygulanması gerektiği gibi kamu düzenine ilişkin olduğundan resen dikkate alınması gerektiği de gözetildiğinde, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargı yolu nedeniyle itiraz ettiklerini, idari yargının görevli olduğunu, husumetin kendilerine düşmediğini, uzlaşma başvurusunun yapılmadığını, davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, el atma durumunun söz konusu olmadığını, taşınmazın özel spor alanı olarak maliklerin tasarrufunda bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 1 inci maddesi ile 26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile Ek Madde 1'in birinci fıkrasına eklenen cümlesi.

3. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, aynı bölgeden Dairimize intikal eden ve denetimden geçen dosyalar dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dava konusu taşınmazın öncesinde “spor alanı” daha sonra da 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planına göre “özel spor alanı” olarak ayrıldığı anlaşıldığından, 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 1'in ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesiyle eklenen son cümle gereği adli yargı görevli olup taşınmazın bedeline hükmedilmesi doğrudur.

4. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadir 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlayarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 im maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün son fıkrasında "Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir." düzenlemesi ile 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin amaçlandığının kabulü gerektiğinden bahsedilmiş ise de 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 nci ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2011/ 76 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerektiğinden 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.11.2022 tarihli ve 7421 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkanı bulunmamaktadır.

4. Kaldı ki eldeki davada dava konusu taşınmaz 1/1000 ölçekli uygulama imar planında özel spor alanında kaldığından ve fiili bir el atma bulunmadığından taşınmazda hukuki bir el atma nedeniyle taşınmazın bedeline hükmedilmediğinden Ek Madde 4'ün uygulanması doğrudur.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın istenildiğinde ilgilisine iadesine, peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.