Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1635 E. 2024/8234 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, belirlenen bedelin düşük olduğu iddiasıyla açılan davada, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davayı esastan reddetmesi üzerine, davacı idare tarafından yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza biçilen değerin, aynı kamulaştırma kapsamında ve yakın konumda bulunan diğer taşınmazlara biçilen değerlerle tutarlı olmadığı ve bu farklılığın gerekçelendirilmediği, ayrıca kamulaştırma bedelinin tamamına son karar tarihine kadar faiz işletilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/70 Esas, 2023/1083 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/33 Esas, 2020/181 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 25.12.2023 tarihli ek karar ile davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 361 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bölge adliye mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili Avukat...’nın elektronik tebligat adresine 28.11.2023 tarihinde tebliğ edildiğine dair Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi (UETS) e-tebliğ mazbatası görülmüşse de, UETS adresinin adı geçen avukata ait olduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunun 7/a maddesine ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin "Tebligatın Elektronik Yolla Yapılmasının Zorunlu Olanlar" Başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde davacı idareninde sayıldığı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 3 üncü fıkrasına göre ise ‘Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanun'da belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.’ hükmünün bulunduğu, Kanun'un 35 inci maddesi 4 üncü fıkrasına göre, Tüzel kişilere daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınacağından ve bu madde hükümleri uygulacağından; avukatın kişisel elektronik posta adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin 25.12.2023 tarihli ek kararının hatalı olduğu anlaşılmakla, kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... Belediyesi Başkanlığı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili, ...,.........., Mahallesi 69 ada 59 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar kayyımı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılar kayyımına ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının müvekkili idare ile vekâlet ilişkisi sona eren eski vekile tebliğ edildiğini, vekâlet ilişkisi 31.12.2019 tarihinde sona ermiş olup yapılan tebligat usulüne uygun olmadığından ek karar kaldırılarak işin esasına girilmesi gerektiğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, kamulaştırma bedeline uygulanan faizi kabul etmediklerini, tapudaki takyidatların bedele yansıtılmasına karar verilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar kayyımı vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal incelemesinin yetersiz olduğunu, bedelin düşük belirlendiğini, aynı proje kapsamında kamulaştırılan taşınmazlara daha yüksek bedel belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa vasfında görülerek buna göre değer tespitinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, tespit olunan kamulaştırma bedelinin aynı mahalden denetimden geçen bedellerle uyumlu olduğu ve bedel yönünden usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, kamulaştırma bedeline yapılan yasal faiz uygulamasının 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinden kaynaklandığı, tapu kaydında herhangi bir takyidat bulunmadığından bedele yansıtma hükmü kurulmamasının usuli eksiklik teşkil etmediği, davanın niteliği itibari ile davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken hükmedilmiş olması isabetsiz ise de bu husus davalı tarafça ayrıca ve açıkça istinaf sebebi olarak belirtilmediğinden eleştirilmekle yetinildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar kayyımı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dairemiz denetiminden geçen aynı mahallede bulunan, aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza bitişik konumdaki 69 ada 104 parsel sayılı taşınmaza idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda 2016 tarihi itibarıyla 800,00TL/m² ve Eylül 2016 değerlendirme tarihi itibarıyla Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/580 Esas, 2017/129 Karar sayılı dosyasında 2.030,00 TL/m² değer biçildiği ve dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan 69 ada 8 parsel sayılı taşınmaza idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda 2015 tarihi itibarıyla 600,00 TL/m² ve Eylül 2016 değerlendirme tarihi itibarıyla Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/578 Esas, 2017/78 Karar sayılı dosyasında 1.827,90 TL/m² değer biçildiği anlaşıldığından, Aralık 2016 değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza 1.177,00 TL/m² değer biçen rapor inandırıcı olmadığından yakın konumda bulunan parsellere ilişkin bedellerden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

5. Kabule göre de ilk kararla tespit edilen 70.366,00 TL’ye 24.04.2017 tarihinden ilk karar tarihi 24.01.2018 tarihine, bakiye 724,80 TL’ye 24.04.2017 tarihinden son karar tarihi 16.09.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, tespit edilen bedelin tamamına son karar tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi yerinde değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 25.12.2023 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.