Logo

5. Hukuk Dairesi2024/509 E. 2024/7632 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Düzenleme ortaklık payı kesintisinin ikinci kez yapıldığı iddiasıyla kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat isteminde görevli mahkemenin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık Mahkemesi’nin aynı konuda idari yargının görevli olduğuna dair kesin karar vermesi ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin benzer bir kararı onaması gözetilerek, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2102 Esas, 2023/1559 Karar

DAVA TARİHİ: 20.07.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/311 Esas, 2022/177 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri ili, ...ilçesi, ... 58 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak 2981 sayılı Kanun uygulaması yapılarak 318,00 m² yol payı kesildiğini, yeni oluşan parsellere ilişkin olarak da 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi gereğince uygulama yapılarak hissenin 971,00 m² daha azaltılmış olduğunu belirterek düzenleme ortaklık payı olarak kesilen kısmın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; % 45'e kadar düzenleme ortaklık payı kesilebileceğini, idari yargının görevli olduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Uyuşmazlık Mahkemesi kararını gözeterek idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; adli yargının görevli olduğunu, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin örnek kararlarının bulunduğunu, dava açıldığında Uyuşmazlık Mahkemesi kararının bulunmadığını, davanın adli yargıda açılmasını engelleyen bir Kanun hükmünün bulunmadığını, aleyhe yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, lehe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından Kayseri ili, ...ilçesi, ... 58 parsel sayılı taşınmazda 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılan düzenleme sonucunda kesinti yapılmasına rağmen daha sonra 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesine göre yapılan imar uygulamasında düzenleme ortaklık payı alınarak ikinci kez kesinti yapıldığı iddiasıyla fazla kesinti bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi isteminde bulunulduğu, davalı idarece davanın İdari Yargı'nın görevine girdiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulduğu ve mahkemece itirazının reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istenildiği, bunun üzerine mahkeme dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği, Uyuşmazlık Mahkemesinin 28.02.2022 tarihli ve 2021/747 Esas, 2022/75 Karar sayılı kararında eldeki davanın çözümünde İdari Yargının görevli olduğuna ilişkin kesin olarak karar verildiğinden, İlk Derece Mahkemesinin yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği sebebi ile davanın usulden reddine, davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesine yönelik kararda ve ayrıca aynı bölgeden geçen benzer nedenle reddedilen (Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2020/1571 Esas, 2021/655 Karar) dava dosyalarında davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesi yönündeki kararın onanmasına ilişkin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 01.03.2022 tarihli ve 2021/9071 Esas, 2022/3231 Karar sayılı kararı da dikkate alındığında, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek Madde 1 inci maddesine göre hem hukuki hem de fiili el atma davalarına adli yargıda bakılması gerektiğini ilave etmek suretiyle istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, düzenleme ortaklık payı kesintisinin ikinci kez yapıldığına ilişkin kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluşu ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 28 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazdan 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılan düzenleme sonucunda kesinti yapılmasına rağmen, daha sonra 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesine göre yapılan imar uygulamasında düzenleme ortaklık payı alınarak ikinci kez kesinti yapıldığı iddiasıyla fazla kesinti bedelinin tahsiline karar verilmesi isteminde bulunulduğu, davalı idarece davanın idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulduğu ve Mahkemece itirazının reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istenildiği, Uyuşmazlık Mahkemesince 28.02.2022 tarihli ve 2021/747 Esas, 2022/75 Karar sayılı karar ile eldeki davanın çözümünde idari yargının görevli olduğuna ilişkin kesin olarak karar verildiğinden İlk Derece Mahkemesinin yargı yolu bakımından Mahkemenin görevsizliği sebebi ile davanın usulden reddine dair karar vermesi doğru olduğu gibi, yargı yolu nedeniyle mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olduğundan, davacı aleyhine yargılama giderine hükmedilerek, lehe vekâlet ücretine hükmedilmeyerek, aleyhe vekâlet ücretinin hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.