"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/252 Esas, 2022/1094 Karar
DAVALILAR : 1. ... vd. vekili Avukat ...
2. ... vekili Avukat ...
3.... vd.
DAVA TARİHİ : 01.09.2015
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere, değerleriyle doğru orantılı arsa payı verilmediği gerekçesiyle arsa paylarının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekilli cevap dilekçesinde özetle; arsa paylarının düzenlenmesi talebinin olduğu taşınmazın bulunduğu ... Caddesinin bugün itibari ile ana arter yol niteliğinde olduğunu, oysa arsa paylarının düzenlendiği tarihte böyle bir özelliğinin bulunmadığını, ayrıca dükkanların cephesinin...Sokak tarafında olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddi talep edilmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.07.2016 tarihli ve 2015/812 Esas, 2016/497 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 27 nci maddesi gereğince taraf teşkili sağlanıp tarafların cevap dilekçelerinin beklenip ön inceleme aşamasından sonra tahkikat aşamasına geçilerek oluşacak sonuca göre karar verilmediğini, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 3 üncü maddesi hükmüne göre arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartının, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olması olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da arsa paylarının düzeltilmesine gidilmesinde önemli bir değişikliğe yol açılmayacağı tespiti karşısında davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; kat irtifakı kurulduğu esnada söz konusu taşınmazın kendisine ait olmadığını, arsa paylarındaki haksızlıklardan haberdar olmadığını, dosya arasında bulunan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, yeniden rapor alınması gerektiğini, kararın bozulması gerektiğini, kabul etmemekle beraber karar bozulmadığı takdirde davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin de usul ve kanuna aykırı olduğunu bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı tarafın aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti” başlıklı 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddi halinde ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir.
4. Dosyada bir kısım davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve ret sebebi davalılar yönünden aynı olduğundan, davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
5. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacının diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacının temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücretine ilişkin 3 numaralı bendinin çıkartılması, yerine "3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre hesaplanan 2.175,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine,
20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.