"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1362 Esas, 2024/2798 Karar
KARAR : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisile ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ..., ... köyü 29771 ada 20 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 29771 ada 20 parsel sayılı taşınmazın Konya-Ankara yolu güzergahında kalan 60.188,00 m² yüzölçümlü kök 82 parsel sayılı taşınmazdan oluştuğu, kök parselin 5.265,00 m²lik kısmının yol, inşaat ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla 19.04.1977 tarihli ve 1977/71 sayılı kamu yararı kararı ile müvekkili idare tarafından kamulaştırıldığını, arşivden temin edilen evraklar üzerinde yapılan incelemede kıymet takdir belgesi üzerine "Konya Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/411 Esas ve 1981/488 Karar sayılı ilamı ile bedel indirme davasının açıldığı'' notu düşüldüğünü, söz konusu dosyanın celbi halinde davacının kamulaştırma bedelini alıp almadığı hususunun netleşeceğini, kamulaştırmasız el atma olmadığından ecrimisil şartlarının da oluşmadığını, talep edilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli ve 2021/730 Esas, 2022/644 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatı ile ecrimisilin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/3295 Esas, 2023/773 Karar sayılı kararı ile davacının sonradan satın aldığı dava konusu 29771 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 19.04.1977 tarihli ve 1977/71 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırmasına karar verildiği, davalı idare tarafından Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/372 Esas sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin azaltılması davası açıldığı, mâlik Recep Mutafcıoğlu'nun aynı mahkemenin 1979/263 Esas sayılı dosyasında ve diğer mâlik Rasıh Küçükbakırcı'nın Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/262 Esas sayılı dosyasında bedel artırım davalarını açtıkları, bu dosyaların davalı idare tarafından açılan bedelin azaltılması davası ile birleştirildiği, Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.09.1981 tarihli, 1981/411 Esas ve 1981/488 Karar sayılı nihai kararının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 23.12.1981 tarihli, 1981/12061 Esas ve 1981/13247 Karar sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, İlk Derece Mahkemesi davayı kamulaştırmasız el atma davası olarak nitelendirip tazminata karar vermiş ise de Yargıtay 5. Hukuk Dairesi kararlarında belirtildiği üzere tapu maliklerine tebligatların yapılması ve mâliklerin bedelin artırılması davalarını açmaları, yine idarenin de bedelin indirilmesi davasını açması ve bu davalarda verilen kararın kesinleşmesi ile kamulaştırma işleminin kesinleştiği anlaşılmakta olup davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun davacı yönünden esastan reddine, davalı idare yönünden kabulü ile hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/3295 Esas, 2023/773 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davalı idare tarafından 82 parsel sayılı taşınmazın 5.265,00 m²lik kısmına ilişkin yürütülen kamulaştırma işlemlerinin kesinleştiği anlaşılmakta olup, öncelikle fen bilirkişisinden ek rapor alınarak kamulaştırma krokisi ile el atılan alan çakıştırılıp, sonucuna göre kamulaştırma kapsamı dışında kalan kısım için işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, kamulaştırılan alanın 5.265,00 m² olduğu gözetilmeksizin 5.838,67 m² yüzölçümüne sahip dava konusu taşınmazın tamamı yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı doğrultusunda yeniden yapılan değerlendirme neticesinde, fen bilirkişisinin, kamulaştırma evrakının ve haritasının getirtilmesi halinde Yargıtay kararında belirtildiği şekilde rapor düzenlenebileceğini belirtmesi nedeniyle ilgili evrak ve eklerinin davalı idareden temin edilerek dosyanın bilirkişiye verildiği, fen bilirkişisinin 04.06.2024 tarihli raporunda; "davalı idare tarafından 0 ada 82 parsel sayılı taşınmazda kesinleşen kamulaştırma işlemindeki 5.265,00 m²lik alan ile kamulaştırmasız el atılan 29771 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki 5.838,67 m² alanın aynı olduğu, sınırlarında herhangi farklılık olmadığı, alanlardaki farkın alan hesaplama yöntemlerinden kaynaklandığı belirlenmiştir." şeklinde görüş bildirdiği, bilirkişi ek raporuna göre fiilen el atılan kamulaştırma dışı kalan bir alan olmadığı, alan farklılığın ölçüm şekli ve yönteminden kaynaklandığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak noter aracılığıyla veya herhangi bir yolla tebligat yapılmadığını, herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmediğini, dolayısıyla müvekkilinin maliki olduğu taşınmaza kamulaştırmasız el atılmış olduğunu, davalı idare tarafından müvekkile herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmediği gibi, davalı idarece böyle bir ödemenin yapıldığına ilişkin maddi bir delilin de sunulmadığını, Anayasa Mahkemesinin kararı uyarınca davanın reddine ilişkin kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili ve ecrimisil hususundadır.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.