Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8734 E. 2025/4020 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, davacı idarenin kamulaştırma bedelini süresinde depo etmemesini ve istinaf aşamasında yatırılan bedelin aradaki enflasyon farkını karşılayamayacağını değerlendirerek davayı reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1182 Esas, 2024/537 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Lapseki Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/409 Esas, 2022/209 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 25.03.2024 tarihli ek kararla temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesinin 25.03.2024 tarihli ek kararının kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Çanakkale ili, Lapseki ilçesi, ... Mahallesi 142 ada 176 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin verilen kesin süre içerisinde davacı idare tarafından depo edilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için tespit edilen ürün net gelirlerin yüksek hesaplandığını, yapılan hesaplama ile resmî verilerin örtüşmediğini, belirlenen kamulaştırma bedelini kabul etmediklerini, üretim giderlerinin brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağına ilişkin kuralın hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını, kapitalizasyon faiz oranın % 4 olarak alınmasının hatalı olduğunu, kamulaştırma bedelinin gerçek değerin üzerinde hesaplanmasına neden olunduğunu, iş bu dosyada objektif değer artışına karar verilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla 2942 sayılı Kanun'un 10/8 inci maddesi İlk Derece Mahkemesince davacı idareye usulünce tebligat yapıldığı, her iki tebligatla da gereğince ayrı ayrı iki defa verilen sürelere rağmen kamulaştırma bedelinin depo edilmediği, karardan sonra istinaf aşamasında yatırılıp banka dekontunun istinaf dilekçesine eklendiği, bedelin ikmal edildiği tarih ile günümüz tarihi arasında geçen zamanda gerçekleşen yüksek enflasyon ve paranın satın alma gücünün çok düşmesi ve yasal faizle de bu zararın giderilemeyecek olması, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması hâlinde davalının mülkiyet hakkının ihlaline sebebiyet verileceği anlaşıldığından, ayrıca istinaf incelemesinde geçen süre boyunca davalı tarafın depo edilen bedelin ödenmesine ilişkin talebinin olmaması sebebiyle de davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin depo edildiğini, Mahkemece karşı tarafın muvaffakiyeti sorulmadan davanın reddine karar verildiği, usul ekonomisi gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 25.03.2024 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.