Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2122 E. 2023/2348 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz satışından elde edilen paranın dağıtımında vergi dairesinin alacağının hangi tarihteki miktar üzerinden hesaplanacağı ve daha sonra doğan vergi borçlarının da sıra cetveline dahil edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin kamu alacağının hesaplanmasına ilişkin kararında hukuka aykırılık görmemesi ve şikayetçinin istinaf dilekçesini süresinde vermemesi gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/399 E., 2022/545 K.

ŞİKAYETÇİ : ... vekili Avukat ...

DAVALILAR : 1-... 2-Meram Vergi Dairesi Müdürlüğü vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 19.07.2021

HÜKÜM/KARAR : Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 6. İcra Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/321 E., 2022/11 K.

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; borçluya ait taşınmazın satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde tüm paranın şikayet olunan vergi dairesine ödendiğini, şikayet olunan Meram Vergi Dairesinin alacak miktarının 14.691,92 TL. olarak bildirildiğini, şikayet olunan vergi dairesi tarafından 2016 tarihinden sonra her hangi bir haciz konulmadığını, bu nedenle satış tarihi itibariyle mevcut tüm borcun sıra cetvelinde dikkate alınmasının mümkün olmadığını, vergi dairesi alacaklarının kaynağı doğum tarihi ve takip dosya bilgileri ve takip tarihleri sorulması ve sıra cetveline esas alınıp alınmayacağının incelenmesi gerektiğini ileri sürerek hatalı düzenlenen sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Şikayet olunan vergi dairesi cevap dilekçesinde; taşınmaz üzerine 23.09.2016 tarihinde haciz koyduklarını, borçlunun taşınmazın satış tarihi olan 02.04.2021 tarihi itibariyle Vergi Dairesine 342.575,94 TL vergi borcu bulunduğunu, vergi borcunun ve haczin devam ettiğinin sıra cetvelinin düzenlendiği icra dairesine bildirildiğini savunarak şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ilk haczin vergi dairesine ait olduğu, ilk haciz kamu alacağı olduğundan madde 69 gereği imtiyazlıların bile iştirak edemeyeceği ve ödemenin bu hacze yapılacağı, vergi dairesinin alacağının hesaplanırken haciz tarihleri itibariyle alacağın miktarı, bu alacağa satış tarihine kadar işleyecek faizin de eklenmesi ve toplam tutarın sıra cetvelinde dikkate alınması gerektiği, şikayetçinin itirazının vergi dairesi alacağının miktarının haciz tarihi itibarıyla dikkate alınması gerektiği yönünde olduğu, faizin miktarı yönünde itirazı olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı şikayetçi vekili 18.01.2022 tarihinde süre tutum dilekçesi 09.02.2022 tarihinde gerekçeli dilekçe vererek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; tapu müdürlüğü tarafından bildirilen takyidat raporunda müvekkilden önce davalı ... dairesinin ilk sırada haczi olduğu ve alacak miktarının 14.691,92 TL. olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin haczi ikinci sırada olduğunu, hacze ve sıraya itirazlarının bulunmadığını, itirazlarının vergi dairesinin takibe konu olmayan ve müvekkili haczinden sonra doğan alacaklarının da sıraya dahil edilmesi ve vergi dairesine ödenmesine karar verilmesine yönelik olduğunu vergi dairesinin konulan ilk hacizden dolayı alacağının hesaplanarak geri kalan ihale bedelinin müvekkile ödenmesi ve Alaaddin Vergi Dairesi ile garame yapılması gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi vekilinin gerekçe içermeyen süre tutum dilekçesi sunulmuş olduğu, mahkemenin gerekçeli kararı şikayetçi vekiline 23.01.2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ayrıntılı istinaf dilekçesi süresinden sonra 09.02.2022 tarihinde sunduğu, süre tutum dilekçesi sunulmuş olsa bile gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesi verilmediği takdirde gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde verilmediği, dolayısıyla istinaf incelemesinin HMK.nın 355. maddesinde yapılması gerektiği, ilk derece mahkemesinin şikayet olunan vergi dairesi hakkında verilen kararda kamu düzenine aykırı bir durum bulunmadığı, borçlu yönünden yapılan şikayete yönelik olarak ilk derece mahkemesince istemin pasif husumet yokluğundan reddi gerekirken borçlu hakkında da işin esasına girilerek istemin reddine karar verilmesi yerinde olmadığından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilerek şikayetin, borçlu ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, şikayet olunan Meram Vergi Dairesi Müdürlüğü yönünden esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayetçi vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, İİK 142, 6183 sayılı Yasa 21, 69. maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.