Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2305 E. 2023/2458 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı yüklenici şirket tarafından yapılan binadaki eksikliklerin giderilmesi talebiyle açtığı davada, site yöneticisi sıfatıyla dava açan davacının husumet ehliyetinin olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı site yöneticisi ile davalı yüklenici arasında doğrudan bir akdi ilişki bulunmaması ve dava konusu hakkın site yönetimine değil, kat maliklerine ait olması gözetilerek, davacının husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/722 E., 2022/28 K.

...

HÜKÜM/KARAR : Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elbistan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2017/534 E., 2019/233 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı vekili karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yüklenici ile site yöneticiliği yetkilisi ... arasında 13.07.2012 tarihinde yapılan ... Sitesi Daire Teslim Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre yüklenicinin, site projesine ve söz konusu daire teslim sözleşmesine uygun olmayan şekilde daireleri teslim ettiğini, tüm eksikliklerin ve ayıplı teslim edilen yerlerin oturum izni alınması da dahil olmak üzere tüm maliyetinin hesaplanarak şimdilik 5.000,00 TL'sinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taraf ehliyeti olmadığını, tespit raporunu kabul etmediklerini, ayıp ihbarında bulunulmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Müteahhit ... ile site yöneticiliği yetkilisi davacı ... arasında 13.07.2012 tarihinde yapılan ... Sitesi Daire Teslim Sözleşmesiyle ana yapının teslim edildiği, davacının gerek kat maliki olması ve gerekse kat malikleri kurulunca yönetici seçilip dava açma konusunda yetkilendirildiği anlaşıldığından aktif husumetinin ve ehliyetinin olduğu gerekçesiyle tespit edilen eksikliklerin bedeli olan 239.150,00 TL alacağın 5.000 TL'sine dava tarihinden, 234.150,00 TL'sine ıslah tarihi olan 01.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın ... Apartmanı yönetimi adına yönetici ... tarafından açıldığını, apartman yöneticisinin ancak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 35. maddesinde verilen görevlerle sınırlı olarak ve bu kanunun uygulanmasından doğacak alacaklar için dava açabileceğini, apartman yöneticisinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak müteahhide tazminat davası açabilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle öncelikle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, müvekkili ile davacı yönetici arasındaki sözleşmenin apartman yönetimi adına değil şahsı adına olduğunu, apartman yönetimi adına yapılmış bir sözleşmenin olamayacağını zira yönetimlerin tüzel kişiliğinin olmadığını, konutu satın alan davacı, açık ayıp halinde, malı teslim aldığı tarihten itibaren otuz gün içerisinde satıcı veya malike ayıp ihbarında bulunur ise, bu durumda malı teslim aldığı tarihten itibaren beş yıl içerisinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna dayanarak dava açabileceğini, ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması sebebiyle davanın süresinde olmadığını, imar affının çıktığını ve binada yapılması gereken eksiklerin büyük bir kısmının yapılmasına gerek kalmadığını bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesinin site yönetimi adına düzenlendiği, vekil vasıtasıyla açılan davada vekaletnamenin yine site yönetimi adına verildiği, dolayısıyla site yönetimi adına açılan bir dava söz konusu olsa dahi, davacının dayandığı sözleşmenin ise site yöneticisi ile yüklenici arasında düzenlenen bir sözleşme olduğu, bu itibarla davacı ve vekil arasındaki ilişkiyi gösterir vekaletname ile dayanak sözleşmenin site yöneticisinin şahsi tasarrufunda olan bir sözleşme olması ile yine dava site yönetimi adına açılmış ise de, dava dosyasındaki fen bilirkişi raporu itibariyle davaya konu ana yapının halen arsa vasfında olduğu, kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesisli olmaması da nazara alındığında davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı dikkate alınarak davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile işin esasına girilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosya kapsamı itibariyle yeniden yargılamaya ihtiyaç bulunmadığından,HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince, yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı yüklenicinin yaptığı dava konusu sitede bir çok eksik ve ayıplı iş olduğunu, Kat Mülkiye Kanununun 35. maddesine göre kat maliklerinin dava açmak üzere davacı yöneticiyi yetkilendirdiklerini bu nedenle davacının aktif husumetinin olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının açtığı yüklenicinin yaptığı binadaki ayıp ve eksikliklerin giderilmesi talebine ilişkin davada davacı site yönetiminin husumet ehliyeti olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.1.Dava, davalının yapımını üstlendiği binadaki eksik ve ayıpların giderilmesi bedelinin tahsili istemi ile açılmıştır.

Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti; davaya konu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, davaya konu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise davaya konu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde kabul edilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatı bu anlamda, defi değil itiraz niteliğinde olup; taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re'sen nazara alınmalıdır.

Somut olayda davacı site yöneticisi sıfatıyla, apartmanı inşa eden davalı yüklenici şirket aleyhine dava açmış olup davacı ile davalı arasında akdi ilişki bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davanın tarafları arasında akdî ilişki kurulmamış olduğundan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık yoktur.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.