"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilerinin murisi ...'in 1989 yılında davalı kooperatife üye olduğunu, üyelikten doğan tüm borçlarını ödediğini, kooperatiften alınan tarihsiz belgeye göre ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 13865 ada 37 parsel, 5 no.lu bağımsız bölümde bulunan dükkanın ...'e ait olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmaza elatmanın önlenmesini, 10.000,00 TL ecrimisilin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 30.11.2018 tarihli dilekçesi ile ecrimisile yönelik talebini 10.361,50 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ile alakaları olmayan müvekkilleri yönünden sıfat yokluğu nedeniyle davanın husumetten reddi gerektiğini, dava konusu dükkanın 30.08.2011 tarihli kooperatif yönetim kurulu kararıyla ...'ya devredildiğini, davacıların hiçbir evrakta hak sahibi konumunda olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların murisinin ve mirasçılarının dava konusu 42 numaralı adreste kayıtlı 37 parsel 13865 ada 5 numarada tapuya kayıtlı dükkanı 17 yıldır kullandığı, davacıların kullandıkları taşınmazın kendileri adına tahsisi için farkının ödendiğini yazılı delille ispatlayamadıkları, o dönem kooperatif başkanı tarafından tahsis bakımından imzalı belge vermişse de ana sözleşmeye göre kooperatif başkanının tahsis yetkisi bulunmadığından bu belgenin dava konusu yerin davacılara tahsis edilmesi sonucunu doğurmayacağı, kaldı ki taraflardan kimsenin kat mülkiyeti, irtifakı veya mimari proje sunmadığından hangi bağımsız bölümün hangi adrese isabet ettiği yazılı olarak ispatlanamadığı, kooperatifin o dönemki başkanı ve davalı ...'ın ceza mahkemesinde dava konusu dükkanın davacıların murisine ait olduğuna dair zımni kabulü olmakla birlikte bu kabulün genel kurulun kabulü olarak değerlendirilemeyeceği, davacıların tahsis iddiasının sübut bulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu dükkanın 1995 yılından 2012 yılına kadar aralıksız ve çekişmesiz şekilde muris ve mirasçıları tarafından kiraya verildiğini, davacıların murisine 1991 yılında çekilen kura sonucu 3872 ada 37 parsel 15 no.lu bağımsız bölümün isabet ettiğini, yapılan toplantıda kura dışı 13865 ada 37 parsel 5 no.lu bağımsız bölümün teslim edildiğini, dava konusu taşınmazın murise tahsis ve fiilen teslim edildiğini, 17 yıl boyunca burayı davacıların ve murislerinin nizasız olarak fiilen kullandıklarını, ... bu durumun kooperatif kayıtlarına geçmediğini, kooperatifin yıllarca üyelerine tapu dahi vermeyecek kadar düzensiz olduğunu, kooperatif başkanı olan davalı ...'ın belirsizliği lehine kullanarak müvekkillerini 5 no.lu bağımsız bölümden çıkardığını ancak yerine ne 15 no.lu bağımsız bölümü ne de başka bir dükkanı vermediğini, kuradan farklı tahsis yapılan tek üyenin ... olmadığını, kendisine kurada 13872 ada 37 parsel 43 no.lu bağımsız bölüm isabet eden ... Karanlık'ın da 13865 ada 37 parsel 4 no.lu bağımsız bölüm verildiğini, dava konusu yerin adresine ilişkin ihtilaf bulunmadığını, davalı kooperatifin 13872 ada 37 parsel 15 no.lu bağımsız bölümün muris ...'e tahsis edildiğine dair iddia ve taleplerinin olmadığını, aksine davalı Kooperatifin muris ...'e 13865 ada 37 parsel 5 no.lu bağımsız bölümü tahsis ettiğine ilişkin yazılı beyanı olduğunu ve bu yazılı beyana karşı Kooperatif tarafından ileri sürülmüş bir sahtelik iddiasının olmadığını, 15 no.lu bağımsız bölümün başka birine satıldığını, kooperatif yetkililerinin iyiniyetli olmadıklarını, genel kurulun mevcut tahsisleri kabul ettiğine dair bir kararı davacıların sunmalarını beklemenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı kooperatifin dağınıklığının, düzensizliğinin ve yaptığı hukuksuz davranışların, eksik evrak bulundurmasının, tutması gereken evrakı tutmaması sebebiyle davacılarının bir kez daha mağdur ettiğini, Noterdeki kuranın müvekkilleri açısından hiçbir ehemmiyetinin olmadığını ve fiili kullanıma riayet edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kooperatif ana sözleşmesinde üyelere düşecek bağımsız bölümün kura ile belirleneceğine ilişkin 62 nci maddedeki hükme uygun olarak davacıya 13872 ada 37 parsel 15 no.lu bağımsız bölümün düştüğüne ilişkin ... 6. Noterliğinin 26.10.1991 tarih 32036 yevmiye numaralı kura çekim zaptı, ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/203 Esas 2014/238 Karar sayılı ilamında iptaline karar verilen 10.08.1992 tarih 43 no.lu kararın kapsamı dikkate alındığında davacının davaya konu 13865 ada 37 parsel 5 no.lu bağımsız bölümde hak sahibi olmadığı, üyeliğinden kaynaklı olarak hak sahibi olduğu bağımsız bölümün 13872 ada 37 parsel 15 no.lu bağımsız bölüm olduğu, 15 no.lu bağımsız bölüm ile 5 no.lu bağımsız bölümün takas edildiğine dair bir belge sunulmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere ek olarak kooperatif başkanının böyle bir tahsis için yetkisi olmasa da genel kurulun ... bu tahsis işlemine yıllarca sessiz kalmak suretiyle zımnen kabul iradesi gösterdiğini, aksi kanaatle müvekkillerinin kurada kendilerine çıkan ancak başkasının kullanımına tahsis edilen 15 no.lu bağımsız bölümün kooperatifçe kendilerine tahsisinin yapılması gerektiğini, ancak bu halde yıllarca 15 no.lu bağımsız bölümü kullanan kişilerin mağduriyetine sebebiyet verileceğini, kooperatifin bu zilyetliği fiilen benimsemesi suretiyle müvekkillerinin önceliğe dayalı üstün hak sahibi olduğunun araştırılması gerektiğini, müvekkillerinin uzun yıllar süren fiili kullanımı üstün hakkın en önemli göstergesi olduğunu temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kooperatif üyesinin tahsis hakkından kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 nci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları, istinaf aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyiz incelemesinde değerlendirilemeyeceğinin tabii bulunması ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgilisine yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.